Umberto Eco’nun ilk çocuk kitabı. “İnsanın elinin altında bu kadar bomba varken, kötü olmaması çok zordu.”

Cecü’nün Yer CüceleriCecü’nün Yer Cüceleri Umberto Eco’nun yazdığı ilk çocuk kitabı. Yazar, 1980’de yayınlanan “Gülün Adı” adlı ilk romanıyla, edebiyat dünyasına adını altın harflerle yazdırmış bir isim. Biraz araştırdığınızda Eco için, biliminsanı, yazar, edebiyatçı, eleştirmen, düşünür gibi birçok farklı tanımla karşılaşıyorsunuz. Şimdi de karşımıza bir çocuk kitabı yazarı olarak çıkıyor. İyi ki de çıkıyor; kitabı okuduğunuzda savaş, ayrımcılık, uygarlık gibi çok “büyük” kavramları bu sadelikle anlatılmasına hayran kalıyorsunuz.

Kitapta daha önce yayınlanmış üç öykü bir arada yer alıyor, bunlara tek tek göz atalım.

Bomba ve General, bir sürü atom bombasına sahip olan ve atom bombası olmak istemeyen atomları anlatan bir hikâye. Hikâyenin en beğendiğim kısımlarından biri de tek taraflı olmaması, kötü kalpli general için bile üzülen bir yanı var.

“İnsanın elinin altında bu kadar bomba varken, kötü olmaması çok zordu.”

Ve tabii generali savaşı başlatmaya kışkırtan “başka beyler” de var. Hikâyede generale şöyle kızıyorlar:

“Bütün bu bombaları yapmak için

bir yığın para harcadık.

Şimdi Bunları burada çürümeye mi terk ettiniz?

Neler yapıyorsunuz siz?”

Merak etmeyin, hikâye herkesin hak ettiği yeri bulduğu sırada, naif bir biçimde sonlanıyor.

Kitabın ikinci öyküsü Üç Kozmonot; Dünya’dan Mars’a ulaşmak için yola çıkan bir Amerikalı, bir Rus ve bir Çinli kozmonotu anlatıyor. Farklılıkların iletişimle aşılabileceğine dair büyük duygular hissettiren, küçük bir öykü. Hikayeye bir de Marslı dahil oluyor. Ve bunlar çok kısa ve net cümlelerle yaşanıyor, basitliğe hayran kalıyorsunuz.

Kitaptan birkaç cümle ne demek istediğimi açıklayacaktır.

“Onlardan öyle farklı öyle farklıymış ki,

Onu anlamak ve sevmek gelmemiş ellerinden.

Aralarında hemen anlaşıp ona karşı saf tutmuşlar.

Bu canavarın karşısında

Kendi aralarındaki farkın hiç önemi kalmamış.

Varsın her biri farklı bir dil konuşsun, ne olurmuş?

Onlar aynı hamurdanmış, insanmış.”

Yazar, bu hikâyeyi bir anlaşma ile sonlandırmış. Farklı dillerin ve hatta dünyaların bile duyguların birleştirici gücünü engelleyemeyeceği son derece yalın işlenmiş.

Kitabın son hikâyesi, kitaba da ismini veren Cecü’nün Yer Cüceleri. Hikâye, uygarlığı yaymak için inatçı bir imparator tarafında uzaya gönderilen bir kâşifin yolculuğunu anlatıyor. Sahip olmak için çalıştığımız, ihtiyacımız gibi görünen şeylere ihtiyaç duyup duymadığımızı, uygarlık dediğimiz şeyi tekrar düşünmeye zorlayan bir hikâye.

Bağışlayın bay keşfedici, demiş yer cücelerinin başı

Oraya biraz daha bakmaya gerek var mı bilmiyorum.

Uygarlığınızın çok ilginç yönleri olabilir

Ama onu buraya getirirseniz bizim artık kırlarımız, ağaçlarımız

Irmaklarımız olmayacak ve kendimizi kötü hissedeceğiz.

Bizi keşfetmekten vazgeçebilir misiniz acaba?

Kitabı bitirdiğimde kitap kapağındaki cümleyi daha iyi anladım; çocuklar, büyükler ve masallara gerek duyan herkes için…

Üç hikâye için de geçerli olan yorumlarımı sona bıraktım; hikâyelerdeki hayvanlar ve çizimler. Hikâyelerde hayvanlar bir ihtiyaç olarak değil, insanlardan farklı olmayan canlılar olarak ustalıkla yerleştirilmiş, hayvan sevgisi tüm hikâyelere gizlice yerleştirilmiş. Ve çizimler; İtalyan ressam Eugenio Carmi’ye ait suluboya ve kolaj tekniği kullanılmış. Çizilen resimler için hikâyeler yazılmış dense inanırdım. Birbirini bu derece tamamlayan çizer-yazarlar için ayrı bir ödül kategorisi olmalı.

Yapı Kredi Yayınları bu ay içinde kitabın yeni basımını yapacak, kitap yedi yaş üzeri çocuklar için raflarda yerini alacak. Kişisel fikrim 10 yaş ve üzeri çocuklar ile bu kitabı okuyup konular üzerinde sohbet etmek. Kitabın sakinlikle anlattığı bazı konularda verecek cevaplarınız olmayabilir, buna hazırlıklı olun.

PINAR AKMAN
24 ŞUBAT 2016 http://kitapeki.com/

Cecü’nün Yer Cüceleri
Umberto Eco
Resimleyen: Eugenio Carmi
Çeviren: Eren Yücesan Cendey
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları, 2014 (5. Baskı) 116 sayfa, ciltli

TANITIM BÜLTENİ
Bilim adamı, yazar, edebiyatçı, eleştirmen olarak 20. yüzyılın en önemli düşünce adamlarından Umberto Eco’dan çocuklara masallar: Cecü’nün Yer Cüceleri.
“Bomba ve General”, “Üç Kozmonot” ve “Cecü’nün Yer Cüceleri” başlıklarından oluşan kitapta savaş karşıtlığı, farklılıklara saygı ve çevrecilik ekseninde barışçıl bir anlatım hâkim. Umberto Eco’nun anlattığı, Eugenio Carmi’nin resimlediği Cecü’nün Yer Cüceleri masallara ihtiyacı olan herkes için…

Onlardan öyle farklı öyle farklıymış ki,
onu anlamak ve sevmek gelmemiş ellerinden.
Aralarında hemen anlaşıp ona karşı saf tutmuşlar.

Bu canavarın karşısında
kendi aralarındaki farkın hiç önemi kalmamış.
Varsın her biri farklı bir dil konuşsun, ne olurmuş?
Onlar aynı hamurdanmış, insanmış.

Ama öteki öyle değilmiş.
Bir kere çok çirkinmiş
ve dünyalılar, çirkin olanın
aynı zamanda kötü olduğunu düşünürmüş.

Böylece parça parça eden atom tabancalarıyla
onu öldürmeye karar vermişler.

Ne var ki bu sabah ayazında,
yuvasından kaçtığı anlaşılan Marslı bir kuş
korkudan ve soğuktan titreyerek ansızın yere düşmüş.

Umutsuzlukla, aşağı yukarı aynen bir dünyalı kuş gibi
cik cik ötüyormuş. İnsanın gerçekten yüreğini burkuyormuş.
Amerikalı, Rus ve Çinli ona bakmışlar
ve merhametten dolan gözlerinden akan
bir damla yaşa engel olamamışlar.

Ve işte tam o anda tuhaf bir şey olmuş.
Marslı da kuşa yaklaşmış,
ona bakmış ve hortum burnundan
iki öbek duman tüttürmüş.
Dünyalılar, kalplerinden vurulmuş bir halde,
Marslının ağladığını anlamışlar.
O da kendince, Marslılar gibi ağlıyormuş işte.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir