İnsan Ruhunun Atom-altı Parçacıkları

insanBir atom parçacığı çok dar bir alana sıkışıp kaldığı zaman hapsedilmiş olmasına tepki gösterir ve hızla dönmeye başlar, kuantum etkisi de denen bu olgu atom-altı dünyaya hâkim olan kıpırtı ve huzursuzluğu anlatır.

İçimizde sıkışmış olan atom-altı parçacıkları ruhumuzu sürekli bir devinim ve huzursuzluk halinde tutuyor, yani başka bir deyişle, insanın mikro kozmosunda başlayıp bir an bile duraksamadan ilerleyen kapsayıcı, huzursuz dalganın, makro kozmosu da içine alacak şekilde genişleyerek yayılacağı ve büyük bir yıkıma neden olacağını düşünüyorum. Bu size karamsar bir yaklaşım gibi görünebilir, ancak insanlık tarihi boyunca çevremizde dans edip duran yıkıcı, negatif enerjiye bakarsanız, çok da karamsar bir yaklaşım olmadığını anlarsınız.

Tanrı inancının yokluğu, hatta bazı durumlarda tanrı inancının varlığı, insan ömrünün ölümle sınırlılığı, varoluşun anlamsızlığı vb. savlarla, insan ruhunun bu yıkıcı ve dingin olmayan enerjisi açıklanmaya çalışılıyor. Bu kuramları kabul eder ya da etmezsiniz, ama kabul edip etmemeniz yine de insan ruhunun, metastaz yapmış kanser hücreleri hızında bir ‘instability’ hali sergilediği, huzursuz ve dengesiz olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.

Her şeyin birbiriyle bağlantı içinde olduğu, evrendeki en küçük oluşumun, içinde en büyük oluşumun izlerini ve parçalarını taşıdığı savını, başka bir deyişle, mikro ve makro kozmosun içiçeliği felsefesini çok mantıklı bulurum, zira bir damla, okyanusun tüm bilgisini ve gücünü içinde taşır ve dışımızdaki her şey içimizdedir.

İnsan belki bu iki kozmosun arasındaki yegâne bağdır, ancak kendini evrenin en yüce varlığı olarak görme yanılgısı ve kendisinden başka hiçbir varlığa karşı sorumlu olmadığı yanılsaması, mikro ve makro kozmosunu tehdit eden yıkıcı bir enerjiyi açığa çıkarmıştır.

Her türlü moral kategorisinden yoksun dizginsiz bir egonun bu yıkıcı enerjinin motor gücünü oluşturduğunu söyleyebilirim. İçine evrenler sığdırır insan, ama nedense kendisi hiçbir evrene sığmaz.
Unutmayalım ki, abartılı, ölçüsüz ve dengelenmemiş kuvvetler boşlukta yok olurlar.

“Bir bağırsak veya mezarlık kurdunun bakış açısından, insan, afiyetle yemeleri için tanrı tarafından yaratılan bir nimettir.” Edward Abbey

Josef Hasek PhL

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir