1928’de Brooklyn’de doğan Hubert Selby Jr. kendisini uluslararası üne kavuşturan, altı yılda tamamladığı ilk kitabı ‘Brooklyn’e Son Çıkış’ı 1964’te yayımladı. Kitap ilgi görünce Alman yönetmen Uli Edel hikayeyi beyazperdeye uyarladı.
“Brooklyn?e Son Çıkış, İkinci Dünya Savaşı sonrası ABD toplumunda dipte kalanların hayatlarından kesitler sunan bir roman. Belki de aynı semtte geçen hikâyeler toplamı demek daha doğru olacak. Romandaki karakterlerin bir kısmı farklı bölümlerde de karşımıza çıkmakla birlikte altı bölümlük romanın bölümlerini birbirine bağlayan, Brooklyn semtidir. Ve Brooklyn?de sürüp giden hayatın her anına damgasını vuran yoksulluk, içki, uyuşturucu, fuhuş, pislik ve şiddet… Kısacası Brooklyn, olumsuz bir roman kahramanı işlevini yükleniyor.
New York?un Brooklyn semtinde yaşayan insanların hayatından rastgele seçilmiş -rastgeleliğiyle genel geçerlik kazanan- kesitler variyor. Bu insanlar, Brooklyn ?sakinleri? kimler mi? Lümpenler, serseriler, uyuşturucu satıcıları, uyuşturucu mütelaları, ayyaşlar, fahişeler, travestiler ve eşcinseller; yani sistemin dışında kalanlar, dışlananlar, hayatlarının hesabı tutulmayan, uğradıkları saldırıların, taciz ve tecavüzlerin hesabı sorulmayanlar. Selby, ?underground? edebiyatın başyapıtlarından sayılan Brooklyn?e Son Çıkış?ıyla toplumun yeraltına götürüyor okuyucuyu. Semtin dar gelirlileri barındıran konutlarında sendikalı işçiler, marjinal işlerde çalışanlar, ev kadınları ve çocuklar da yaşıyor. Hatta içlerinde daha iyi bir gelecek haya ki kuranlar bile var. Ne var ki, hepsi de dünyanın en zengin ülkesinin en görkemli kentinin tam ortasına konuşlanmış Brooklyn?in yırtıcı ve tekinsiz sokaklarında kaybolmuş durumdalar.
Roman haline gelmesi altı yıl süren kurgusal çalışmalarına, ?The Queen is Dead? adlı Brooklyn?i anlatan bir denemeyle başlamış Selby. Romandaki hayat parçacıklarına dair hikâyeciklerin önemli bir bölümünü de, farklı tarihlerde, birbirinden bağımsız olarak Amerikan dergilerinde yayımlamış. Hikâyeleri, bir romanı kurgulamak için yeniden ele aldığında nasıl bir değişiklik yaptığı hakkında bir fikrim olmamasına rağmen, elimizde son halini tuttuğumuz Brooklyn?e Son Çıkış?ın, hikâyecikler toplamıyla romansal bir bütünlük yakaladığını söyleyebilirim. Bir toplumun ortak paydası yoksulluk ve umutsuzluk, mutsuzluk ve şiddet, duygulardan arınmış bir cinsellik, kadınlara yönelik aşağılama olduğuna ve bu toplum dayanışma duyguları körelmiş, hissizleşmiş insanlar toplamı haline geldiğine göre, onların parçalanmış hallerini ancak böyle hikâye parçacıkları anlatabilir. ?Kendisini önceleyen John Dos Passos gibi, Selby ufak kurgusal varlıklarını bize sunar; biz okumaya devam ettikçe, bunlar büyük bir bütünün parçaları olarak görünürler; eserin bizde bıraktığı son etki ise planlanmış bir senfonidir -ya da bir kakofoni.? Bu kakafoni yer altındaki hayatın gerçek müziğidir.
Birinci bölüm, Brookly?nde bir gece vakti. Roman kişilerinin ortak uğrak yeri Yunanın barında bir gurup genç; ?Böyle bir gecede ne yapılır ki? Ne arabada bi damla benzin, ne de depoyu dolduracak mangır var. Zaten, gidecek neresi var?? Ne gidecek yerleri ne harcayacak paraları olan gençlerin eylemleri, iç ve dış monologları sözü edilen kakafoniyi çok iyi yansıtıyor:
?Birisi bir ?Lefty Frazelt plağını ya da başka bir hırboyu çaldığında inliyor, elleriyle hareket çekip (off! ne hanzo bi herif bu ya) dışarı çıkıyorlardı. 2 herif içeride müzik kutusuna çeyreklikleri atıyor, o yüzden elemanlar sokak lambasına ve arabaların çamurluklarına dayanıyorlardı. Berrak, ılık bir geceydi. Spor gömleklerinin arkası kalkmış, önü indirilip kıvrılmış yakalarıyla, ağızlarının kenarından sigaralarını sallandırarak ve o zamanın popüler Cocksakie usulü sağ ayaklarını yavaşça sürüyüp, küçük daireler çizerek yürüdüler. Gözlerini kısarak. Balgam atarak. Arabaların gelip geçmesini izleyerek. Onları teşhis ederek. Markalarını. Modellerini. Yıllarını. Beygir güçlerini. Valflerini. V-8. 6, 8, yüz silindir. Sürüyle beygir. Sürüyle krom. Kırmızı ve kehribar rengi sis lambaları. Şu yeni Pontiacın ızgaralarını görüyo musun?; Abi muhteşem ya! Evet; ama pikap iğrenç. Bi Plymouth eline verir. : Siktir ordan. Yol tutuşu Buickin yanından geçemez. Bi Roadmasterla şehirdeki bütün polisleri geçerim. Arabayı çalıştırabilirsen tabii. Düz yollar. Sapaklar. Kanundan kaçarım. Dynaflowlar. Hydramaticler. Çalıştıramazsın. Sen
daha bi blok öteye gitmeden ensende biterler. Yeni 88?le bitemezler. Gaza basıyosun ve aynen koltuğundan fırlıyosun. Kral araba. Ondan başka bişey çalmıyorum artık. En temiz iş be!?
Düzenin muhafazakâr bekçileri
Ve ardından sokak dilini yakalayan bir üslup ve gerçekte ne oluyorsa onu yansıtmayı hedefleyen bir çıplaklıkla Brooklyn semtinde dolaşıyoruz. Güçlü olan zayıfı ezer yasalarıyla yönetilen; şiddetin, acımasızlığın, bencilliğin, yalanın, suçun egemen olduğu kötülüğün imparatorluğu. ?New York semtinde, Dante?nin cehenneminin yanında cennet gibi durmasına neden olacak bir serseriler, sapıklar ve yağnıacılar öbeği bir ortak yaşarlık halinde hırlıyor. Bu toplum Selbynin karmaşık bir hayal ürünü değil?, bu toplum Selby?nin gözlemlerini yaptığı yıllarda tam da böyle yaşadı, bugün de dünyanın bütün metropollerinde böyle imparatorluklar iktidarlarını sürdürüyorlar.
Hubert Selby Jr., cehennemi andıran bir dünyayı ve cehennemin içinde olduklarını bildikleri halde umursamızlıkla bilmezden gelen, belki de hayata böyle direnen insanlara ne sevgi ne de düşmanlıkla yaklaşıyor; yerken, içerken, uyuşturucu kullanırken, sevişirken, döğüşürken, tecavüz eder ya da tecavüze maruz kalırken farklı bir uslup kurmuş. Son derece hızla akan, iç ve dış monolologları eylemlerle yanyana koyan böylelikle insani devinimleri yakalayan bu üslubun Türkçeye çevrilmesi de çok başarılı. Edebi gibi görünmeyen ama başka türlü anlatılmasının mümkün olmadığını düşündüren kendine has bir dil…
Brooklyn?e Son Çıkış yayımlandıktan sonra düşmanca tavırlarla karşılaşır. Bu tavrın nedeni kuşkusuz ?yazarının ahlak ve yazım kurallarını ezip geçen tavrı kadar, dile getirdiği gerçekler ve kullandığı kirli, çıplak gerçeklik dilidir.? Gerçekliğin suretlerini gerçekte kullanılan kelime ve cümlelerle dile getirdiği için muhafazakâr kesimlerin tepkisini çeken roman, yayımlandığı yıl İngiltere?de sansüre takıldı ve müstehcenlik gerekçesiyle yasaklandı. Müstehcen olan romanın ne cinsellik içeren sahneleri ne de diliydi. Toplumsal gerçekler müstehcen gelmişti çıkarları bu sistemin tam da böyle sürüp gitmesine bağlı olan sistem bekçilerine. 68 baharının sancılarını duyan Avrupa?da altlarındaki zeminin kaymaya başladığı fark eden muhafazakârların tepkileri şaşırtıcı değil. Neyse ki o baharı hazırlayan entelektüeller ve yazarlar da vardı. Romanın önsözünü yazan Otomatik Portakal?la İngiliz toplumunu sarsan underground bir roman yazan Antonhy Burgess de onlardan biriydi. Onun romanından uyarlanan film ise uzun yıllar boyunca Türkiye Cumhuriyeti sansürüne takılacak ve gençler gerçeklerin zararlı etkilerinden korunacaktı!
A. ÖMER TÜRKEŞ, 24/04/2009 Tarihli Radikal Gazetesi
BROOKLYN?E SON ÇIKIŞ
Hubert Selby Jr.
Çeviren: Can Kantarcı
Ayrıntı Yayınları, 2009
280 sayfa
“II. Dünya Savaşı sonrası, New York, Brooklyn’de serserilerin, uyuşturucu satıcıları ve bağımlılarının, ayyaşların, fahişelerin, travestilerin, eşcinsellerin ve işçilerin kuytuda kalan yaşamlarını yaşayanların ağzından anlatan Brooklyn’e Son Çıkış dünya edebiyatının köşe taşlarından biridir. Bu kitap, çekilen filmiyle, yarattığı tartışmalarıyla, İtalya ve İngiltere’de yasaklanması ve sansür yasalarının değişmesine yol açarak serbest kalmasıyla ve her şeyden önce edebiyata getirdiği yeni solukla kendi başına bir olay olmuştur. 1989’da büyük yankılar uyandıran aynı adlı filmin esin kaynağı olan bu kitabın böylesine şiddetli tepkilerin, sevginin ve nefretin odağında oluşunun nedeni, belki de yazarının ahlak ve yazım kurallarını ezip geçen tavrı kadar, dile getirdiği gerçekler ve kullandığı kirli, çıplak gerçeklik dilidir. Bu kitapta grev vardır, grev kırıcılar vardır, erkekleri peşinden koşturacak kadar güzel, sonra da onları soyacak kadar fettan bir orospu vardır, değme yosmanın eline su dökemediği bir travesti vardır. Caniler yoktur ama cinayetler vardır. Sefalet vardır bu kitapta. Ama umut da vardır daha iyi bir hayat için mücadele edenlerin besleyip dillendirdiği…”
Tanıtım Yazısı
Brooklyn’e Son Çıkış’ ve ‘Bir Rüya İçin Ağıt’ gibi kitapların yazarı Hubert Selby Jr. 2004 tarihinde 76 yaşında hayata veda etti. ABD’li yazarın oğlu Bill Selby, babasının II. Dünya Savaşı sırasında yakalandığı verem hastalığını atlatamadığını ve bu hastalığın yol açtığı solunum yetmezliğinden öldüğünü açıkladı. 1928’de Brooklyn’de doğan Selby kendisini uluslararası üne kavuşturan ilk kitabı ‘Brooklyn’e Son Çıkış’ı 1964’te yayımladı. Altı yılda tamamlanan kitap ilgi görünce Alman yönetmen Uli Edel hikayeyi beyazperdeye uyarladı. Yazarın sinemaya uyarlanan bir diğer kitabı da 1978’de yayımlanan ‘Bir Rüya İçin Ağıt’ oldu. Darren Aforonsky’nin sinemaya aktardığı filmde Ellen Burstyn ve Jared Leto başrolleri paylaşmış ve Burstyn aynı yıl bu filmde canlandırdığı rolüyle En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ına aday olmuştu. Selby’nin diğer kitapları arasında ise ‘The Room’ (1971), ‘The Demon’ (1976), ‘Song of the Silent Snow’ (1986), ‘The Willow Tree’ (1998) ve ‘Waiting Period’ (2002) bulunuyor.