Etiket: Bilinçdışı

“İçsel İmgeye Güvenmek: Psikolojik Yaratıcılığın Temeli”

Carl Gustav Jung’un psikolojisi, modern insanın rasyonel aklının gölgesinde unuttuğu kadim bir bilgeliği yeniden hatırlatır: Psike, yani ruh, bizimle imgeler aracılığıyla konuşur. Bu imgelere güvenmek, sadece bir sanatçı veya şair için değil, bütünlüklü bir insan olmak isteyen herkes için psikolojik yaratıcılığın ve “bireyleşme”nin temelidir. İçsel İmgeye Güvenmek: Psikolojik Yaratıcılığın Temeli

OKUMAK İÇİN TIKLA

Carl Gustav Jung’a Göre Bilinç Dışı ve Bilinç Altı Kavramları

Carl Gustav Jung’un kuramı, “bilinçdışı” kavramına daha kapsamlı ve katmanlı bir yaklaşım getirir. Jung, genel olarak “bilinçaltı” (subconscious) terimini çok fazla kullanmaz; onun yerine “bilinçdışı” (unconscious) kavramını tercih eder ve bu kavramı iki ana başlık altında ele alır: Jung ve “Bilinçaltı” (Subconscious) Ayrımı Jungiyen Bağlamda Özet Sonuç

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kompleks Kavramının Psikodinamik Kuram İçindeki Diğer Kavramlarla İlişkisi

Kompleks, Jung’un psikodinamik teorisinde bilinçdışı tarafından organize edilen, duygusal olarak yüklü düşünce ve anılar kümesi olarak tanımlanır. Freud’un yapısal kuramındaki id, ego ve süperego gibi kavramlarla doğrudan örtüşmese de, bilinçdışı süreçlerle doğrudan bağlantılıdır. Kompleksler, bilinçdışı dinamiklerle ortaya çıkar ve kişinin düşüncelerini, davranışlarını ve duygusal tepkilerini etkiler. Aşağıda kompleks kavramının diğer önemli psikodinamik kavramlarla ilişkisini ele

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ego ile Bilinçdışı Arasındaki Mitolojik Dans: Arketipsel Gerilimden Radikal İnançlara

Carl Gustav Jung’un mitolojik arketip teorisi, bireyin içsel dünyasında yaşadığı çatışmaları sadece kişisel düzeyde değil, kolektif düzeyde de anlamamıza yardımcı olur. Ego (bilinçli benlik) ile bilinçdışı (gölge, anima/animus ve kolektif bilinçdışı) arasındaki etkileşim, bir karşılaşmalar serisidir. Bu karşılaşmalar, bazen içsel dönüşümle sonuçlanır, bazen de bireyin savunma sistemleri aracılığıyla dış dünyaya

OKUMAK İÇİN TIKLA

Akıl, Bilinçdışı ve Demokrasi

Demokratik Kararlar: Beklenti ve Gerçeklik Demokratik sistemlerde kararların akla, veriye ve bireysel tercihlere dayandığı varsayılır. Yani, toplumun mantıklı düşünüp rasyonel seçimler yaptığı kabul edilir. Oysa gerçekte toplumlar kararlarını yalnızca mantıkla vermez. İnsanların oy verme ve tercih yapma süreçlerinde duygu, inanç ve derin psikolojik etkenler de rol oynar. Toplumsal Bilinçdışı Nedir? Toplumun bilinçaltı (kolektif bilinçdışı), o toplumun yüzeye çıkarmaktan kaçındığı

OKUMAK İÇİN TIKLA

CARL GUSTAV JUNG: “Artık elinde mitolojinin anahtarı var. Ruhun tüm bilinçdışı kapılarını açmakta özgürsün,” diye düşündüm. Ama sonra içimden bir ses, “Bütün kapıları neden açasın ki?” diye fısıldadı ve …

Bilinçdışını irdelemeFreud’la yollarımız ayrıldıktan sonra bir kararsızlık dönemine girdim. Bu duruma uyumsuzluk demek abartılı olmaz sanırım. Dayanacak bir şey bulamadığım için sanki havada asılı kalmıştım. En önemlisi de, hastalarıma yeni bir tutumla yaklaşmam gerektiğine inanmamdı. Onlara herhangi bir kuramla baskı yapmak yerine, bir süre durup onlardan geleceklere kulak kabartmaya karar

OKUMAK İÇİN TIKLA