Franz Kafka’nın ‘Dava’ romanı ‘suçun değil, suçlama mekanizmasının romanı’ mıdır?

Franz Kafka’nın Dava’sı, geleneksel bir suç romanı değil, suçlamanın kendisinin bir sistem olarak işleyişini anlatan bir metafordur. Josef K.’nın yaşadığı süreç, suçun nesnelliğinden çok, suçlama mekanizmasının keyfiliği ve yıkıcılığı üzerine kuruludur. İşte bu tezin ayrıntılı açılımı:


1. Suçun Yokluğu ve Suçlamanın Mutlaklığı

  • Belirsizlik: Josef K., neyle suçlandığını asla öğrenemez. Mahkeme, savcılar ve avukatlar, suçun niteliğini kasıtlı olarak muğlak bırakır.
  • “Bu mahkemede suçlanıyorsun, ama suçun ne olduğu söylenmiyor. Senin görevin, kendi suçunu keşfetmek.” (Romanın avukat karakteri Huld’ün sözleri)
  • Suçsuzluk İspatı İmkânsızdır: Geleneksel adalet sisteminde “masumiyet karinesi” varken, Dava’da suçluluk önkabuldür. K., suçsuz olduğunu kanıtlamaya çalışmakla zamanını boşa harcar.

2. Bürokrasi: Suçlama Mekanizmasının Omurgası

  • Görünmez Hiyerarşi: Mahkeme, fiziksel olarak erişilemez (tavan araları, kirli apartmanlar), ancak her yere nüfuz eden bir güçtür.
  • “Yasa önünde değil, yasanın gölgesindesin.”
  • Anlamsız Formaliteler: Duruşmalar, belgeler ve rüşvetler, adalet dağıtmak için değil, sistemi sürdürmek için vardır.
  • K.’nın avukatı, “dosyanın” bir odada unutulduğunu söyler; çünkü sistem kasıtlı bir verimsizlikle işler.

3. Psikolojik İşkence: Suçluluk Duygusunun Dayatılması

  • Kendini Suçlu Hissetme Baskısı:
  • K., başlangıçta öfkeli olsa da, zamanla “Belki de bilmediğim bir suç işledim?” diye sorgular.
  • Sistem, kurbanını içsel bir suçlulukla yıpratır. Bu, totaliter rejimlerin “itirafçılık” taktiğine benzer (örneğin Stalin’in show trials’ları).
  • Dini Metaforlar: Kilisedeki rahibin anlattığı “Kapıcı ve Yasalar” öyküsü, yasaya ulaşmanın imkânsızlığını simgeler. Yasalar, sadece beklemeye mahkûm eder.

4. İnfaz: Sistemin Nihai Zaferi

  • Roman, K.’nın bir taş ocağında infaz edilmesiyle biter. İdam, tıpkı tutuklanması gibi anlamsız ve soğuktur.
  • “Bir köpek gibi öldürüldüm!”
  • Suçsuz olduğu halde, sistem onu “suçlu” ilan etmiş ve bu karar tartışılamazdır.

Neden Dava Bir “Suçlama Mekanizması Romanı”dır?

  1. Suçun Yokluğu: Suçlanan kişinin neyle suçlandığı asla bilinmez.
  2. Sistemin Odağı: Roman, suçlunun cezalandırılmasını değil, suçlama sürecinin absürtlüğünü anlatır.
  3. Bireyin Çaresizliği: Josef K., sistemi anlamaya çalışırken sistem tarafından yutulur.

Diğer Eserlerle Karşılaştırma

  • George Orwell – 1984: “Düşüncesuçu” kavramı, Kafka’nın suçlama mekanizmasıyla benzerdir.
  • Albert Camus – Yabancı: Meursault da anlamsız bir suçlama ile yargılanır, ancak Kafka’daki bürokrasi yoktur.
  • Türk Edebiyatı: Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar’ı, bireyin anlamsız sistemlerle hesaplaşmasını Kafkaesk bir tonla işler.

Sonuç olarak: Kafka’nın Distopyası

Dava, modern dünyada bireyin devlet ve bürokrasi karşısındaki çaresizliğinin bir manifestosudur. Suçlama mekanizması, kurbanı suçunu aramaya zorlayarak onu tüketir. Kafka’nın dehası, bu mekanizmayı gerçeküstü bir kâbusa dönüştürerek evrenselleştirmesidir.