Yazılı Kaynaklarda ÇERMİK – Müslüm Üzülmez

Geçmişini bilmeyen geleceğini doğru temeller üzerinde kuramaz.

Çermik, Diyarbakır?ın kuzey batısında 90 km mesafede, toplam 50.134 nüfusa sahip bir ilçemizdir. İsmini doğusunda bulunan kaplıcadan (kudret hamamından) almaktadır. Çêrmug, Çermuk, Germıke, Aberna gibi isimlerle de adlandırılmış veya adlandırılmaktadır.
Eskiden Çermik?te birçok inanç ve etnik gruba mensup insanlar birlikte yaşardı. Bu inanç, etnik grup ve uygarlıklardan geriye kalan bilgiler ne yazık ki bugün elimizde çok azdır. Oysa geriye dönüp baktığımızda Hurilerin, Mittannilerin, Asurluların, Urartuların, İskitlerin, Medlerin, Perslerin, Makedonların, Selevkosların, Partların, Ermenilerin, Romalıların, Bizanslıların, Arapların, Emevîlerin, Abbasilerin, Şeyh-Oğullarının, Hamdanîlerin, Mervânîlerin, Selçukluların, İnanoğullarının, Nisanoğullarının, Eyyubilerin, Anadolu Selçuklularının, Artukluların, Osmanlıların tarihin belli dönemlerinde sırasıyla Çermik?e egemen olduklarını görmekteyiz. Dahası onlardan miras kalan Haburman Köprüsü, Ulu Cami, Beyler Sarayı, Saray Hamamı, Çeteci Abdullah Paşa Medresesi, Sinagog, Surp Abtılmesih Ermeni Kilisesi, Çermik Kalesi, Belkis Kaplıcaları? günümüzde hâlâ varlıklarını sürdürmektedirler. Su Sarnıçları ve Antik Taş Ocağı, Gelincik Dağı, Sinek Çayı Kaya Mağaraları Kabartmaları? gibi daha eski tarihî eserlerin ise zamana ve yıkıma karşı direndiklerine tanık olmaktayız.
Geleceğin iyi inşa edilmesi için geçmişin iyi bilinmesi gerekir. Bu gereklilikle tarihin hüküm sürdüğü, zamanın durduğu, tabiatın konuştuğu Çermik?le ilgili önemli bir kaynak kitap Yazılı Kaynaklarda ÇERMİK adıyla kitapçı raflarındaki yerini aldı.
Kitabı Müslüm Üzülmez hazırlamış, Kent Işıkları Yayınevi?nce yayınlanmıştır. Kitapta Çermik?in tarihi geçmişi hakkında önemli kaynak bilgi ve belgeler yer almaktadır.
Üzülmez, Mezopotamya?nın, ?Kendi halkını yiyenlerin toprağı?, bilgi ve belgelerin de yok edildiği politik bir mekân olduğunu söylüyor. Böyle olsa bile, Çermik?te hüküm süren devlet veya uygarlıklardan, yaşayan halklardan az da olsa bazı bilgi ve belgelerin bir yerlerde saklı durduğunu ve geçmişin doğru bilinmesi açısından bu belgelerin bulunup ortaya çıkartılması gerektiğini belirtiyor. Ne kadar çok bilgi ve belge gün yüzüne çıkartılırsa, tarihin o oranda yalandan arınacağını ve tarihî zenginliğimizin de o oranda bir anlam kazanacağının altını çiziyor.
Üzülmez, bu anlayışla eline geçen bilgi ve belgeleri bir arada yayınlamanın tarih bilincinin oluşmasında faydalı olacağını düşünerek ve biraz da Çermik ve Çermiklilere olan borcunu ödemek için Yazılı Kaynaklarda ÇERMİK adlı kitabını hazırlamıştır. Türkçe Yazılı Kaynaklarda Çermik; Ermeni, Yahudi, Süryani, Fransız Kaynaklarında Çermik; Osmanlı Arşiv Belgelerinde Çermik olmak üzere kitap üç bölümden oluşmaktadır. Üçüncü bölümde yer alan Osmanlı Arşiv Belgelerinin orijinalleri ve Latin harflerine dönüşümleri birlikte sunulmuştur. Kitabın son kısmında Ekler başlığı altında ayrıca Çermik hakkında yazılmış onbir yazıya yer verilmiştir. Önsöz ise, Kamil Sümbül tarafından kaleme alınmıştır.
Yazılı Kaynaklarda ÇERMİK kitabının kültürel yaşamımıza bir zenginlik katacağını; ?tarihin hüküm sürdüğü, zamanın durduğu, tabiatın konuştuğu? Çermikle ilgili çok güzel eserlerin yazılışına vesile olacağını ve tarih bilincinin gelişimine az da olsa bir katkı sağlıyacağını umuyoruz.

Yazılı Kaynaklarda ÇERMİK – İbrahim Evirgen
Yapılan bir araştırmada, kilometrekareye Dünyada en fazla şair, yazar, bilim adamı ve edebiyatçı yetiştiren il Diyarbakır’dır. Diyarbakır’ın da en fazla üretken şair ve yazarlarını yetiştiren ilçemiz, hiç kuşkusuz Ergani’dir.

Gerçekten bu şirin ilçemizden yetişen şair, yazar, fikir adamı ve eğitimcileri buraya yazmaya kalksak, inanın sütunlarımız kâfi gelmez.

Bugünkü yazımda yeni kitabı dolayısıyla bu bereketli topraklarda yetişen Ergani’li yazarlarımızdan Müslüm Üzülmez’den bahsetmek istiyorum. Daha önce bir çok kitabı yayınlanan, Sayın Üzülmez’in geçtiğimiz günlerde yeni bir eseri daha kitap dostlarıyla buluştu. Kitabın adı ?Yazılı Kaynaklarda Çermik?.

Kitap adından da anlaşılacağı gibi Çermik’i anlatıyor. Kitabı bir çırpıda soluk almadan okudum. Ve bu kitabı yazın dünyasına kazandıran Müslüm Ağabeyim’e en kalbi duygularımla teşekkür ettim. Bir belgesel niteliğinde olan kitabın içerisinde neler yok ki…

Diyarbakır’lı olup da, bu kitabı alıp okumayanların, Çermik ile ilgili bilgilerinin eksik olacağına inanıyorum. Çünkü, sayın Üzülmez, Çermik hakkında bilmediğimiz bir çok konuyu belgeleriyle birlikte gün ışığına çıkarmış.

Bildiğiniz gibi, Çermik, Diyarbakır’ın kuzeybatısında 90 km. mesafede, toplam 50.134 nüfusa sahip şirin bir ilçemizdir. İsmini doğusunda bulunan kaplıcadan almaktadır. Çêrmug, Çermuk, Germıke, Aberna gibi isimlerle de adlandırılmıştır.

Eskiden Çermik’te birçok inanç ve etnik gruba mensup insanlar birlikte yaşardı. Bu inanç, etnik grup ve uygarlıklardan geriye kalan bilgiler ne yazık ki bugün elimizde çok azdır. Oysa geriye dönüp baktığımızda Hurilerin, Mittannilerin, Asurluların, Urartuların, İskitlerin, Medlerin, Perslerin, Makedonların, Selevkosların, Partların, Ermenilerin, Romalıların, Bizanslıların, Arapların, Emevîlerin, Abbasilerin, Şeyh-Oğullarının, Hamdanîlerin, Mervânîlerin, Selçukluların, İnanoğullarının, Nisanoğullarının, Eyyubilerin, Anadolu Selçuklularının, Artukluların, Osmanlıların tarihin belli dönemlerinde sırasıyla Çermik’e egemen olduklarını görmekteyiz. Dahası onlardan miras kalan Haburman Köprüsü, Ulu Cami, Beyler Sarayı, Saray Hamamı, Çeteci Abdullah Paşa Medresesi, Sinagog, Surp Abtılmesih Ermeni Kilisesi, Çermik Kalesi, Belkis Kaplıcaları… günümüzde hâlâ varlıklarını sürdürmektedirler. Su Sarnıçları ve Antik Taş Ocağı, Gelincik Dağı, Sinek Çayı Kaya Mağaraları Kabartmaları? gibi daha eski tarihî eserlerin ise zamana ve yıkıma karşı direndiklerine tanık olmaktayız.

Geleceğin iyi inşa edilmesi için geçmişin iyi bilinmesi gerekir. Bu gereklilikle tarihin hüküm sürdüğü, zamanın durduğu, tabiatın konuştuğu Çermik’le ilgili önemli bir kaynak eser, ?Yazılı Kaynaklarda ÇERMİK? adıyla kitap dostlarıyla buluştu.

Kitabı Müslüm Üzülmez hazırlamış, Kent Işıkları Yayınevi’nce yayınlanmış. Kitapta Çermik’in tarihi geçmişi hakkında önemli kaynak bilgi ve belgeler yer almış.

Üzülmez, Mezopotamya’nın, bu kadim coğrafyasında bilgi ve belgelerin yok edildiği politik bir mekân olduğunu söylüyor. Böyle olsa bile, Çermik’te hüküm süren devlet veya uygarlıklardan, yaşayan halklardan az da olsa bazı bilgi ve belgelerin bir yerlerde saklı durduğunu ve geçmişin doğru bilinmesi açısından bu belgelerin bulunup ortaya çıkartılması gerektiğini belirtiyor. Ne kadar çok bilgi ve belge gün yüzüne çıkartılırsa, tarihin o oranda yalandan arınacağını ve tarihî zenginliğimizin de o oranda bir anlam kazanacağının altını çiziyor. Üzülmez, bu anlayışla eline geçen bilgi ve belgeleri bir arada yayınlamanın tarih bilincinin oluşmasında faydalı olacağını düşünerek ve biraz da Çermik ve Çermiklilere olan borcunu ödemek için ?Yazılı Kaynaklarda ÇERMİK? adlı kitabını hazırlamış.

?Türkçe Yazılı Kaynaklarda Çermik; Ermeni, Yahudi, Süryani, Fransız Kaynaklarında Çermik; Osmanlı Arşiv Belgelerinde Çermik?, olmak üzere kitap üç bölümden oluşmakta. Üçüncü bölümde yer alan Osmanlı Arşiv Belgelerinin orijinalleri ve Latin harflerine dönüşümleri birlikte sunulmuş. Kitabın son kısmında Ekler başlığı altında ayrıca Çermik hakkında yazılmış on bir yazıya yer verilmiş. Önsöz ise, Kâmil Sümbül tarafından kaleme alınmış.

Çermik ve bölge hakkında bilgi edinmek isteyenlere, araştırma yapacak akademisyenlere, Çermik’i merak edenlere, tarihe ilgi duyanlara kısacası kitap okumayı sevenlere bu eser harika bir armağandır. Değerli ağabeyim Müslüm Üzülmez, Ergani ve Hilar ile ilgili yazdığı tarihi eserlere bir yenisini daha eklemiş. Üstelik bu kitap Tarih Bilinci’ne nasıl sahip olunur anlayışını da bizlere göstermesi açısından önemli bir belgedir.

Yazar kitabının önsözünde ‘Çermiklilerin çok ekmeğini yedim, suyunu içtim. Ve çok nasihatlerini dinledim’ diyerek, duygularını şöyle dile getiriyor:

?Faho dedem (Fahri Değirmenci) ‘İnsanın en hayırsızı nankör olanıdır. Ve insanın anaya, babaya doğduğu ve ekmeğini yediği yere, kendisine yardım edene bir borcu olduğunu’ söylerdi hep. İnsan borcunu ödemeli ki, hem bu dünyada hem de öbür dünyada yüzü kara olmasın, ak olsun’ deyişini ise hiç unutmadım.’ Ben dedemin öğüdüne uyarak hazırlamış olduğum ?Yazılı Kaynaklarda ÇERMİK? adlı kitabımda, Çermik ve Çermiklilere olan borcumu ödemek istedim.’ diyor.

Gerçekten Müslüm Üzülmez yazdığı şiirlerle, makalelerle, kitaplarla Çermik’e ve Ergani’ye vefa borcunu fazlasıyla ödemiş, hatta bana sorarsanız alacaklı duruma bile gelmiştir.

Yazılı Kaynaklarda ÇERMİK adlı kitabın kültürel yaşamımıza bir zenginlik katacağını; “tarihin hüküm sürdüğü, zamanın durduğu, tabiatın konuştuğu” Çermik ile ilgili çok güzel eserlerin yazılışına vesile olacağını ve tarih bilincinin gelişimine az da olsa bir katkı sağlayacağını umuyor, bu belgesel kitabı yazın dünyasına kazandıran Müslüm Üzülmez’e bir kez daha teşekkür ediyorum.

Eline, koluna, yüreğine sağlık…

Kitabın Künyesi:
Yazılı Kaynaklarda ÇERMİK
Müslüm Üzülmez,
Yayınevi: Kent Işıkları,
İstanbul Kasım 2012,
228 sayfa.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir