Gogol’un “Ölü Canlar” Romanındaki Yemek ve Hamur İşi Adları, Açıklamaları

Yemek ve hamur işi adları

Blin / blinı, blinki (çoğul): Süt ve yumurta katılmış cıvık hamurdan tavada pişirilen küçük, yuvarlak, yassı hamur işi, krep. Maslenitsa yortusunda her evde blinı pişer.

Bulka: Kaliteli beyaz buğday unundan pişirilen ekmek, francala.

Kalaç: Beyaz buğday unundan pişirilen asma kilit şeklindeki çörek (Tatar Türkçesinden geçme).

Kaşa: Yulaf, karabuğday, darı ya da pirincin su veya sütle kaynatılması suretiyle pişirilen, çok yaygın olarak tüketilen geleneksel Rus lapası.

Krendel: 8 rakamı ya da B harfi şeklinde pişirilen geleneksel bir hamur işi.

Kulebyaka: İçi et, balık, lahana ya da pirinçle doldurulmuş kapalı börek, geleneksel Rus hamur işlerinden biri.

Pirog (çoğulu pirojki): Mayalı hamurdan, yarım ay şeklinde fırında ya da yağda pişirilen, içine et, balık ya da lahana konulan geleneksel Rus böreği.

Pryanik: Baharat ve bal katılarak pişirilen bisküvi ya da kek biçiminde bir hamur işi.

Rasstegay: Rus ve Ukrayna mutfağında çorbanın yanında verilen, et, balık, mantar, lahana gibi harç malzemeleriyle doldurulmuş, kayık biçiminde üstü açık börek.

Şçi: Lahana, mantar, havuç, soğan gibi sebzelere iri et (bazen balık) parçaları eklenerek pişirilen geleneksel Rus çorbası.

Vatruşka: Ortasına lor peyniri, süzme yoğurt (tvorog) konarak pişirilen değirmi, üstü açık pirojki. Slav mutfağının geleneksel hamur işlerinden biri.

Zavedenie: Kurum, müessese anlamına gelen bu sözcük halk arasında “meyhane” yerine de kullanılmaktaydı. Romanda bu anlamda kullanılmıştır.

Zipun: Ev yapımı renkli, çiçekli kumaştan dikilmiş, yakasız, kısa köylü kaft anı.


KÜNYE
Ölü Canlar
Nikolay Gogol
Kitabın Orijinal Adı : Mertvıe Duşi / Poema
Yordam Kitap
Sayfa Sayısı : 512
Basım Yeri : İstanbul
Baskı : 1
Basım Tarihi : Nisan 2020
Çeviren : Nuri YILDIRIM


Ölü Canlar’da Gogol, toprak köleliği sisteminin henüz yürürlükte bulunduğu Çarlık Rusya’sının son derece canlı ve gerçekçi bir resmini çiziyor. Artık hayatta olmayan köleleri canlı gösterip servet kazanmayı aklına koyan hilebaz Çiçikov’un hikâyesi hem trajikomik hem de bir yanıyla tanıdık. Tıpkı bir bukalemun gibi bastığı toprağın, bulunduğu zamanın rengini alan Çiçikov neredeyse “içimizden biri”. Gogol’ün aptallıkla, açgözlülükle, mülkiyet hırsıyla ettiği alay, deha ile örülen olağanüstü bir sanat eserine dönüşüyor.

Ölü Canlar ilk yayımlandığında Rusya’da büyük tartışmalara neden olmuştu: Yaşayan kimseleri köle olarak kullanmak mı daha kötü ve tehlikeli, yoksa ölülerin ticaretini yapmak mı? Gogol’ü politik hiciv sanatının doruğuna taşıyan bu büyük roman, 19. yüzyıl Rus edebiyatının en başarılı örneklerinden biri olarak kabul görüyor.

Nuri Yıldırım’ın Rusça aslından yaptığı bu yeni Ölü Canlar çevirisi, titiz ve doğru olmasının yanı sıra, değişen dilin yeni ihtiyaçlarını da başarıyla karşılamakta. “Yabancı dillere çevrilmesi en zor Rus yazar” denilen Gogol’ü Türkçe çevirisiyle okuyacaklar için doğru bir tercih olma özelliğini taşıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir