Aforizmalar X – Mehmet Ercan

rüzgârın gölgesi yoktur.

***

söz ateştir külle örtülemez.

***

yıldızların fısıltısını duymak için
buluttan bir kulağa,
ay?dan bir yüreğe ihtiyaç vardır.

***

azınlığın doğrusu,
çoğunluğun yanlışından yeğdir.

***

yaşamak istemem cennetin yalanında,
cehennemin gerçeğinde yanmak isterim.

***

zulüm yengi geldiği zamanlarda,
iki şeyin etrafını yüksek duvarlarla çevirir.
biri,
egemenliğinin simgesi fildişinden kuleler;
diğeri,
irademizi teslim aldıklarını sandıkları cezaevleridir.
bu konutlarda oturanlar,
kiracılardır bulundukları yerlerin.
mazlumlar yengi geldiği zamanlardaysa;
yerler hızla değişir.
içerdekiler kulelere taşınırlarken;
cezaevlerini boylarlar kuledekiler.

***

yaşam keskin bıçağa benzer,
zaman köreltse de onu;
çalışmanın masadıyla,
her zaman biley ister

***
demokrasinin terazisi, her zaman doğru tartmaz.
o, çoğunluğu esas alır.
oysa siyasette,
kimi doğrular, sayısal çoğunlukla açıklanamaz.

***

matematiksel olarak,
iki kere iki dört edebilir.
siyasette ise bunun tersi de olabilir.
iki, bazen dörtten daha doğrudur.
çünkü,
insanlık tarihi böyle örneklerle doludur.

***

zalimleri en iyi tanıyanlar,
zulmüne uğrayan mazlumlardır.

***

bütün düşünceler,
kendilerini bazı gerekçelere dayandırarak
var olmaya çalışırlar.
sorun, gerekçelere dayanmakta değil;
dayanaklarının, ne kadar gerçekçi olduğuyla ilgilidir.

***

aklın çobanı,
dinin sürüsünü gütmez.

***

insanı insan yapan şekil değildir.
özü, insan olan insandır.

***
tamamen red
ya da
tamamen kabul, doğru değildir.
her red?din bir kabulü,
her kabulün
bir red?di olmalıdır.

***

beni kendine benzetmeye çalışma;
bırak ben, ben olarak kalayım.
çünkü, benzemek değil;
benzememektir özgün olan.

***

varsıl menüsüne mevlânâ olmaktansa,
yoksul aşına yunus olurum.

***

güneşin kazanında,
gece kaynamaz.

***

yoksul aydını,
cahil varsıla yeğ tutarım.

***

yaratıcılık, acı çekenlerin işidir.
sefahat sürenlerin değil.
çünkü,
gülenler değil,
ağlayanlar incileri yaratır.

***

parasal olarak yoksul,
düşünsel olarak varsılım.
yaratıcı olan mide değil,
us?tur çünkü.

***

dedim ey su; neden ? aziz ? derler sana?
?söndürürüm yangından gönülleri ondandır ? dedi.

***

bir toplum; aydınlarına, şairlerine, düşünürlerine,
sağken değil de
öldükten sonra sahip çıkıyorsa;
böyle toplumlar ? ölü sevici ? toplumlardır.
onlar,
sızlayan vicdanlarını rahatlamak için böyle davranırlar.
insanları yedikten sonra, gözyaşı döken timsahlar gibi.

***

siyasal düşünceler, insanlar gibidir.
doğar, büyür ve ölürler.
sonsuz olduğunu sananlarsa,
dogmalardır.
böyleleri, yaşayan ölülerdir;
her çağda bulunurlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir