Post -Truth Çağı, Tiranlık ve Cehalet

Post-truth çağında, hakikatin gölgeleriyle dans eden bir insanlık, Platon’un mağara alegorisinin zincirlerine vurulmuş gibidir. Platon’un felsefesinde cehalet, idealar dünyasının berrak ışığından yoksun kalan zihnin gölgelerle yetinmesidir; post-truth ise bu gölgelerin kasten çarpıtıldığı, hakikatin öznel arzulara teslim olduğu bir çağdır. Tiranlık, bu cehalet zemininde filizlenir; zira Platon’a göre, demokrasinin özgürlük tutkusunun taşkınlığı, kitleleri manipüle eden bir tiranın ellerine düşer. Post-truth çağında, bu tiran, hakikati değil, kitlelerin duygularını ve önyargılarını okşayan bir söylemle yükselir.

Platon’un Devlet’indeki tiranlık, bilgisizliğin ve ahlaki çöküşün nihai meyvesidir. Post-truth çağında, bilgi kirliliği ve duyguların olguların önüne geçişi, bu çöküşü hızlandırır. Mağaradaki gölgeler, artık sadece cehaletin değil, kasıtlı yalanların ve algı manipülasyonunun gölgeleridir. Sosyal medya, algoritmalar ve popülist söylemler, kitleleri idealar dünyasından uzaklaştırarak sahte bir gerçeklikte tutsak eder. Tiran, bu ortamda, halkın korkularını ve arzularını bir kuklacı gibi yönetir; hakikat değil, güç onun rehberidir.

Cehalet, Platon için, bilginin yokluğu değil, yanlış inançların egemenliğidir. Post-truth çağında bu, kitlelerin hakikati sorgulama yetisini yitirip öznel “gerçek”lere sığınmasıyla somutlaşır. Platon’un filozof kralı, bu karanlığı dağıtmak için bilgiye ve erdeme dayanır; ancak post-truth dünyasında, böyle bir ideal, kitlelerin duygusal tatmin arayışına yenik düşer. Tiranlık, cehaletin bu kırılgan zemininde yükselir; zira hakikatin önemsizleştiği bir dünyada, güç, tek gerçeklik haline gelir.

Bu felsefi trajedi, Platon’un çözümünü yeniden düşünmeyi gerektirir: Bilgiye ulaşma çabası, eleştirel bir zihin ve ahlaki bir duruş. Post-truth çağında, mağaradan çıkmak, yalnızca bireysel bir uyanış değil, kolektif bir hakikat arayışıdır. Ancak bu arayış, tiranlığın gölgelerine karşı sürekli bir mücadele talep eder; zira cehalet, hakikatin en kadim düşmanıdır.