Darwin yalnız buluşuyla değil, kişiliğiyle de insanlık tarihinin dev isimlerindendir.
Bugün tüm çevre, iklim ve enerji sorunlarının temelinde jeoloji ve biyolojinin yattığını düşünürsek, canlılar dünyasını anlamamıza neden olan, cansızlar dünyasını da daha iyi sorgulamamıza yol açan Darwin kuramının önemi daha iyi anlaşılacaktır.
Darwin’in kişi olarak önemi yaşamından çıkarılacak derslerdir. Genç Darwin, nasıl tüm zamanların en büyük bilim insanlarından biri olmuştur? Bu başarının sırrı nerededir?
Büyük buluşunun Darwin’de yarattığı korku ve tereddütler? Kendisiyle aynı buluşu yapan Wallace, niçin kitabına Darwinizm adını verdi?.. Darwin Yunanlılar, İspanyollar ve Kilise için ne demişti?.. Darwin’in ırkçılığa bakışı? Karl Marx, Kapital ve Charles Darwin’in ithaf bulmacası? Karl Popper’ın yıllar sonra doğal seçme kuramını kabul edişi? Darwin adının verildiği çeşitli yapılar? Darwin adının verildiği canlılar? Darwin’in yazdığı, katkıda bulunduğu kitap ve dergiler?
Prof. Dr. Haluk Ertan biyolojik evrim kuramının arkasındaki yaşamı, Charles Robert Darwin’in farklı yönlerini, bu özgün eseriyle okuyucuya sunuyor.
21. Yüzyıl, Evrim Kuramının Yüzyılı’ – Senem Onan
(27/11/2010 tarihli Radikal Kitap Eki)
Haluk Ertan: ‘Evrim kuramını iyi anlamanın ciddi ekonomik kazançları olduğundan, gelişmiş ülkeler, ondan elde ettikleri bilgilere dayanarak büyük paralar kazanıyorlar’
Darwin yalnız bilimselliğiyle değil, kişiliğiyle de insanlık tarihinin dev isimlerinden biridir. Buna rağmen ülkemizde Darwin hakkında yapılan birinci elden çalışma yok denecek kadar az. Dolayısıyla da New South Wales Üniversitesi?nden Moleküler Biyolog Profesör Haluk Ertan?ın kitabı hemen dikkat çekiyor. Darwin hakkında dilimizdeki en kapsamlı, özgün çalışmayı hazırlayan Ertan?ın popüler bilim konularında kaleme aldığı çok sayıda çalışması var. Son on beş yıldır ise Charles Darwin ve ailesiyle özellikle ilgileniyor.
Profesör Ertan?ın ?Biyolojik Evrim Kuramının Arkasındaki Yaşam: Charles Robert Darwin? kitabı baştan sona okurun ilgisini canlı tutacak şekilde hazırlanmış. Biyolojik evrim kuramını tarihsel, politik ve felsefi arkaplanıyla birlikte okura sunulmuş. Darwin?le tanışmak ve onun hakkında güvenilir bilgi edinmek isteyen herkese hitap ediyor. Kaynakçası, dizini ve dipnotlarıyla birlikte, Darwin?in kaleminden çıkmış eserlerin neredeyse tümünü içeren ve bunlarla ilgili açıklamaların yer aldığı ek yazılar da bulunuyor kitapta.
Önsözü dünya çapındaki Türk jeolog Profesör Celâl Şengör yazmış. Hem Darwin ve kuramının, hem de Ertan?ın çalışmasının niçin bu kadar önemli olduğu sorusunun yanıtını burada bulmak mümkün. Kitapta ise daha nice ilginç ve yeni bilgi bekliyor okuru: Darwin?in kuramı tamamen doğru mu? Karl Marx Kapital?i Charles Darwin?e ithaf etti mi? Karl Popper?in doğal seçilim kuramı hakkındaki son görüşü neydi? Darwin?in Türklere özel bir husumeti var mıydı? Darwin nasıl bir aileden geliyordu? Irkçılığa ve dine bakışı nasıldı?
Geçen yıllarda Charles Darwin ve evrim kuramıyla ilgili ülkemizde yayımlanan kitapların sayısında ciddi bir artış oldu. Mevcut külliyat hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kendi yazarlarımıza ait birkaç kitap dışında Darwin?le ilgili dilimizdeki kitapların büyük bölümü çeviri eserler. Fakat çevrilen kitaplara baktığımızda, Darwin üzerine bugüne kadar yazılmış en iyi eserlerin henüz bunların arasında yer almadığını görüyoruz. Örneğin, Janet Browne?nin iki ciltlik devasa Darwin biyografisi; Adrian Desmond ve James Moore?un Darwin?i yaşadığı dönem Britanya?sının bir parçası olarak ele aldıkları çok önemli eserleri, Sandra Herbert?in onu bir jeolog olarak incelediği kitabı, Michael Ghiselin?in ve Peter Bowler?ın eserleri ilk aklıma gelenler. Kitabımı derlerken bu kaynaklardan yaygın olarak yararlandım. Dilimize çevrilmiş Darwin kitaplarına döndüğümüzde ne yazık ki karşımıza yine oldukça özensiz ama bundan daha önemlisi yanlış yapılmış çeviriler sorunu çıkıyor. Çevirinin çok kolay birşey olmadığına ve konuya belli bir hoşgörüyle yaklaşmak gerektiğine inananlardanım. Fakat yaygın hatalar içeren çevirilerin, ciddi bir bilgi kirliliğine neden olduğu da bir gerçek. Örneğin Darwin?le ilgili elime geçen yeni bir kitapta, eserin özgün halinde ?Published by the Ray Society? şeklindeki bir dipnotun, ?Şua Topluluğu tarafından yayımlandı? olarak çevrildiğini okuyunca gözlerime inanamadım. Çünkü, ?Ray Society?, 17. yüzyılın büyük İngiliz doğabilimcisi John Ray adına kurulmuş bir bilim topluluğuydu. Çevirmenlerimiz bilimcinin soyadını da çeviriye katmışlardı. Bir başka kitapta, Charles Darwin?in doktor olan babasının mesleği, fizikçi diye çevrilmişti. Çevirmen ?physician? ile ?physicist?i karıştırmıştı. Halbuki hekimlik Darwin ailesinin geleneksel mesleğiydi. Yetersiz çevirilerde sıkça karşılaşılan bir diğer sorun da okumayı güçleştiren, yavan bir anlatım tarzınım hakim olmasıdır. Kitabım yalın dille yazılmış, özgün bir derleme olduğundan, okurların onu akıcı bir şekilde okuyabildiğini sanıyorum.
Canlı genomlarına laboratuvarlarda yapılan müdaheleleri ahlaki açıdan nasıl değerlendirmek gerekir?
Doğada genetik değişimler sürekli olmaktadır. İnsanlar yüzlerce yıldır bitki ve hayvan ıslahı çalışmalarıyla daha önce varolmayan yeni türler yarattılar. Örneğin, birkaç yüzyıl önce, bugün yediğimiz muz, mısır, lahana, karnabahar vb. bitkiler yoktu dünyada. Kendilerine hiç benzemeyen türlerden elde edildiler. Artık genetik değişim ve evrimleşme, laboratuvar koşullarında istenilen hızda ve boyutta yapılabiliyor. Araştırmalar henüz düşük organizasyonlu ve hızlı üreyen mikroorganizmalar üzerine yürütülüyor. Bu gelişmeler çok yararlı sonuçlara yol açabilir ama ciddi tehlikeler yaratma olasılıkları da vardır. Biyolojik silah üretimi, hassas ekolojik ilişkilerin bozulması gibi sorunlar bunların başında gelir. Ama her şey insanların tercihlerine bağlıdır. Şayet politikacıları gereğince denetlemezlerse, her yararlı gelişme zararlı bir uygulamaya dönüşebilir. Virüslerin biyolojik silah olarak kullanılma potansiyelleri yüksektir fakat onlar gen tedavisinin en umut veren araçlarından biridir aynı zamanda.
2009 Darwin yılını kendimize has üslubumuzla, magazinvari bir şekilde kutladık. Sansürler, işten atılmalar, tuhaf açıklamalar… Sizce Türk toplumunun evrim kuramıyla sorunu nasıl başladı, bu konunun kökeninde ne var?
Evrim-yaratılış tartışması, 18. yüzyıl Avrupa?sında filizlenmiş, 19. yüzyılda alevlenmiş, 20. yüzyılda Amerikanvari bir nitelik kazanmış bir konu. Din ve bilim arasında yüzlerce yıldır süregelen çelişkinin bir uzantısı. Hepsinin altında yatan ise çevremizde olan biteni nasıl algılayıp, nasıl açıklayacağımız sorunudur. Bu işi insan aklına dayanarak mı yoksa doğaüstü güçlere inanarak mı yapacağız. Bunu bilim tarihinden küçük bir örnekle açıklayabilirim: 18. yüzyıldan beri Darwin?in de içinde bulunduğu farklı bilim adamları, insanla maymunun biyolojik açıdan yakın akraba olduğunu söylediler. Başka bir ifadeyle her ikisi de ortak bir atayı paylaşıyordu. Örneğin, her ikisi de memeliydi. Anatomik ve fizyolojik özellikleri oldukça benziyordu. İnsanı hasta ya da iyi eden kimyasal bir madde maymunlarda da benzer etkiler gösteriyordu. Daha sonra kromozom sayılarının da birbirine yakın olduğu bulundu; insan 46 kromozoma sahipken örneğin şempanze 48 kromozom içeriyordu. Son yirmi yıl içinde ise İnsan ve Şempanze Genom Projeleri uygulamaya kondu. Sonuçlara göre, bu iki canlının genetik yapıları yüzde 98?den fazla benzerlik gösteriyordu. Böylece son iki yüz elli yıldır bilim insanlarının söylediklerinin doğru olduğu ortaya çıktı. Halbuki doğaüstüne inanan kişiler için durum tamamen farklıdır. İnsanın başka bir canlıyla yakınlığı ya da akrabalığı yoktur. İnsan özel olarak yaratılmıştır. Burada aynı konuya tamamen farklı yaklaşan iki bakış açısını görmekteyiz. Günümüzde tüm uygar toplumlar, insanın biyolojik olarak canlılar dünyasının bir parçası olduğunu ve onlarla aynı doğa yasalarına tabi olduğunu kabul ediyor artık. Biyolojik, jeolojik, kozmolojik evrimi yani ?değişimi? iyi anladıkları için örneğin hastalıklar ve doğal felaketlerden bizim kadar zarar görmüyorlar. Ayrıca evrim kuramını iyi anlamanın ciddi ekonomik kazançları olduğundan, gelişmiş ülkeler, ondan elde ettikleri bilgilere dayanarak ürettikleri mallardan aklın alamayacağı kadar büyük paralar kazanıyorlar. 21. yüzyıl, evrim kuramının yüzyılı olacağından toplumumuzu aydınlatmaya devam edeceğim.
Charles Darwin?in bilinmeyen yönleri
* Bilardo oynamayı sevdiğinden evine bir masa yaptırtmıştı.
* Sigara içer, enfiye çekerdi.
* Karısı Emma gibi usta bir tavlacıydı.
* Her gün az miktarda şarap içmeyi severdi.
* Servetinin büyük bölümünü Endüstri Devrimi?nin muhteşem ürünü demiryolları hisselerine yatırmıştı. 1854?te yatırdığı paranın bugünkü değeri yaklaşık 1 milyon sterlindir.
* Güneydoğu İngiltere?de zengin bir antikacı olan Anthony Rich, Darwin?e büyük bir miras bırakmak istedi, ama Dawrin bu teklifi kabul etmedi. Onu Huxley?e yönlendirdi, böylece deniz kıyısındaki malikane Huxley?e kaldı.
* Kan görmeye dayanamıyordu.
* Pratik bir zekaya sahip olmadığı için hep hayıflandı.
* Okullarla ve derslerle arası hiç iyi değildi.
* Ölümünden birkaç gün sonra çok sevdiği köpeği Polly de beklenmedik bir şekilde öldü. Darwin köpekleri çok severdi ve hayatı boyunca birçok köpeği olmuştu.
Kitabın Künyesi
Charles Robert Darwin / Biyolojik Evrim Kuramının Arkasındaki Yaşam
Haluk Ertan
İş Bankası Yayınları
Basım Tarihi : 10 – 2010
Sayfa Sayısı : 344