Yüz yıllık bir projeydi bu Cumhuriyet. En önemli hedeflerinden üçü şunlardı:
1- Müslüman ümmeti Batılı topluma dönüştürmek.
2- Kürtleri Türkleştirmek.
3- Köylerde ve kentlerdeki milyonlarca emekçinin ürettiği değerlerin toplanmasıyla bir zenginler kesimi yaratarak ekonomiyi büyütmek.
Evet, 1 Kasım 1922’de saltanat kaldırılmıştı. Ama hiçbir zaman hukuk gibi, mühendisler odası, üniversiteler gibi iktidardan bağımsız güçler oluşmadı.
Korkut Boratav’ın rakamlarla ve belgelerle anlattığı gibi, demokratik yapı sadece “seçimler” uygulamasına dayandırıldığı için 1945-2005 döneminde “popülist demokrasi” yürütülebildi. Oysa insan hakları, sınıfsal örgütlenme ve sol muhalefet gibi demokrasinin temel şartları yaşatılmadı. Bu dönem boyunca sömürü ve hırsızlık düzeni, hep belli bir sınırlamayla, belirli bir popülizmle uygulandı.
Seçim kaybetme riski yaşanmadığı AKP döneminde ise, demokrasi görünümündeki popülizme de gerek kalmadı.
Yukarıdaki hedeflerden sadece üçüncüsünde başarılı olundu, dünyanın büyük ekonomilerinden biri ortaya çıktı. Ne var ki, emekçilere, yarattıkları bu büyüklükten pek bir pay düşmedi.
Bunun nedeni, bütün hükümetlerin ekonomi politikalarının bir ölçüde bütünlük oluşturması ve siyasette emek değerlerinin hiçbir zaman temsil edilmemesiydi.
İlk iki hedef açısından ise, 1 Kasım 2015 itibarıyla durum açıktır : Bu Cumhuriyet projesi iflas etti.
Artık yüz yıllık bir projeyle ilişkili bir “düzeni savunmak” seçeneği kalmadı. Yeni düzenin adı, AKP rejimidir.
Yeni dönemde muhalefeti büyütmenin başlıca yolu, emekçilerin hakları üzerinde yoğunlaşmak olsa gerek.
Cumhuriyetçilik, bilimsellik, eşitlik, özgürlük gibi değerler; özellikle de laiklik ve insan hakları gibi değerler, ancak ve ancak emek değerleriyle ilişkilendirilerek savunulabilir. Bütün bu değerler, önceki dönemlerde olduğu gibi, bazıları tarafından düzeni savunmanın malzemesi olarak kullanılamayacaktır.
1 Kasım 2015’te başlayan bu yeni dönemde aydınlar, sanatçılar ve sol siyasetçiler için, öncekinden çok daha büyük bir bağımsız hareket etme fırsatı doğacaktır. Devletten bağımsız…
Laiklik, demokrasi, eşitlik, özgürlük yolunda, dayanışma yolunda büyüyen halk hareketleri için geniş katılım fırsatları yaratılacaktır.
Çünkü mecburuz!
Zafer Köse
zaferxkose@gmail.com