Lulu Güneşi Arıyor

Dostluğun, yalnız kalmaktan kurtulmanın ne güzel bir şey olduğuna, ortak hareket etmenin “Umut” u ve güneşi tekrar uyandırmak için nasıl gerekli olduğuna şahit oluyorsunuz. Yazarın sözcüklerinin ardındaki metaforlar sizi çokça mutlu mutlu gülümsetiyor. İşin güzelliği birlikte okuduğunuz çocuklar da çok seviyorlar Lulu’nun hikâyesini. ‘On yüz bin kere’ okutmak istedi örneğin kızım.

Kalben Sağdıç’ın “Oh yeah bebek” adlı şarkısı eşliğinde yazılmıştır.

“Bu renkli dünyaya, çağdaş ve klasik, yerli ve yabancı eserlerle adım atarken önceliğimiz elbette çocukların ve gençlerin yaratıcılığını geliştiren, eğlenceli ve öğretici öykü, roman, şiir ve oyunlar yayımlamak. Birbirinden farklı kitaplık serileri ile pek çok türde eserler verirken çocuk yazarları da gündeme getirecek olmanın, Türkçeye daha önce çevrilmemiş eserler kazandıracak olmanın ve küçüklere, popülaritenin kısıtladığı alanı aşmalarına yardımcı eserler sunmanın heyecanı içerisindeyiz. …” İlk basın açıklamasındaki sözlerinin arkasında duruyor Aylak Adam Çocuk. Mayıs 2014’teki kuruluşundan bugüne çok kısa bir süre geçti ama yayımladıkları kitaplara bakıldığında yaptıkları açıklamadaki sözlerin boşa söylenmemiş olduğunu görüyorsunuz.

“Lulu Güneşi Arıyor”, “Akata’ya Yolculuk- Nipura’nın Gizemi”, “Sebzeler Kraliçesi Fasulye” gibi günümüz yazarlarının yanında Virginia Woolf’tan “Yaşlı Kadın ve Papağan”, Carlo Collodi’den “Pinokyo”, Oscar Wilde’dan “Mutlu Prens”, Tolstoy’dan “Seçme Masallar” gibi klasikler ilk bakışta adı anılması gerekenler. Özenli kapakları ve çizimleri, popülariteye yüz vermeyen düzgün kalemli yazarları ile okunası kitaplar çıkarıyorlar.

İş bu yazı, Dilem Serbest tarafından çizimleri yapılan ve Aylak Adam Çocuk tarafından basılan, Kalben Sağdıç tarafından kaleme alınan bir ilk kitabı konu alıyor: “Lulu’nun Maceraları-1, Lulu Güneşi Arıyor”.

TEK GEZEGENİ PRENSESİ

“Tek Gezegeni’nin prensesi kimdir diye soracak olursanız herkes hiç düşünmeden “Lulu” yanıtını verir. Bu zeki, tatlı ve maceracı kızın babası Kral Hür ve annesi Kraliçe Umut’tur. …En sevdiği dondurma çileklidir. Hayır, hayır! Çikolatalı… Yoksa vişneli mi? …”

Çocuk kitaplarına aşina olanlar bilirler. Kötüsü hiç çekilmez. Yetişkinler gibi konuşan, davranan çocuklara bolca rastlanır. İyisi ise tadından yenmez. Kahramanları sizin de tanıdığınız çocuklar gibi davranır, çamurla oynamaya, resim yapmaya, arkadaş edinmeye ve köfte, patatese bayılır. Lulu prenses olmasına prensestir ama bildiğiniz çocuklardan farkı babasının Kral olmasıdır. Zaten pasaklı kıyafetleriyle gezen, tırnaklarını kesmeyi, banyo yapmayı unutan, küçülmüş peleriniyle dolaşan bir kral da ancak Prenses Lulu’nun babası olabilir.

Kraliçe Umut’u kaybettikten sonra Tek Gezegeni’nde kasavet egemen olmuş, Kral Hür, mutsuz ve “Umut”u kaybeden halkın kara günler yaşadığından habersiz, içine kapanmış. Lulu’nun “evren haritası”nda bir türlü yerini bulamadığı “Sonra Boyutu”na gitmiştir Kraliçe Umut. Güneş gezegeni aydınlatmaktan ve ısıtmaktan vazgeçmiş, herkes Kral Hür’ün dertlerine derman olmasını beklemektedir.

Lulu, bir gün dayanamayıp annesini aramaya çıkar. Daha doğrusu Sonra Boyutu’nu bulmak için yola düşer. Annesi Kraliçe Umut’u bulursa Tek Gezegeni de bu karanlık ve soğuktan kurtulabilecek yeniden sıcak günlere ulaşabilecek, insanlar daha mutlu olacaklardır.

Lulu’nun Kahin Tar’ın kedisi Mırıldak, Falfal Nine, Doktor Plüton ve Neşekız’la Sonra Boyutu’ndaki annesini araması ve gezegeni kurtarmak için Güneş’i uyandırma macerası; “Lulu Güneşi Arıyor”.

Kalben Sağdıç’ın kurguladığı yeni sözcükler, öykülediği Tek Gezegeni, insanın içini ısıtıyor. Dostluğun, yalnız kalmaktan kurtulmanın ne güzel bir şey olduğuna, ortak hareket etmenin “Umut” u ve güneşi tekrar uyandırmak için nasıl gerekli olduğuna şahit oluyorsunuz. Yazarın sözcüklerinin ardındaki metaforlar sizi çokça mutlu mutlu gülümsetiyor. İşin güzelliği birlikte okuduğunuz çocuklar da çok seviyorlar Lulu’nun hikâyesini. On yüz bin kere okutmak istedi örneğin kızım.

Dilem Serbest’in çizimleri de kitabın ruhuna çok uygun, renkli, esprili ve tekrar tekrar bakılası.

“…Lulu, annesinin güneş olduğunu, orman olduğunu, nehir olduğunu, çocukların kahkahaları olduğunu o an anladı. Annesi, Sonra Boyutu’nda değildi. Annesi Lulu’nun gördüğü tüm güzelliklerdeydi. “Sonra” yoktu, “Şimdi” vardı. …”

Güzella Bayındır
17-01-2015 http://ilerihaber.org/

KÜNYE: Lulu’nun Maceraları-1 Lulu Güneşi Arıyor Yazan: Kalben Sağdıç, Resimleyen: Dilem Serbest, Aylak Adam Kültür Sanat Yayıncılık, Ekim 2014, 83 sayfa, Yaş grubu: 8+

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir