Yürekten Dile Dilden Yüreğe / Bir Yolcu, Celal İlhan – Mehmet Aydın

Mesleği, makine bakım teknisyenliği olan yazar, Anadolu?da Bir Nokta? (1999), ?Ateşle Dans? (2005), ?Dokunan?(2007), ?Grevden Dönenin!? (2009), olmak üzere dört kitap yayımlamış. Bunlardan ilki doğduğu köyü anlatan bir araştırma kitabı, iki ve üçüncü kitapları öykü, dördüncüsü anı roman denilebilecek bir kitap. Tüm yazdıklar, emeğe yönelik, onu yücelten öne çıkaran ürünler.
Bu nedenle, aldığı üç ödül de emek örgütlerinden geliyor. 2002 de sağlık emekçileri sendikasının; 2003 ve 2009 da DİSK ve Baştürk ailesinin birlikte düzenlediği ?Abdullah Baştürk Öykü ve Edebiyat ödüllerini alıyor.
Kanguru Yayınları?ndan çıkan, ?Dili Yüreğinde?(2012) adlı öykü kitabı Celal İlhan?ın beşinci verimi.
Son öykü kitabında yazar, topluma bütünsel bir bakışla yaklaşıyor. On yedi öyküden oluşan yapıtın, birinci bölümünde yedi köy öyküsü yer alırken, ikinci bölümde on kent eksenli öyküye yer verilmiş. Böylece, metinlerde toplum katmanlarının ortak yanları, ortak duyarlıkları özellikle öne çıkarılmış.
Öykü konularının genel akışında; tüketimin yükselen değer sayıldığı yaşama biçimimizde iyiden iyiye bozulan, tanınmaz hale gelen görgü kurallarımızın yok edilişine parmak basılıyor. Köylerde, kentlerde yaşayan toplulukların gün gün eriyen benzerlikleri ve onun yerine dayatılan farklılıklar, yozlaşmalar öne seriliyor. Ailelere, devlet eliyle kışkırtılan ve yaşatılan eğitim sapkınlıkları ele alınıyor. Töre cinayetlerinin gerisinde yer alan incir çekirdeğini doldurmayan nedenler, kör inançların sürüp giden etkinliğinin toplumu bugün bile nasıl sarstığı ironik bir dille anlatılıyor.

İlhan?ın bu kitaptaki öykülerine kısa kısa değinelim dilerseniz:
İlk öykü ?Ninni?de, yoğun bakım ünitesi önünde kaygıyla annesini bekleyen oğlunun, geriye dönerek çocukluğunu, annesinin ona söylediği otantik ninnileri okuruz.
?Turna Görmek? de, hastalanıp, katardan kopan, dere kenarına düşen turna kuşunun bir köy çocuğu üstündeki acı dolu etkisini, ?Kumrucu? da doğaya ve kuşlara düşkün, çocukluğunu Ilgaz dağ köylerinde yaşamış bir erişkinin Şaban?ın, kentteki doğa düşmanı gerici bir bakkalla savaşını, ?Türküler? de geçmişinde Almancılık olan damadının, evinde konuk kayınbabasını cahillikle suçlayarak onu bunaltmasını, babanın türkülere sığınarak kendini korumasını, ?Dönüş? de dul bir köylü kadının, kentli olabilmek uğruna, kırkından sonra yeni bir evliliğe kalkışmasını, bu yüzden yaşadığı büyük yıkımı, ? Dedecan? da bitip tükenmeyen din sömürüsünü gözler önüne serer İlhan.

Kent eksenli öykülerden de söz edelim kısaca:
?Yatağın Ortasında?, bir yeni yetmenin genelev deneyimini anlatılır. Başarısızlıkla sonuçlanmış o deneyim, yetişkinliğinde de bırakmaz öykü kahramanımızın yakasını. Çok önemli bir insanlık hali, çok başarılı bir biçimde anlatılmıştır bu öyküde. ?Gideros?ta Bir Hafta?, kötü yönlendirilmiş genç bir adamın yıkımlarla süren yaşamı, çekirdek aile bağlamında sunulur. Bu çizgide sürdürdüğü öykülerinde, dünyaya ve insana bakışında, ironiden alabildiğine yararlanır. Öylece, insanların takıntılı, iğreti, monoton ve tek çizgiye indirgenmiş yaşantılarını öne çıkarır.
Dili bizleri söylerken, yüreği de bizler için çarpıyor İlhan?ın.
Şu öykü adlarına bakın. ?Demirkol Çarşısı?nda?, ?Çiçekçi Yeter?, ?Borçlu?, ?Sorumlu?, ?Dokunulmazlar?, ?Aşk mı Neydi O?? vb. Öykülerinin adları da yazarımızın neyin peşinde olduğunu anlayabileceğimiz türden. Tümü, yaşanmışlıklarla iç içe olsa da ustaca kurgulanmış, ülkenin gerçekleriyle buluşan, içinden geldiği halk katmanlarından kopmayan öyküler.

Sonuç olarak; Celal İlhan, Orhan Kemal?in olay öykü geleneğine bağlı, toplumcu gerçekçilik akımına gönül vermiş Türkçeye âşık usta bir yazın erimizdir.
Başarılarının sürmesini diliyor, kutluyorum Celal İlhan?ı.

Mehmet Aydın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir