Kategori: Psikoterapi

Dijital Çağda Çoklu Kimlikler

Kimliğin Parçalanışı Sosyal medya, bireyin kendini yeniden inşa edebileceği bir tiyatro sahnesi sunar. Instagram’da estetik bir gezgin, X’te ateşli bir fikir savaşçısı, LinkedIn’de kusursuz bir profesyonel: Her platform, bireyin bir “avatar” yaratmasına olanak tanır. Bu, Hindu mitolojisindeki Vishnu’nun avatarlarını anımsatır; ancak bu modern avatarlar, ilahi bir misyondan çok, bireysel hırslar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mükemmel Ailenin Yanılsaması: Huxley’nin Distopyası ve Modern Toplum

Mükemmel Aile İdeali Aldous Huxley’nin Cesur Yeni Dünya adlı eseri, modern toplumun “mükemmel aile” idealini sorgulamak için güçlü bir ayna tutar. Bu ideal, bireylerin mutluluk, istikrar ve toplumsal uyum arayışında bir pusula gibi sunulurken, klinik psikolojide hem bireysel hem de kolektif düzeyde derin bir baskı unsuru olarak işler. Huxley’nin distopik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bilinçdışının İkiz Aynaları: Freud, Jung ve Toplumsal Kimliğin Gerilimi

Bilinçdışının Derinliklerinde İki Yol Freud’un bilinçdışı, bireyin bastırılmış arzularının, çocukluktan kalma izlerin ve içsel çatışmaların karanlık bir kuyusudur. Bu kuyu, bireyin kendi tarihinin ağırlığıyla doludur; cinsellik, agresyon ve yasaklanmış dürtüler burada sessizce kaynar. Jung ise kolektif bilinçdışını, insanlığın ortak mirası olarak tanımlar: mitler, semboller ve arketiplerle örülü, bireyi aşan bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nesnel İlişkileri Kuramında Önemli İki Kavram : Nesne İlişkisi ve Nesne Kullanımı

Nesne ilişkileri kuramına dayanan bir psikanalitik perspektiften, özellikle “nesne kullanımı” (object usage) ve “nesne ilişkisi” (object relating) kavramlarını ele alacağız. Bu kavramlar, Donald Winnicott’ın çalışmalarından türetilmiştir ve bireyin dış dünyadaki nesnelerle (özellikle insanlarla) kurduğu ilişkilerin psikolojik dinamiklerini anlamaya odaklanır. Metnin özet kısmı, bu teorik çerçeveyi daha geniş bir bağlama oturtarak,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bilinçdışı Yıkıcılıkla Pekiştirilmiş Bir Sevgi

Donald Winnicott, bir İngiliz pediatrist ve psikanalist olarak, özellikle nesne ilişkileri kuramı ve çocuk gelişimi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınır. “Bilinçdışı yıkıcılıkla pekiştirilmiş bir sevgi” ifadesi, Winnicott’ın sevgi, bağlanma ve insan ilişkilerinin karmaşık doğasına dair görüşlerini yansıtan bir kavram olabilir. Bu ifade, sevgi ilişkilerinin yalnızca olumlu duygularla değil, aynı zamanda bilinçdışı

OKUMAK İÇİN TIKLA

İçimizdeki Magma: Haset Adlı Kitabın Anlaşılması

Erdoğan Çalak’ın İçimizdeki Magma: Haset adlı kitabı, haset duygusunun insan psikolojisi, gelişimi ve ilişkiler üzerindeki derin etkilerini inceleyen kapsamlı bir çalışmadır. Kitabı anlamak için birkaç temel perspektifi ve yaklaşımı göz önünde bulundurmanız faydalı olacaktır: 1. Hasetin Temel Enerji Olarak Kavranışı Çalak, haseti yalnızca bir duygu olarak değil, insan yaşamının ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

İstanbul’da 400 Bin “Ev Genci” Olduğu Belirlenmiş ; Engelli ya da Otistik Gençler” Dahil Mi Bu Sayıya ?

Bugün medyada şöyle bir haber okudum ve bunun üzerine düşündüm. “İstanbul’da 400 bin “ev genci” olduğu belirlendi. Ev genci: Ne okula giden ne de bir işte çalışan, günlerini evde geçiren genç nüfus. “ İstanbul’da 400 bin “ev genci” olduğuna dair açıklamalar yapıldığında, bu verinin kapsamı, yani kimlerin dahil edilip kimlerin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bert Hellinger (1925–2019): Sistemik Aile Dizimi’nin Kurucusu

Bert Hellinger, 20. yüzyılın son çeyreğinde psikoterapi dünyasına damgasını vuran, alışılmış terapi yaklaşımlarının ötesine geçen Alman bir terapisttir. Özellikle 1970’li yıllardan itibaren geliştirdiği Sistemik Aile Dizimi (Family Constellation) yöntemi, psikoterapötik alanlarda büyük ilgi görmüş ve zamanla dünya çapında uygulayıcılar ve danışanlar arasında yaygınlaşmıştır. Bu yöntem, yalnızca bireysel sorunları değil, aynı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yetişkin Gibi Görünüp Çocuk Gibi İlişki Kurma Üzerine

Yetişkin Gibi Görünüp Çocuk Gibi İlişki Kurmak 1. Görünüş ve İçerik Arasındaki Çatışma Bu kişi dışarıdan bakıldığında düzenli bir yaşam süren, entelektüel kapasitesi yüksek, konuşkan, sorumluluk sahibi bir yetişkin gibi görünür. Ancak ilişki kurma biçimlerine yakından bakıldığında, duygusal düzeyde henüz çocukluktaki bağımlı, onay arayan veya terk edilme korkusu taşıyan bir yapının

OKUMAK İÇİN TIKLA

Terapiye Geldiği Halde Terapiden Faydalanamayan Hastalar Üzerine Bir Deneme : “Madem gerçek benliğiyle terapi sürecine katılmıyor, o zaman terapiye neden geliyor?”

Bazen hastaların-danışanların terapiye geldikleri halde düzenli olarak yada sanki terapistiyle işbirliği yaptığını görsek bile bir değişiklik görmekte zorlanırız . Ve o yüzden terapistler olarak şu soruyla başbaşa kalırız: “Madem gerçek benliğiyle terapi sürecine katılmıyor, o zaman terapiye neden geliyor?” İşte bu sorunun cevabı, psikanalizin en çetin çelişkilerinden birine dokunur: 👉

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sahte Bir Benliğe Neden İhtiyaç Duyarız?

Bu sorunun cevabı, psikodinamik düşüncenin en dokunaklı yerlerinden geçer. Çünkü sahte benlik (false self), yalnızca bir savunma değil, bir hayatta kalma stratejisidir. Ve çoğu zaman, çocuklukta gerçek benlik için yeterince güvenli bir alan olmadığında ortaya çıkar. 🧠 Psikodinamik Açıdan: Sahte Benlik Nedir ve Neden Gelişir? 📌 1. Winnicott’a Göre Sahte Benlik: Uyumun

OKUMAK İÇİN TIKLA

Leigh M. Porch’un Otizm İçin Pozitif Ebeveynlik Önerilerinin Psikodinamik Perspektifi

Ana Noktalar Pozitif Ebeveynlik ve Annelik Porch’un Otizm İçin Pozitif Ebeveynlik kitabı, otizmli kişilerin ihlalleri, çocuklarını yargılamadan kabul etmesi ve onların gelişimini desteklemeyi öğütler. Psikodinamik açıdan, bu öneriler, annenin çocuğunun duyarlı bir şekilde tepki vermesini, kendi duygusal süreçlerini yönetmesini ve çocuğun benlik gelişimini desteklemesini sağlar. Örneğin bir anne, çocuğun tekrarlayan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Halk İçin Psikanaliz

Psikanaliz denince akla genellikle pahalı seanslar, koltuğa uzanmış zengin danışanlar ve entelektüel sohbetler gelir. Birçok kişi için psikanaliz, toplumun sadece üst kesimine hitap eden, “lüks” bir terapi gibidir. Peki bu her zaman böyle miydi? Aslında, psikanalizin kurucuları onu en başta herkes için ulaşılabilir bir halk terapisi olarak tasavvur etmişlerdi. Günümüzde tekrar “halk

OKUMAK İÇİN TIKLA

Manipülasyonun Psikodinamiği: Gücün Gölgesi, Bilinçdışının Oyunu

Manipülasyon, yalnızca bir eylem değil; aynı zamanda bir ilişki dinamiğidir. Görünürde masum bir yönlendirme gibi başlayan bu süreç, çoğu zaman karşılıklı bağımlılık, güç arzusu ve bilinçdışı ihtiyaçlar etrafında örülür. Psikodinamik kuram, bu görünmeyeni ortaya çıkarmayı amaçlar: Kimin neyi neden yaptığı değil, o davranışın arkasında ne eksik, ne bastırılmış, ne arzu edilmiş olduğunu sorar.

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Bu Millet Hak Ediyor” Bir Yansıtma Biçimi Olarak Köleliğin Kabulü

Bu cümle — “Bu millet hak ediyor” — ilk bakışta bir yargı gibi görünse de, derinlemesine incelendiğinde içinde yoğun bir öfke, hayal kırıklığı, değersizlik hissi ve hatta yenilgiye duyulan bağımlılık taşır. Şimdi bunu psikodinamik açıdan adım adım açalım, 1. Projeksiyon (Yansıtma): Söyleyen kişi aslında çoğu zaman kendini suçlamaktadır ama bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Donald Meltzer; Post-Otistik Zihniyet Nedir ?

Psikanalist Donald Meltzer ve ekibinin “Explorations in Autism” kitabında sunduğu temel kavramlardan biri, otistik durumları iki ana kategoriye ayırmaktır: “Autistic State Proper” (Gerçek Otistik Durum) ve “Post-Autistic Development” veya “Post-Autistic Personality” (Post-Otistik Gelişim veya Post-Otistik Kişilik/Zihniyet). Gerçek Otistik Durum, zihinsel yaşamın özünde bir askıya alınmasıdır. Post-Otistik Zihniyet ise, Gerçek Otistik

OKUMAK İÇİN TIKLA