Oscar Wilde: El emeğinde ille de onurlu bir yan yoktur ve el emeği büyük ölçü de insanı alçaltan bir şeydir.

Emekten söz açılmışken de, bugünlerde el emeğinin ne onurlu bir şey olduğu konusunda bir sürü saçma sapan şey söylenip yazıldığını söylemeden geçemeyeceğim. El emeğinde ille de onurlu bir yan yoktur ve el emeği büyük ölçü de insanı alçaltan bir şeydir. İnsanın haz almadığı bir şeyi yapması zihnen ve ahlaken incinmesi demektir ve çalışma dediğimiz şeyin birçok biçimi haz vermekten oldukça uzak etkinliklerdir, bu böylece bilinmelidir.

Buz gibi bir rüzgâr eserken günde sekiz saat sulu karla dolu bir kavşağı temizlemek iğrenç bir uğraştır. İnsanın böyle bir temizlik işini zihnine, ahlak duygusuna ve bedensel onuruna halel getirmeden yapması bence imkânsızdır. Bunu seve seve yapmak ise mide bulandırıcı olurdu. İnsan pislik küremekten daha iyi şeylere layıktır. O çeşitten bütün işler makineler tarafından görülmelidir. Böyle olacağından da hiç kuşkum yok.

Şu âna dek, insan, belli ölçüde makinelerin kölesi oldu ve insanoğlunun, işini görecek bir makine icat eder etmez kendisinin aç kalmasında da trajik bir yan var. Fakat bu elbette ki bizim mülk edinme sistemimizin ve rekabet sistemimizin sonucudur. Beş yüz insanın işini gören makinenin sahibi tek bir insandır. Bunun sonucunda, beş yüz kişi işten atılır ve yapacak işleri olmadığı için de aç kalıp çalarlar. Bu tek bir adam makinenin yapımını tekeline alır ve elinde tutar, bu yüzden de sahip olması gerekenin beş yüz misline sahip olur ve hatta belki de daha önemlisi, sahip olmak istediğinden katbekat fazlasını edinir. Makine herkesin ortak malı olsaydı, herkes ondan kazanç elde ederdi. Bütün bir topluluğun işine yarardı, hem de çok.

Kafa işi olmayan bütün işler, her türlü tekdüze, sıkıcı iş, berbat konularla ilgili ve nahoş koşullarda yapılmayı gerektiren tüm işler, makineler tarafından görülmelidir. Kömür madenlerinde işimizi makineler görmeli, bütün temizlik işlerini onlar yapmalı, buharlı gemilerde ocakçı onlar olmalı, sokakları onlar temizlemeli, yağmurlu günlerde mesajları onlar iletmeli, sıkıcı ve iç karartıcı olan her şeyi onlar yapmalıdır.

Halihazırda makine insanla rekabet etmektedir. Doğru koşullarda makineler insanlara hizmet edecektir. Makinenin geleceğinin bu olduğuna kuşku yoktur; taşralı bey uykudayken ağacın kendi kendine büyümesi gibi, insanlık kendi kendini oyalarken ya da boş vakitlerini incelmiş uğraşılara -insanın amacı budur, çalışmak değil ya da güzel şeyler yapmaya ya da güzel şeyler okumaya ya da sadece dünyayı hayranlık ve hazla seyretmeye hasrederken, bütün gerekli ve nahoş işleri makineler yapacaktır. Uygarlığın kölelere ihtiyacı olduğu bir hakikattir. Yunanlılar bu konuda çok haklıydılar. Çirkin, korkunç, ilginç olmayan işleri yapacak köleler olmadığı sürece, kültür ve düşünsel faaliyet neredeyse imkânsızlaşır. İnsanın köleliği yanlış, güvenilmez ve ahlaken yıpratıcıdır.

Dünyanın geleceği makinesel köleliğe ya da makinenin köleliğine bağlıdır. Ve biliminsanlarından artık o iç karartıcı East End’e gidip açlıktan ölmek üzere olanlara kötü kakao ve ondan da kötü battaniyeler dağıtmaları istenmediği zaman, onların da kendi zevkleri ve başkalarının zevki için harikulade ve mucizevi şeyler icat etmeye yarayacak boş zamanları olacaktır. Her kent için, hatta istenirse her ev için büyük güç kaynağı depoları olacak ve bu güç kaynağını insanoğlu gereksinimlerine göre ısı, ışık ya da harekete dönüştürecektir.
(s.61-65)

Oscar Wilde
Sosyalizm ve İnsan Ruhu
Metiskitap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir