Spor Kitabı (Oyunlar / Kurallar / Taktikler / Teknikler) ? Hazırlayan : Emre Ergüven

Antik Yunanlar Olympia’da oyunlarını ilk kez başlattıklarından beri “koşma”, “zıplama” ve “fırlatma” sporları çok fazla gelişme gösterdi. O zaman sadece bir organizasyon vardı: Stadyum yarışı. Şimdi ise, kelimenin tam anlamıyla yüzlerce spor var. Dolayısıyla karşılaştığınız bütün sporların kurallarını bilemiyor olmanız şaşırtıcı değil. Bütün bu sporlar hakkında bilmeniz gerekenler Spor Kitabı’nda. Hangi sayfayı açarsanız açın basketbol, badminton ya da karate- kurallar, istatistikler, diziliş, neyin kural dahilinde olup olmadığını en güncel haliyle bulabilirsiniz.
Kitapta iki yüzden fazla spor -takım sporları, raket sporları, dövüş sporları, su sporları, kış sporları, hedef sporları, tekerlekli sporlar, motor sporları, hayvanlı sporlar, ekstrem sporlar- ve karşılaşabileceğiniz hemen hemen herhangi bir yarışmada sizi uzman kılacak bilgiden daha fazlası var.
Kitaptaki her spora dair, çabuk öğrenilecek, olmazsa olmaz olguların ve bilgilerin yer aldığı Kilit Bilgiler bölümü var. Oyuncu Profilleri, gerekli fiziksel özelliklerin ve becerilerin genel açıklamasını içeriyor. Oyunun/Sporun Ana Hatları oyun, oyuncular, kurallar ve tekniklere dair önemli unsurlarla ilgili bilgi içeriyor.
İstatistik Köşesi’nde en son istatistikler yer alıyor ve bunların arasında da oyunculara ait rekorlar, önemli şampiyonaların ve Olimpiyatların sonuçları var. Satır Araları şaşırtıcı ve etkileyici gerçeklerle rakamları içeriyor. Perde Arkası bölümlerinde, her sporun hikayesi yer alıyor ve burada da sözkonusu sporun yıldızları ve yarışmalarına dair haberler, bilgiler ve anekdotlar var.
İster televizyon kanalları arasında gezinen birisi olun, ister sorularını cevaplayamadığınız spor delisi çocuklarınız olsun, ister çok sıkı antrenman yapan ve profesyonelliğe adım atmayı düşünen birisi olun, Spor Kitabı size oynamayı, zevk almayı ve kazanmayı öğretecek.
(Tanıtım Bülteninden)

Kuralı Bilmeyen Oynayamaz – Sezar Atmaca
(15/08/2008 tarihli Radikal Kitap Eki)

Şaşkınlığım ilk sayfanın tepesindeki ?ana yelkeni forsa etmek? terimiyle başladı. Metnin İngilizcesi olmadığı için ancak çıkarsamalarla anlamını çözmeye uğraştım ama nafile. ?Spor Kitabı?nı okudukça böyle uydurulmuş birçok terim ve kullanım olduğunu hatta birçok önemli terimin çevrilmediğini fark ettim

Denizcilik kadar, denizcilik yazınına da meraktan, içinde deniz geçen her kitaba bakmaya, beğenirsem almaya çalışırım. Spor Kitabı?nı da içindeki su sporlarına ve özellikle yelkene göz atmak için aldım. Öncelikle belirtmeliyim ki iki yüzden fazla spor dalı hakkında bilmemiz gereken her şeyi anlatma iddiasındaki, 448 sayfalık hayli hacimli ve faydalı kitapla ilgili eleştirilerim öncelikle yelken ve rüzgâr sörfü ile ilgili toplam on iki sayfalık iki bölümü kapsıyor.

Şaşkınlığım ilk sayfanın tepesindeki ?ana yelkeni forsa etmek? terimiyle başladı. Metnin İngilizcesi olmadığı için ancak çıkarsamalarla anlamını çözmeye uğraştım ama nafile. İki denizcilik sözlüğüne editörlük yaptım, dünyada (İngilizce) ve Türkiye?de asırlardır yayımlanmış bütün kalburüstü denizcilik sözlükleri elimin altındadır ama anlaşılan literatüre yeni kazandırılan terimlerden biriydi. Okudukça böyle uydurulmuş birçok terim ve kullanım olduğunu ve birçok önemli terimin çevrilmediğini fark ettim.

?Eğer tekne yarıştaysa, tacking ve jibing bütün ekibin koordine olması gereken iki önemli manevradır? (s. 254) cümlesi ya da Kazanmak İçin ?Beating? başlıklı bölüm gibi:
?Rüzgâra doğru giderken zigzaglar çizilir, buna ?beating? denir. Her yön değiştirmede rüzgâr baş tarafa geçerse buna ?tack? denir. Rüzgâr yandan geliyor ve yelkenler tam vira edilmediyse buna ?reaching? denir. Eğer rüzgâr tam olarak tekne arkasındaysa teknenin hareketi ?running? olarak adlandırılır. Rüzgârın kıç tarafından geçmesi ise ?jibe? olarak bilinir.? (s. 252)

Paragraftaki İngilizce denizcilik terimlerinin karşılıkları (örnek volta seyri, tramola, apaz, pupa seyri, kavança) yerlerine konsa bile ?yelkenler tam vira edilmediyse? gibi uydurulmuş kullanımlar yüzünden metnin anlaşılması zor.

Sekiz sayfalık metin ?kısa kıyı içi veya kara yarışlarında?, ?yelken üstü yarış?, ?kendiliğinden volta atan flok yelkeni?, ?yakın orsa?, ?yakın vira?, ?bireysel bir yat?, ?… yelken seti de değiştirilmelidir?, ?Her yelken noktasının ayrı bir ismi vardır?, ?bütün kontroller halat olmalıdır? gibi anlaşılmaz ifadelerle dolu. Biraz kurcalayınca kelime kelime yapılan bir çevirinin izleri de ortaya çıkıyor. Örneğin sayfa 254?teki şekle bakıldığında ?yakın vira? gibi anlamsız bir kullanımın İngilizcedeki orsa/orsasına anlamındaki ?close hauled? teriminin kelimelerinin ayrıştırılarak close/yakın ve vira etmek anlamına da gelen ?haul? kelimelerinden türetilmiş olduğu söylenebilir. Ama ?dar apaz? yerine kullanılan ?yakın orsa?nın neyin karşılığı olabileceğini çözemedim doğrusu.

Tekne hayli su alıyor
Sadece başlıklara göz atarak örnekleyecek olursak bile tekne hayli su alıyor (parantez içindekiler muhtemel veya tam karşılıkları): Yelken Noktaları (Seyir açıları/yönleri), Tacking (tramola), Jibing (kavança), Triketa (doğrusu trinket ama metinde flok anlamında, birçok yerde triketa kullanılırken sadece bir yerde flok kullanılmış), Start Çizgisi (start hattı), Bitiş Çizgisi (finiş hattı), Tek Tasarım Tekne (Eş tekne), Hızlı Volta (herhalde hızlı tramola ), KeelBoat (omurga salma), Savla (herhalde savlo ama metindeki karşılığı mandar), Bumba (gönder veya balon gönderi), Yakın Orsa (dar apaz), Yakın Vira (orsasına, orsa), Üçgen Parkur (Üçgen Rota), Rüzgârüstü/Rüzgâraltı Parkur (orsa/pupa rota) Rüzgârüstü Noktası veya Rüzgârüstü İşareti (orsa şamandırası), Yarış Dışı (abandone bayrağı) Kontrol Çizgileri(?), Geçiş Hakkı (yol hakkı… yelken yarışlarında yol! yol! diye de bağrılır…).

Metin içi kullanımları da örneklersek: güçlü serenler (… gönder), boşluk (kanal/koridor), yarış işaretleri (şamandıra), dağıtıcı işareti(?), kanal işareti(?), ufak bir işaret (kerteriz bayrağı), kirli rüzgâr (pis, pisinde kalmak), pantolon (yelken tulumu), yüzme yardımcıları (yüzdürücü yardımcıları), mesafe noktası (?), rüzgârlarını çalıp (herhalde kapatmadan söz ediyor…), Yelkencilik Federasyonu (Yelken Federasyonu) …
Yanlış olmasa da pek de hoş durmayan kullanımlara da örnek verilebilir: Dışarı Sarkma (trapez), Yatık Gitmek (bayılmak), Tekneyi Döndürme (manevra), gibi.
Start çizgisi… rüzgâr açısına göre yerleştirilir (doğrusu start hattı rüzgâra diktir) gibi belirsizlik içeren cümleler dışında birçok yanlış da göze çarpıyor. Örneklersek: Laser 14.2 m.lik değil 4.2 metrelik bir teknedir, bu bölümde söz edilen 1 mil 1.6 km. olan kara mili değil, deniz mili olmalıdır. Ana yelken iskotası ana yelkene değil bumbaya bağlıdır, ana yelkeni kontrol eder. Yarışta mürettebat ?güverte üzerine? değil ?küpeşte üzerine? dizilir.
Yarış Kuralları?nda ?Sancak Geçiş Hakkı? başlığı üstündeki resim farklı kontralardaki iki yelkenli tekneye ait ama ne başlıkta ne de metinde kontradan söz ediliyor (iskele kontra tekne uzak duracaktır) ve diğer üç resimle ilgili metinlerde de benzer problemler var. Aynı şekilde ?iskele eğilimi?, ?sancak eğilimi?, ?eğilim yok? gibi başlıklarla kaçık (ya da çapraz) start hattını ve avantajlı tarafı anlamak, öğrenmek mümkün değil.

Rüzgâr Sörfü bölümü bilgilerini Galatasaray Yelken Şubesi sörf antrenörü eski milli sörfçü Deniz Erkoca?dan aldım. Direk Cebi?nin ?luff tüpü? olarak çevrildiği bu bölümün de yelkenden çok farkı yoktu. Konuyu uzatmamak için sadece bazı terimlerin karşılıklarını örnekleyecek olursak (doğruları parantez içinde) seren (bumba), kanca takımı (trapez ip ve trapez kemeri), duba (şamandıra), alan (parkur), iterek takla (yarım takla), sheeting in/sheeting out (arka yakayı kapamak/açmak), yelkeni çekmek (yelkeni üstüne almak), jibing (kavança), ana direk (zaten tek direk var!)…

Kural… kural… kural…
Kitabın hazırlanmasındaki iş yapma tarzı buysa diğer bölümleri de gözden geçirmekte fayda var şüphesiz. Ancak kitapta yer alan, ülkemizde pek bilinmeyen veya yapılmayan örneğin sörf (doğrusu dalga sörfü veya dalga kayağı) gibi sporlarla ilgili terimlerin olduğu gibi kullanıldığı, karşılık bulun(a)madığı da bir gerçek. Bunların dışındaki spor dalları ile ilgili bölümlerin en azından Türkçe ya da Türkçeye kazandırılan konuyla ilgili eserler taranıp, gerekli karşılaştırmalar yapılarak çevrilmesi beklenir. Örneğin yelkenle ilgili 10 Dilde Yatçılık Terimleri Sözlüğü,  İletişim Yay.; A?dan Z?ye Yelkende Denizcilik Terimleri Sözlüğü, Dear&Kemp, Çev. Orkun Soyer, Kropi Yay. gibi sözlükler ya da Yelken Yarış Kuralları, Yelken Vakfı gibi ilgili yayınlar dikkate alınarak çeviri yapılırsa uydurmadan, saçmalamadan daha anlaşılır ve ?kurallara uygun? bir metin ortaya çıkabilir.
Daha da ilginci, aynı grubun (Doğuş Grubu) çıkardığı Motor Boat&Yachting dergisinin Ağustos sayısında dergi yazarı Ali Adabeyi ?nin ?köşesinde? denizcilik kitaplarını eleştirdiği yazısında katıldığım tek bölüm bu konuyla ilgili: ?Kitap çevirmek, yazmak kadar ciddiye alınması gereken bir iştir. Hele denizcilik gibi özel bir uzmanlık gerektiriyorsa. (…) Batıdaki ciddi yayınevleri yazılan, çevrilen bir kitabı boşuna mı editörden, redaktörden, konu ve dil uzmanlarından, okuyucularından oluşan bir kurula okutuyor?? En azından denizcilikle ilgili konularda grubun diğer bir yayını olan dergiye danışılsa sanırım konunun ehli birçok insan işin üstesinden rahatlıkla gelebilirdi.

Kitabın reklam spotlarından biri de ?kuralını bilmeyen oynayamaz!? Spor Kitabı?ndan yelken ve rüzgâr sörfü ?kuralları, taktikleri, teknikleri? hakkında gereken bilgiler edinilemiyorsa umarız yayıncı en azından bu iki bölümü elden geçirip ek düzelti metnini bir açıklamayla satıştaki kitaplara ekler.

Kitabın Künyesi
Spor Kitabı
(Oyunlar / Kurallar / Taktikler / Teknikler)
Hazırlayan : Emre Ergüven
Sağlık ve Spor
NTV Yayınları
Haziran 2008
448 sayfa

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir