SPINOZA: insanları akıldan çok kör arzu yönetir

İKİNCİ BÖLÜM
V. —
Demek ki insan doğası, insanların yalnızca aklın buyruklarına göre yaşamalarını gerektirecek biçimde düzenlenmiş olsaydı ve insanlar tüm güçlerini bu yöne yöneltselerdi, doğal hukuk, insan türüne özgü bir şey olarak kabul edildiği sürece, yalnızca aklın gücü tarafından belirlenecekti. Ama insanları akıldan çok kör arzu yönetir, ve dolayısıyla, insanların doğal gücü, yani doğal hukukları akılla değil, onları eylemde bulunmaya zorlayan ve varlıklarını sürdürmelerini sağlayan değişik isteklerle belirlenmek gerekir. Ama bana kalırsa, akıldan kaynaklanmayan bu arzular, insani eylemler olmadıkları gibi insani tutkular da değildir. Ama burada, doğanın doğal hukukla aynı anlama gelen evrensel gücü söz konusu olduğuna göre, aklın bizde ortaya çıkardığı arzularla başka bir kökeni bulunan arzular arasında şu an için hiçbir ayrım gözetemeyiz: gerçekte bunların her ikisi de doğanın sonuçlarıdır ve doğanın gücünü ortaya çıkarırlar; insan buna dayanarak varlığını sürdürmeye çalışır. Bilge olsun vurdumduymaz olsun, insan her zaman doğanın bir parçasıdır, ve onu etkili kılan her şey, doğanın şu ya da bu insanın doğası olarak tanımlanabilecek gücünde aranmalıdır. Aklıyla da davransa arzusuyla da davransa, gerçekte insan doğanın yasalarına ve kurallarına, yani doğal hukuka uymayan hiçbir şey yapmaz.

Teolojik-politik Inceleme (tractatus Theologico-politicus)
BENEDICTUS SPINOZA
Çevirenler:
Cemal Bali Akal – Reyda Ergün
Dost Kitabevi Yayınları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir