Militarizme Karşı Sınıf Mücadelesi (Seçme Yazılar) adlı bu çevirinin 30 yıl yitik olması da başlı başına bir öykü. Belge Yayınları bu kitabı Rosa Luxemburg’un “Spartakistler Ne İstiyor” başlıklı kitabının hemen ardından, Liebknect’in ölümünün 60. yılında yayınlamayı planlamıştı. Ancak 1980 Darbesi öncesi ve sonrası koşullarda bu mümkün olmadı. Tercüme uzun yıllar saklı kaldı. 1990’lı yıllarda bulunan kopyası, yayınevinin bulunduğu binanın bombalanması sonucu kayıplara karıştı. Bir başka kopyanın bulunması sonucu bu çeviriyi yayınlayabildiğimiz için mutluyuz.
Militarizmin bu en amansız eleştirmeninin kitabının başına bu gelenlerden daha doğal ne olabilir ki. Ve anti-militarizm, Türkiye solunun en büyük gereksinimlerinden biri olarak asla gündemdeki önemli yerini yitirmedi.
Bu enternasyonalist, anti militarist devrimciyi saygı ile anıyoruz.
Ragıp Zarakolu
?Sınıf uzlaşmazlıkları keskinleştiği ve proletaryanın sınıf bilinci güçlendiği ölçüde gün geçtikçe ön plana geçen, militarizmin dış biçimini ve iç kimliğini gittikçe daha çok belirleyen bir ikinci görevi daha vardır: Bu görev, varolan toplumsal düzeni korumaktan ve kapitalizmle gericiliği işçi sınıfının kurtuluş mücadelesi karşısında savunmaktan ibarettir. Militarizm burada, sınıf mücadelesinin basit bir aracı olarak, polis ve adaletle, okul ve kiliseyle ilişki içinde, sınıf bilincinin gelişmesini engellemeye ve ne pahasına olursa olsun, halkın çoğunluğunun iradesine karşı, bir azınlığa devlet içinde egemenlik ve sömürü özgürlüğü sağlamaya yönelik bir araç, egemen sınıfların ellerinde bulunan bir araç olarak görünmektedir.?
(Karl Liebknecht, Seçme Yazılar ? Militarizme Karşı Sınıf Mücadelesi, Belge Yay., 2009, s.91)
Kitabın Künyesi
Militarizme Karşı Sınıf Mücadelesi – Seçme Yazılar
Karl Liebknecht
Çevirmen : Alp Tümertekin
Belge Yayınları
Basım Tarihi : 01 – 2010
Sayfa Sayısı : 364
Karl Liebknecht, (13 Ağustos 1871 – 15 Ocak 1919) Alman sosyalist ve Spartakusbund ve Almanya Komünist Partisi ortak kurucusu.
Marks?ın yakın dostu ve mücadele arkadaşı Wilhelm Liebknecht?in oğlu olan Karl Liebknecht, 1871?de, tam da Komün günlerinde Leipzig?de doğar Bir yandan öğrenimini tamamlar ve hukuk doktoru olurken diğer yandan gençliğinden beri Alman sosyal demokrasisinin sol kanadının liderliğini yapmaya başlayan Liebknecht, 1907?de Uluslararası Sosyalist Gençlik Federasyonunun yürütme kurulu üyesi seçilir Daha sonra, ?militarizm ve anti-militarizm? broşürü yüzünden 1907?de ikibuçuk yıl hapis cezası gelir 1908?de SDP?nin Prusya milletvekilidir; 1912?de ise Alman Parlamentosu Reichstag üyesi Başından beri yol arkadaşlığı ettiği Rosa Luxemburg ile birlikte, parti içinde sağ eğilimin korkulu rüyası olmuşlardır artık Alman solunu etkisi altına almaya başlayan ve sonradan şovenizm çukuruna dek yuvarlanan reformist eğilimlerle mücadele içindedirler Fakat asıl çatışma I Paylaşım Savaşı?nın başladığı günlerde ortaya çıkar Alman militarizminin savaş ödenekleri için yapılan ilk oylamada parti disiplini gereği olumlu oy kullanmak zorunda kalan Liebknecht, 2 Aralık 1914?teki oylamada tek başına red oyu kullandığında bütün ipler kopar ve açık hedef haline getirilir Daha sonraki oylamalarda red oyları arttıkça, muhalefet de güçlenecek ve nihayet partideki çatışma daha sonradan III Enternasyonal?in esin kaynağı olan Zimmerwald toplantısına (1915 sonu) gidecektir 1 Ocak 1916?da Liebknecht?in bürosundaki toplantıda parti içindeki bağımsız sol grubun oluşumu ilan edilir: Spartaküs birliği 1 Mayıs 1916?da Liebknecht kürsüdedir Ama daha ?kahrolsun hükümet kahrolsun savaş? dediği anda tutuklanır ve iki buçuk yıl hapse mahkum edilir Dokunulmazlığının kaldırılması kararına oy vermekte en istekli olanlar da kendi partisi SDP üyeleridir.
Ama daha bir yıl geçmeden, ayaklanma günleri geldiğinde afla bırakılan Liebknecht Berlin?dedir 9 Kasım 1918 Genel grev vardır ve iktidar fiilen sol güçlerin eline düşmüştür SDP lideri Scheidemann?ın parlamento önünde ?demokratik cumhuriyetin kurulduğu?nu ilan ettiği saatlerde, Liebknecht de kraliyet balkonundan binlerce işçi ve askere ?Alman Sosyalist Cumhuriyeti kurulmuştur? diye haykırıyordu
Daha sonra, Alman Komünist Partisi?nin kuruluşunu ve yetersiz örgütlenmiş ayaklanmaları da barındıran üç-dört ay boyunca hedef tahtasında yine Rosa ve Liebknecht vardır ve Sosyal Demokratların sağcı askerlerden derlediği Feierkorps birlikleri her tarafta onları aramaktadırlar 15 Ocak 1919?da kaldıkları yer basıldığında her şey hazırdır Resmi bir tutuklama gibi tezgahlanan olayın bir noktasında dipçikler inmeye başladığında durum netleşir Rosa kafasına vurulan dipçiklerle ağır yaralıdır, daha arabadayken ölür ve bir kanala atılır. Yarı ölü halde arabaya atılan Liebknecht ise Berlin Hayvanat bahçesinde kurşuna dizilecektir. Resmi açıklama ise aynen bugünkü gibidir: ?kaçarken öldürülmüştür!?
Liebknecht ve Spartakistlerin 23 şehidi gömülürken yoldaşları yanlarına boş bir tabut da koyarlar, Rosa için üç ay sonra cesedi kanalda bulunduğunda, Rosa da yoldaşlarının yanında yer alacaktır Böylece Alman şovenizmi yüzyılın en büyük devrimcilerinin kanıyla ellerini yıkıyordu; daha sonra yüzlerce kez tekrarlayacağı gibi
Kendisi de iki ay sonra Berlin Emniyeti?nde kafasına kurşun sıkılarak öldürülecek olan Leo Jogiches?in Lenin?e çektiği telgraf, her şeyi ifade ediyordu: ?Rosa Luksemburg ve Karl Liebknecht nihai devrimci görevlerini yerine getirdiler?