Stefan Bleekrode çok incelikli resimler yapıyor. Şehirleri dolaşıyor, çok iyi gözlemliyor ve aklında kalanları çiziyor. Sonunda ortaya olağanüstü resimler çıkıyor.
“Hayran olduğum şehirler beni içine çeker”, diye anlatıyor ve şöyle sürdürüyor: “O kadar ki, o büyük şehirleri gezdikten sonra bende kalan izlenimlerini saatlerce, günlerce, haftalarca, bazen aylarca düşündüğümde dinlenmiş de olurum.”
[srizonfbalbum id=110]
“Sonra da asıl olarak aklımdan, kalem ve mürekkeple hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan onları çizmeye başlarım: sokak lambaları, metro girişleri, mağazaların vitrinleri, parklar, hatta pencerelerdeki perdelere varıncaya kadar. Hiçbirini atlamadan. O şehirleri dolaşıp terk ettikten uzun zaman sonra da duyularım hep olarak dönüktür. Eskizlerimi mürekkep ve suluboyayla yapıyorum, fotoğrafları da kullanıyorum ama yalnızca yardımcı olarak.”
“New York, Roma, Londra, Budapeşte, Paris, Amsterdam, Floransa ve daha pek çok başka yer beni her zaman çok çekmiştir. Yaptıklarım da şunlar…”
(BoredPanda)