Franz Kafka’ya göre ahlaki eylemin temeli nedir?
Franz Kafka’nın eserlerinde ahlaki eylem, genellikle belirsizlik, suçluluk, yabancılaşma ve otorite karşısında çaresizlik temalarıyla iç içe geçmiştir. Kafka’ya göre ahlaki eylemin temeli, bireyin içsel çatışmaları, toplumsal ve bürokratik sistemlerin baskısı altında anlamını yitiren bir kavramdır. Onun eserlerinde ahlak, mutlak bir doğru olarak değil, çoğu zaman anlaşılmaz ve baskıcı bir düzenin parçası olarak karşımıza çıkar.
Kafka’da Ahlakın Temel Özellikleri:
- Suçluluk Duygusu ve Ahlaki Belirsizlik:
Kafka’nın karakterleri genellikle nedensiz bir suçluluk duygusuyla hareket eder. Ahlaki eylem, bir “yargı” veya “ceza” ile sonuçlanır, ancak bu süreç mantıksız ve keyfidir.
- Örnek: Dava‘da Josef K., nedeni asla öğrenemediği bir suçlamayla yargılanır. Suçun ne olduğu hiçbir zaman açıklanmaz, ancak K. kendini suçlu hissetmeye başlar. Bu, Kafka’nın ahlak anlayışını yansıtır: İnsan, kendini her zaman bir “suçlu” gibi hisseder, çünkü sistem onu öyle konumlandırır.
2. Otoriteye Boyun Eğme ve Çaresizlik:
Kafka’nın karakterleri, otorite karşısında güçsüzdür. Ahlaki eylem, bir itaat veya isyan meselesi değil, kaçınılmaz bir kabullenmedir.
- Örnek: Şato‘da K., köydeki bürokratik sisteme asla nüfuz edemez. Ahlaki bir duruş sergilemeye çalışsa da, sistem onu dışlar. Bu, Kafka’ya göre modern insanın ahlaki çıkmazını gösterir: Kurallar anlaşılmazdır ve birey onlara boyun eğmek zorundadır.
3. Yalnızlık ve Ahlaki Sorumluluk:
Kafka’nın kahramanları yalnızdır ve eylemlerinin sonuçlarına tek başına katlanırlar. Ahlaki sorumluluk, kişinin kendi iç hesaplaşmasıdır.
- Örnek: Dönüşüm‘de Gregor Samsa, bir sabah kendini böceğe dönüşmüş halde bulur. Ailesi onu reddeder ve Gregor, suçluluk duyarak ölür. Burada ahlaki eylem, toplumun dayattığı normlara uymama durumunda bireyin dışlanmasıdır.
4. Anlamsız ve Absürd Ahlak:
Kafka’nın dünyasında ahlak, mantıklı bir temele dayanmaz. Karakterler, anlamsız kurallara uymaya zorlanır.
- Örnek: Ceza Sömürgesi‘nde bir asker, anlamadığı bir yasayı çiğnediği için işkenceyle cezalandırılır. Makine, kurbanın suçunu ona ancak ölüm anında “öğretir.” Bu, Kafka’nın ahlakı nasıl bir tür işkence mekanizması olarak gördüğünü gösterir.