‘Hayatımız Üstüne Şiirler’, Nihat Behram’ın 1972 yılında yayınladığı ilk kitabıdır. Şairin bu ilk kitabı yasaklandı ve yazdıklarından ötürü 12 Mart Dönemi’nde iki yıl askeri cezaevinde tutuklu olarak yattı.
*”Nihat Behram, ‘Hayatımız Üstüne Şiirler’ adlı kitabındaki şiirlerinde yaşamı, yaşananı, toplumsal özneleri şiirle anlatır. Ama bunun ötesinde, doğadaki bütün varlıkların adları olan sözcükleri kullanarak etkileyici, kalıcı imgeler bulur. Bu olanakla Türkiye şiirinde yepyeni olan bir dil geliştirir. Sonraki şiirlerinde bunu sürdürmese de, dilimizi zenginleştirdiği ve geliştirdiği önemli bir kazanım olarak algılamak gerekir. Türkiye şiirinin buna gereksinmesi var. Bu düşünülmeli gibi. Nihat Behram’ın bu ilk şiirlerinin çok sevileceğini düşünüyorum. Ayrıca doğanın diyalektiğinin oluşturduğu kurguyla yazılan diğer şiirlerinin de önemli bir yerinin olduğu yeniden tartışılmak gerekecek.”
*Veysel Çolak – Demokrasi Gazetesi, 1998
Manastır Kuşçusu
zor bir nakış gibi işliyorum
liseyi ve aşkı
hüzünden bir kanaviçeye
Üveyikler ibibikler arıyorum
kandillerle gece çullukları
bana bir salgını çağrıştıran bıldırcınlar
lise öğretmenlerinin dolduğu odalardan
sarı asmalar ürküyor koştuğumda
kim bilir kuşların öldüğünü
rüzgar geçerken selviler arasından
sepetime diken gülleri toplayıp
annemin güzelliğine üzgün
kuşlar vurduğumu benim
çağlalar çaldığımı
kim bilir hala nasıl süslüyor beni
o yusufçuk sesleri
şimdi kumruların angutların kaçıştığı
çocukların mavi serçeler topladığı
aile albümünden bir yüreği
hızla soyunuyorum
hızla soyunuyorum karanlık koynumdan
liseli kitaplarımı
1967
Kaynak: Hayatımız Üstüne Şiirler
Doğadan İstek
Beni geçmişin dehşetiyle besle
beni geleceğin özsuyuyla
Küpeler tak kulaklarıma kirazlardan
mendilimi fesleğenlerle yıka
Bana çılgın bir gürleyiş bellet
yankısıyla kapan üstüme geceleri
Benimle rüzgârları tanıştır
gözlerimi boralara düğümle
Beni kankardeşi bilsin gözyaşların
beni umudunla büyüle
Bana ıssız gecelerden yıldız kaymaları sun
beni ucu kıl birbirine sürtünen çakmak taşlarının
Koynuma başakları yıkayan yağmurunla yağ
kasıklarımı zeytin yapraklarıyla yenile
Ben seni esir alayım şiirlerle
sen beni kul bil kendine
(Hayatımız Üstüne Şiirler / 1972)
Hesapsız Duygular
Bil ki
üzgün bırakıp ayrılırken
caddeler
kaldırım taşlarıyla örtülmüş uçurumlardır.
Bilinçsizce mırıldanışta ansızın hatırlanan
bir şarkı gibidir dönüşündeki haz
Uzun uzun ağlamak için güdülen hasret
bazen nelere değmez
subaşından ürkütülmüş ceylanın
sekerek kaçarken ırmağa saldığı kader
sanki süzülüp kalbine gelir
Yanıp sönen solgun
ve kararsız ışıkları sehrin
topraklarda ışıldasa da yıldızlar kadar
gözlerimde yoğunlaşan anlamsız bakış
takılıp gölgesine derinliklerin
uzaklaşır.
Oysa tayların körpecik kuyruğuna
parlak yelesine bağlanan kurdela
huylarını gizlice dizginlemek içindir
Ve bilmediğim acılar
yemişine kuşların konmadığı ağaçlar
sarmaşıklar altında
Seni birazdan ay batarken anacağım
fakat unutma ki yaşamak
sonsuz bir tadla onarıyor
hırçın bir çocuğun ısırdığı elmayı
Kaynak: Hayatımız Üstüne Şiirler
Nihat Behram
Tutanaklar (1)
Sen kalbini savunurken düşmana uluorta
bağrında alkış benzeri bir gürültüyle yükselerek
şehri beyaz bir örtüyle kaplıyor içinde duygular
Sen kalbini savunurken
habire göğsünde yumruklanan dünya
nemli duvarlarında hücrelerin
kanayan parmakların izleri gibi
Bilemem
hatıralar mı artık
seni
karanlık bir sokakta unutulmuş
sessiz gözyaşları mı gizler
Akarsular kadar berraksın oysa
adımların
kayalıklar kadar görkemli senin
Hayatımız Üstüne Şiirler – Nihat Behram
Yazar : Nihat Behram
Yayınevi : Everest Yayınları
Basım Tarihi : Mayıs 2001