Dostoyevski’nin bir gün kurarsam dediği radikal ve sosyalist bir derneğin amblemi ve hikayesi

Yolda bir posta istasyonunda Dostoyevskiler, o günlere özgü gösterişli bir üniforma giymiş, başında beyaz sarı ve yeşil sorgucu rüzgarda uçuşan, üç köşeli şapkasıyla resmi bir ulağın yıldırım gibi geldiğini gördüler.

Kırmızı yüzlü, güçlü kuvvetli bir adam olan ulak, hızla istasyona girip bir kadeh votka içtikten sonra hemen dışarı çıktı, yeni bir troykaya atladı. Oturmasıyla birlikte ayağa fırladı ve arabacıyı, genç köylüyü dövmeye, yumruğuyla ensesine vurmaya başladı. Arabacı atları öfkeyle kırbaçlayınca atlar ileri atıldı, ulağın yumruğu makine gibi amansız bir ritimle inip kalkar, onunla birlikte kırbaç da aynı tempoda şaklarken troyka gözden kayboldu. Bu anlatının sonunda Dostoyevski ” bu mide bulandırıcı sahneyi hayatımın sonuna kadar unutamadım” der.

Bu sözler 1876’da yazılmıştı, Suç ve Ceza için tuttuğu notlar arasında geçen, “Kişisel olarak ilk kez küçük düşüşüm, at, ulak,” sözleri Dostoyevski için bu deneyimin ne kadar önemli olduğunu, kendi gelişiminde bu deneyime nasıl oluşturucu bir rol biçtiğini gösterir. Çünkü ulak ,hizmetinde çalıştığı kaba, baskıcı yönetimin simgesinden başka bir şey değildir.

” O ulağı asla unutamadım, Rus halkında utanç verici ve acımasızca olan ne varsa, bunların çoğunu o zamanlar, uzunca bir süre ve deyim yerindeyse istemeden, açık şekilde tek taraflı bir şekilde açıklama eğilimindeyim.” Bu ihtiyatlı sözlerle Dostoyevski 1840’larda, biricik takıntısının kölelik sorunu olduğu yıllardaki radikalliğinin gerisindeki dürtüyü açıklamaktadır. ” Bu küçük sahne, deyim yerindeyse bana bir amblem gibi göründü, sebep ile sonuç arasındaki bağı çok açık biçimde sergileyen bir şey olarak. Adama her vurduğunda hayvana da vuruyordu. 1840’ların sonlarında, o en pervasız ve ateşli düşlere sahip olduğum dönemde, kendi kendime birden, bir gün bir yardım derneği (yani radikal ve sosyalist bir dernek) kurarsam, dedim, o derneğin amblemi ve simgesi olarak mührüne kesinlikle bu ulağın troykasını kazıttıracağım.”

Joseph Frank

Dostoyevski Çağının Yazarı,
Çevirmen: Ülker İnce
Yayınevi : Everest Yayınları
sayfa 63,64

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir