Maksim Gorki’nin Ekmeğimi Kazanırken (1916) romanı özyaşam üçlemesinin ikincisidir. Diğerleri ise; Çocukluğum (1913) ve Benim Üniversitelerim (1923) romanlarıdır. Bir yandan büyük bir edebiyatçının kişisel gelişimine ışık tutan bu roman öte yandan, devrim öncesi Rusya’nın içinde bulunduğu koşulları anlatıyor.
Maksim Gorki’nin ilk gençliğinde çalıştığı işleri, bu iş kollarının toplumsal yaşam ve çalışan üzerindeki etkileriyle harmanlayor. Çarlık Rusyasında küçük burjuva sınıfların yaşam koşullarını, emekçi sınıfların içinde bulunduğu çıkmazı “ahlak” kuralları ve dinin insanları etki ve baskı altına alış şeklini, ergenlik dönemindeki bir çocuğun gözüyle, sade ve akıcı bir üslupla aktarıyor.
Gorki’nin kendisi bu kitabı niçin yazdığını gayet net anlatıyor:
“Bu iğrenç şeyleri niçin anlatıyorum? Ne gereği var, değil mi? O zaman, şunu bilin ki, sayın okur, bu yalnızca eski bir olay değildir! Siz uydurma dehşetlerden hoşlanırsınız, korku öyküleri okumaktan zevk alırsınız, duygularınızın, hırpalayıcı kurgularla gıdıklanması hoşunuza gider, bundan hiç çekinmezsiniz. Ama ben gerçek korkunç olaylar biliyorum, günlük yaşamın dehşetli olayları bunlar işte, onları size anımsatmak duygularınızı zevksizce gıdıklama hakkımı kullanıyorum, böylece nerede ve nasıl yaşadığınızı kesinlikle anlayabilirsiniz.”

Gorki, ağır çalışma koşullarına bakmayarak, fırsat buldukça okudu. Bu yüzden başına olmadık belalar geldi. Nitekim, kendisi, “Ekmeğimi Kazanırken” adlı eserinde, bu konu ile ilgili olarak şunları yazmaktadır:

“İçimde birdenbire alevlenen okuma tutkusunun bana ne büyük heyecanlara, alçalmalara mal olduğunu hatırladığım zaman, hem üzülüyor, hem gülüyorum.”

Gorki, kendisine okuma alışkanlığını kazandıran, özellikle kaliteli eserler okumak zevkini aşılayan bir terzinin ufak tefek eşinden, Kraliçe Margo adını taktığı güzel bir bayandan, bulaşıkçılık ettiği Volga’daki geminin aşçıbaşısı Smuriy’den, yine “Ekmeğimi Kazanırken” eserinde, büyük övgü ve bağlılıkla söz eder.

“Yeryüzündeki bütün gerici kuvvetlerin, barış ve milli bağımsızlık düşmanlarının, faşistlerin ve her çeşit yalancı, düzmece demokratların en korktukları yazarlardan biri de Gorki’dir. Neden? Çünkü Maksim Gorki yalnız kendi halkına değil, bütün halklara yurtlarını, hürriyeti, barışı ve birbirlerini sevmeyi öğretir. Çünkü o, insanın, insanlığın geleceğinden, güzel günler göreceğinden emindir. Çünkü o, emekçi insanı, koluyla, kafasıyla çalışan insanı, yeryüzünün gerçek, biricik efendisi sayar. Gorki insanlar yaşadıkça yaşayacaktır. Çünkü yeryüzünün en büyük şairidir.” Nazım Hikmet

Kitabın Künyesi 1
Ekmeğimi Kazanırken
Maksim Gorki
Engin Yayınevi
Çevirmen : Hasan Ali Ediz
Ocak 1991,
414 sayfa

Kitabın Künyesi 2
Ekmeğimi Kazanırken
Maksim Gorki
Çevirmen: Mehmet Zorludağ
İlya Yayıncılık
Nisan 2007
446 sayfa

Previous Story

Michelangelo – Bir Dahinin Yaşamöyküsü, Bruno Nardini

Next Story

Abidin Dino: Şair ve Yazar – M. Şehmus Güzel

Latest from Maksim Gorki

Anton Çehov’un cenaze töreni – Maksim Gorki

Moskova’nın “tatlı sevgilisi” yazarın naaşı, kapısında iri harflerle “istiridye için” yazan yeşil bir vagonla getirilmişti. Yazarı karşılamak üzere istasyonda toplanmış olan küçük kalabalığın bir

Balzac üzerine – Maksim Gorki

Balzac’ın yapıtlarını anımsamak benim için tıpkı boş, sıkıcı bir vadide yürüyen yolcunun bir zamanlar geçtiği verimli, güzel bir diyarı anımsaması gibi hoş bir şey.
Go toTop

OKUMA ÖNERİLERİMİZ