Adorno – Horkheimer: Propaganda dili bir araca, kaldıraca, makineye çevirir.

adorno
Adorno

PROPAGANDA
Dünyayı değiştirmeye yönelik propaganda, ne saçmalık! Propaganda dili bir araca, kaldıraca, makineye çevirir. Propaganda insanları harekete geçirerek, durumlarını toplumsal adaletsizlik koşullarında oluştuğu haliyle sabitler. Propaganda insanların hesaba katılabileceğini hesaba katar. Aklının derinliklerinde herkes bu araç sayesinde insanın fabrikadaymış gibi bir araç haline geldiğini bilir.

Propagandanın peşinden giderken içlerinde duyumsadıkları öfke boyunduruğa karşı duyulan o eski öfkedir; bu öfke propagandanın çıkar yol olarak gösterdiği yolun yanlış olduğu yönündeki sezgiyle güçlenir. Propaganda insanları güdümler; özgürlük diye haykırdığı yerde kendisiyle çelişir. Yalancılık propagandanın ayrılmaz bir unsurudur. Önder ile takipçilerin propaganda aracılığıyla bir araya geldikleri ortaklık, içeriği kendi içinde doğru olsa bile, yalan ortaklığıdır. Hakikat bile taraftar kazanmak için salt bir araç haline getirilir; propaganda hakikati ağzına aldığında tahrif etmiş olur. Bu nedenle gerçek direniş propaganda nedir bilmez. Propaganda insana düşmandır. Siyasetin görüş birliğinden çıkması gerektiği ilkesin in, ancak façon de parler [lafın gelişi söylenen sözler] olduğu varsayımından yola çıkar.

Tehdit edici boyutlardaki bolluğa bilerek sınır koyan bir toplumda, başkaları tarafından tavsiye edilen her şey kuşkuyu hak eder. Ticari reklamlara karşı, işletmelerin kimseye hediye dağıtmadığına ilişkin yapılan uyarı artık her yerde geçerlidir ve endüstri ile siyasetin birleşmesinden bu yana özellikle siyaset için geçerlidir. Övgü miktarı kaliteyle ters orantılı olarak artar: Rolls Royce’dan farklı olarak Volkswagen reklama muhtaçtır. Endüstri ile tüketicinin çıkarları, endüstrinin gerçekten sunacak bir şeyi olduğunda bile örtüşmez. Özgürlüğün propagandası bile kafa karıştırıcı bir niteliğe bürünebilir, çünkü propaganda kuram ve kuramın yöneltildiği kimselerin özel çıkarları arasındaki farkı gidermek zorundadır. Faşizm Almanya’da öldürülen işçi liderlerini kendi eylemlerinin hakikatinden de etmiştir, çünkü faşizmin intikamındaki seçicilik dayanışmanın yalan olduğunu ispatlamıştır. Entelektüeller toplama kamplarında işkenceyle öldürülüyorsa, bu dışarıdaki işçilerin durumunun kötüye gitmesi gerektiğini göstermez. Faşizm Ossietzky ve proletarya için aynı şey demek değildi. Propaganda her ikisini de aldattı.

Kuşku uyandıran şey, elbette, gerçekliğin cehennem olarak betimlenmesi değil, gerçeklikten kaçmaya yönelik rutin çağrıdır. Eğer bu çağrı bugün birilerine ulaşıyorsa, bu kimseler ne kitle olarak adlandırılanlar ne de erkten yoksun bireylerdir; bu daha çok, bizimle birlikte tümüyle yitip gitmesin diye geride bıraktığımız düşsel bir görgü tanığıdır.

MAX HORKHEIMER, THEODOR W. ADORNO

AYDlNLANMANIN DİYALEKTiGi
Felsefi Fragmanlar
Çevirmenler Nihat Ülner – Elif Öztarhan Karadagan

Kabalcı Yayıncılık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir