Carl Gustav Jung’un 12 Arketipi : Jung’un Arketiplerine Üç Boyutlu Bir Yolculuk: Jo Fairfax’ın Heykelsi Dönüşüm Serüveni

İsviçreli psikiyatrist Carl Gustav Jung’un 12 arketipi, sanatçı Jo Fairfax tarafından 3B baskı heykelleriyle somutlaştırıldı.Bu heykeller, 2 Şubat – 3 Mart 2024 tarihleri arasında Londra’daki Somerset House’ta düzenlenen Collect Open sergisinde sergilendi. 

“Bu 12 heykelden oluşan arketip setinde kendi iç yolumu hissetmek istedim. Bilinçaltımın fikirleri özümsemesine, formlar önermesine izin verdim. Bilinçaltı sesimle bilinçli analiz sesim arasında gidip geldim; her bir forma sorular sordum, her bir bileşenin parçaya ne kattığını ya da ne eksilttiğini düşündüm. Bu garip ama büyüleyici iş birliğini seviyorum,” diyor ürün tasarımcısı ve sanatçı Jo Fairfax.

Fairfax’ın Carl Gustav Jung’un arketipler teorisinden ilham alarak yarattığı bu heykel serisi, yalnızca bir estetik araştırma değil; aynı zamanda bilinçdışıyla yürütülen yaratıcı bir diyalog. Sanatçı, yaratım sürecinde bilinçli müdahaleyle sezgisel akış arasında denge kurarak, izleyiciyi içsel bir keşif yolculuğuna davet ediyor.

Jo Fairfax, “Aşık”, “Yetim” ve “Büyücü” gibi Jung’un temel arketiplerini betimleyen formları üretirken bilinçdışının yönlendirdiği soyut çağrışımları, dijital tasarımla fiziksel bir nesneye dönüştürme pratiği geliştirdi. Bu sürecin ilk aşamasında, bilinçdışına yer açan boşluklar yaratarak kendi iç dünyasının sembollerini çağırdı; ardından ise bu sembolleri teknik ustalıkla şekillendirdi.

Heykellerin üretim sürecinde Fairfax, Ender 3 V2 3D yazıcıyı tercih etti ve çevre dostu, biyolojik kaynaklı mısır nişastası bazlı PLA materyali kullandı. Bu tercihi, doğayla uyumlu ve ruhsal olarak “yaşayan” bir maddeyle çalışmak istediğinin göstergesiydi. Blender ve Tinkercad gibi dijital modelleme yazılımlarıyla heykellerin dijital prototiplerini oluşturdu. Bu süreci bir heykeltıraşın ham taşı yontma süreciyle eşdeğer görüyor: dijital bir vizyonu katman katman işleyerek anlamlı bir forma dönüştürmek.

Her bir heykelin tamamlanması, titizlikle yürütülen teknik aşamalardan geçiyor: öğelerin tek tek törpülenmesi, kesilmesi, zımparalanması ve ardından bir ila dört kat sprey macunla kaplanması. Sonrasında, çift kat boya ile renklendirme ve ışıkla etkileşen yüzeylerin yaratılması aşamaları geliyor. Fairfax, son olarak Photoshop ve Adobe Illustrator kullanarak heykellere özgün çıkartmalar ekliyor, ardından yüzeylere iki kat Briwax uygulayarak koleksiyonun son dokunuşunu yapıyor.

Sonuç olarak ortaya çıkan eserler; ince renk patlamaları, zarif kavisler ve geometrik öğelerle bezenmiş, eklektik ama tutarlı bir anlatım bütünlüğü taşıyor. Bu heykeller, hem sezgisel hem düşünsel düzeyde izleyicide yankı uyandırmayı hedefliyor.

---

Modern Teknolojiyle Buluşan Kadim Bilgelik

Fairfax’ın Jung’un arketiplerine getirdiği bu çağdaş yorum, yalnızca psikolojik bir teoriyi estetikle buluşturmakla kalmıyor; aynı zamanda izleyiciyi kendi bilinçdışı imgeleriyle yüzleşmeye teşvik eden bir deneyim alanı sunuyor. Sanatçının önceki çalışmalarında da sıkça karşılaştığımız gibi, algı, zaman ve mekân gibi temalar bu seride de derinlemesine işlenmiş durumda.

Işık enstalasyonları, kinetik heykeller ve etkileşimli sanat nesneleriyle bilinen Fairfax, burada da teknolojinin olanaklarını kullanarak sezgisel olanı somutlaştırmayı başarıyor. Onun heykelleri, hem çağdaş sanatın kavramsal potansiyelini hem de insan ruhunun kadim anlatılarına duyulan ihtiyacı aynı anda yansıtıyor.

Bu seriyi deneyimleyen izleyici, yalnızca estetik bir obje ile değil, kendi arketipsel hikâyesiyle de karşı karşıya kalıyor. Fairfax’ın eserleri, bilinçaltı ile bilinçli zihin arasındaki o görünmez sınırda gezinirken, bizi Jung’un deyimiyle “psişenin haritasında” bir yolculuğa çıkarıyor. Geleneksel bilgeliğin modern teknolojiyle buluştuğu bu eşsiz kesitte, her heykel bir ayna gibi izleyicinin iç dünyasını yansıtır.

🎭 Jung’un 12 Arketipi ve Heykellerin Özellikleri

Jo Fairfax, Jung’un kolektif bilinçdışı kavramını temel alarak, 12 arketipi temsil eden heykeller oluşturdu:

1. Masum (Innocent): Saflık ve iyimserliği temsil eder. Heykel, melekvari bir sadelikle tasarlandı.

2. Yetim (Orphan): Bağlılık ve empati arayışını yansıtır. Küçük boyutuna rağmen enerjik bir formda.

3. Kahraman (Hero): Cesaret ve gücü simgeler. İskandinav Trundholm güneş arabasından esinlenildi.

4. Bakıcı (Caregiver): Koruma ve yardımseverliği temsil eder. Heykel, dünyaya sunulan yardım kaseleriyle tasarlandı.

5. Kaşif (Explorer): Özgürlük ve keşif arzusunu yansıtır. Üzerinde harita sembolleri bulunur.

6. Asi (Rebel): Değişim ve devrim isteğini simgeler. Heykel, kolektif bilinçdışının paylaşılan özelliklerini yansıtır.

7. Aşık (Lover): Bağlılık ve tutkuyu temsil eder. Heykel, cesaret gerektiren bir ışıkla aydınlatılmıştır.

8. Yaratıcı (Creator): Yaratıcılığı ve yeniliği simgeler. Orrery’lerden esinlenerek tasarlandı.

9. Bilge (Sage): Bilgi ve anlayışı temsil eder. Merkezinde kuark denklemi bulunur.

10. Sihirbaz (Magician): Dönüşüm ve vizyonu yansıtır. Zamanı değiştirebilecek bir yüzeye sahiptir.

11. Hükümdar (Ruler): Kontrol ve liderliği simgeler. Topluluğun üzerinde yükselen bir figürdür.

12. Soytarı (Jester): Neşe ve mizahı temsil eder. Baş ve beden etrafındaki daireler hareketi ve jonglörlüğü ima eder.

🛠️ Sanatsal ve Teknik Detaylar

• Malzeme: Biyolojik kaynaklı mısır nişastası (PLA) kullanıldı.
• Teknik: 3B baskı teknolojisi ile geleneksel el işçiliği birleştirildi.
• İşlem: Heykeller, baskı sonrası macunlama, boyama, özel çıkartma yerleştirme ve vernikleme gibi işlemlerden geçirildi.
• Estetik: Minimalist beyaz tonlar, ince çizgisel ve kıvrımlı detaylarla zenginleştirildi.

Sanatçı Jo Fairfax, bu projede bilinçaltının rehberliğinde çalışarak, her bir arketipi hem bireysel hem de kolektif bilinçdışının bir yansıması olarak yorumladı. Heykeller, izleyiciyi kendi içsel arketiplerini keşfetmeye davet ediyor.

Siz hangisini seçtiniz ?