rüzgârın gölgesi yoktur.
***
söz ateştir külle örtülemez.
***
yıldızların fısıltısını duymak için
buluttan bir kulağa,
ay?dan bir yüreğe ihtiyaç vardır.
***
azınlığın doğrusu,
çoğunluğun yanlışından yeğdir.
***
yaşamak istemem cennetin yalanında,
cehennemin gerçeğinde yanmak isterim.
***
zulüm yengi geldiği zamanlarda,
iki şeyin etrafını yüksek duvarlarla çevirir.
biri,
egemenliğinin simgesi fildişinden kuleler;
diğeri,
irademizi teslim aldıklarını sandıkları cezaevleridir.
bu konutlarda oturanlar,
kiracılardır bulundukları yerlerin.
mazlumlar yengi geldiği zamanlardaysa;
yerler hızla değişir.
içerdekiler kulelere taşınırlarken;
cezaevlerini boylarlar kuledekiler.
***
yaşam keskin bıçağa benzer,
zaman köreltse de onu;
çalışmanın masadıyla,
her zaman biley ister
***
demokrasinin terazisi, her zaman doğru tartmaz.
o, çoğunluğu esas alır.
oysa siyasette,
kimi doğrular, sayısal çoğunlukla açıklanamaz.
***
matematiksel olarak,
iki kere iki dört edebilir.
siyasette ise bunun tersi de olabilir.
iki, bazen dörtten daha doğrudur.
çünkü,
insanlık tarihi böyle örneklerle doludur.
***
zalimleri en iyi tanıyanlar,
zulmüne uğrayan mazlumlardır.
***
bütün düşünceler,
kendilerini bazı gerekçelere dayandırarak
var olmaya çalışırlar.
sorun, gerekçelere dayanmakta değil;
dayanaklarının, ne kadar gerçekçi olduğuyla ilgilidir.
***
aklın çobanı,
dinin sürüsünü gütmez.
***
insanı insan yapan şekil değildir.
özü, insan olan insandır.
***
tamamen red
ya da
tamamen kabul, doğru değildir.
her red?din bir kabulü,
her kabulün
bir red?di olmalıdır.
***
beni kendine benzetmeye çalışma;
bırak ben, ben olarak kalayım.
çünkü, benzemek değil;
benzememektir özgün olan.
***
varsıl menüsüne mevlânâ olmaktansa,
yoksul aşına yunus olurum.
***
güneşin kazanında,
gece kaynamaz.
***
yoksul aydını,
cahil varsıla yeğ tutarım.
***
yaratıcılık, acı çekenlerin işidir.
sefahat sürenlerin değil.
çünkü,
gülenler değil,
ağlayanlar incileri yaratır.
***
parasal olarak yoksul,
düşünsel olarak varsılım.
yaratıcı olan mide değil,
us?tur çünkü.
***
dedim ey su; neden ? aziz ? derler sana?
?söndürürüm yangından gönülleri ondandır ? dedi.
***
bir toplum; aydınlarına, şairlerine, düşünürlerine,
sağken değil de
öldükten sonra sahip çıkıyorsa;
böyle toplumlar ? ölü sevici ? toplumlardır.
onlar,
sızlayan vicdanlarını rahatlamak için böyle davranırlar.
insanları yedikten sonra, gözyaşı döken timsahlar gibi.
***
siyasal düşünceler, insanlar gibidir.
doğar, büyür ve ölürler.
sonsuz olduğunu sananlarsa,
dogmalardır.
böyleleri, yaşayan ölülerdir;
her çağda bulunurlar.