Otizmi Onaylayan Bir Terapist Bulmak ; Nöroçeşitliliği Kabul Eden Bir Terapist Otizm İçin Neden Gereklidir ?
Dr. Debra Bercovici tarafından yazılan ve 13 Eylül 2024’te yayımlanan bu makale, otizmi onaylayan (autism-affirming) bir terapist bulmanın zorluklarını, geleneksel terapi yöntemlerinin otistik bireyler için neden sıklıkla yetersiz kaldığını ve nöroçeşitlilik odaklı bir terapinin nasıl olması gerektiğini ele alıyor. Bercovici, kendi deneyimleri ve akademik araştırmalara dayanarak, otistik bireylerin ihtiyaçlarına uygun terapistleri nasıl değerlendirebileceklerine dair pratik öneriler sunuyor. Makale, nöroçeşitlilik hareketinin terapi pratiğine entegrasyonunu savunurken, sistemik engeller ve terapistlerin eğitim eksikliklerine dikkat çekiyor.
Otizmi Doğrulayan Terapistleri Bulmak Neden Bu Kadar Zor?
Bercovici, otizm ve nöroçeşitlilik konularının terapi eğitim programlarında genellikle yer almadığını belirtiyor. Kendi eğitiminde otizme dair tek bir ders bile olmadığını vurguluyor. Otizm tartışıldığında ise genellikle patolojik bir çerçevede, “eksiklik” ya da “bozukluk” olarak sunuluyor. Psikoloji ders kitapları, otizmi nörotipik normlara uydurulması gereken bir durum olarak tasvir ediyor ve modası geçmiş stereotipleri (ör. zihin teorisi eksikliği) sürdürüyor. Bir çalışma, klinisyenlerin otizm hakkında diğer nörodiverjanslara kıyasla daha az bilgiye sahip olduğunu ve zararlı önyargılara eğilimli olduğunu gösteriyor. Bu, terapistlerin otistik bireyleri desteklemek için gerekli donanıma sahip olmamasından kaynaklanıyor.
Geleneksel Terapi Yöntemleri Neden Otistik Bireyler İçin İşe Yaramıyor?
Geleneksel terapi yaklaşımları, nörotipik normlar üzerine kurulu olduğu için otistik bireylerin duyusal, iletişimsel ve sosyal ihtiyaçlarını göz ardı ediyor. Bercovici, terapistlerin duyusal aşırı yüklenmeyi “abartılı” olarak nitelendirip, otistik bireylerin bu tepkilerini “dayanmaları” gerektiğini önerdiğini belirtiyor. Kendi deneyiminde, Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT) sırasında sosyal etkileşimleri prova etme gibi stratejilerinin “sosyal kaygı” nedeni olarak yanlış yorumlandığını anlatıyor. Bu, maskelemeyi artırmasına ve otistik kimliğini bastırmasına yol açmış. Bir çalışma, CBT’nin otistik bireylerin sosyal kaygılarını ele almada yetersiz kaldığını, çünkü otistik özellikler (farklı işlem hızları, travma, duyusal zorluklar) dikkate alınmadığını gösteriyor. Geleneksel terapiler, otistik bireyleri nörotipik standartlara uymaya zorlayarak zarar verebiliyor.
Nöroçeşitlilik Terapide Yeni Bir “Moda Sözcük” Mü?
Bercovici, terapistlerin “nöroçeşitlilik” terimini reklamlarında giderek daha sık kullandığını, ancak bu terimi genellikle yüzeysel bir şekilde, tam anlamını kavramadan benimsediklerini gözlemliyor. Nöroçeşitlilik, otizm ve ADHD’yi kapsayan bir moda sözcük değil; biyolojik çeşitliliğin bir parçası olarak nörolojik farklılıkları kabul eden bir sosyal hareket ve ideolojidir. “Nörodiverjans”, tipik normlardan sapan tüm beyinleri, “nöroçeşitli” ise farklı beyinlerden oluşan bir grubu ifade eder. Bazı terapistler, “nöroçeşitlilik onaylayıcı” olduklarını iddia etse de, otizmi bir “bozukluk” olarak etiketlemeye devam ediyor ya da geleneksel yöntemleri uyarlamadan kullanıyor, bu da otistik bireylerin özerkliğini desteklemek yerine maskelemeyi teşvik edebiliyor.
Otizmi Onaylayan Terapi Nedir?
Bercovici, otizmi onaylayan terapinin belirli değerler ve uygulamalar üzerine kurulu olduğunu, Chapman ve Botha’nın nörodiverjans odaklı terapi makalesinden esinlenerek açıklıyor:
- Otizmi Kimlik Olarak Görme: Otizmi bir bozukluk değil, doğal bir nörolojik varyasyon olarak kabul eder. Otistik özellikler, nörotipik normlarla yargılanmaz.
- Sistemik Sorunları Tanıma: Otistik bireylerin ruh sağlığı sorunlarının çoğu, nörotipik odaklı bir toplumun engellerinden kaynaklanır. Terapistler, sistemik değişimi savunur ve kendi alanlarının engellilikçi köklerini sorgular.
- Özerkliği Teşvik Etme: Otistik bireylerin nörotipik normlara uyması yerine, kendi istedikleri şekilde yaşamalarını destekler; örneğin, maskelemeyi azaltma yolculuğuna eşlik eder.
- Danışan Odaklı Yaklaşım: Terapi, danışanın hedeflerine göre şekillenir. Örneğin, bir danışan nörotipik iş arkadaşlarıyla çalışmayı öğrenmek isterken, diğeri maskesiz bir iş ortamı arayabilir.
- Otistik ve Nörotipik Farklılıkları Dikkate Alma: Terapist, düşük göz teması, stimming veya özel ilgi alanları gibi otistik özellikleri saygıyla karşılar ve otistik bireylerin duygusal ifadelerinin farklı olabileceğini bilir.
- Kesişimselliği ve Çevresel Faktörleri Göz Önünde Bulundurma: Otizmin yanı sıra ırk, cinsiyet, sosyoekonomik durum gibi faktörlerin ruh sağlığını nasıl etkilediğini değerlendirir. Öz tanıyı kabul eder ve teşhisin bazıları için ayrıcalık kaybı anlamına gelebileceğini fark eder.
- Öğrenmeye ve Gelişmeye Bağlılık: Terapist, yeni araştırmaları takip eder, otistik topluluğun deneyimlerinden öğrenir ve hatalarından ders çıkarır.
Terapistimin Otizmi Onaylayan Biri Olup Olmadığını Nasıl Anlayabilirim?
Bercovici, terapistlerin otizmi onaylayıcı olup olmadığını değerlendirmek için “kırmızı” ve “yeşil bayraklar” listesi sunuyor.
Kırmızı bayraklar arasında zihin teorisi eksikliği inancı, otizmi bozukluk olarak görme, öz tanıyı reddetme ve nörotipik davranışı ruh sağlığı standardı sayma yer alıyor.
Yeşil bayraklar ise çift empati sorununu tanıma, nöroçeşitlilik terimlerini doğru kullanma, otizmi kimlik olarak görme ve seanslarda uyarlamalar sunma (ör. düşük göz teması kabulü) gibi uygulamaları içeriyor. Ayrıca, terapistlere doğrudan sorular sorulmasını öneriyor: “Otizm hakkındaki görüşleriniz neler?”, “Öz tanıya bakışınız nasıl?”, “Maskeleme hakkında ne düşünüyorsunuz?” gibi. Bu sorular, terapistin nöroçeşitlilik anlayışını ortaya çıkarabilir.
Aşağıda tam listeyi bulabilirisiniz.
Terapistim Otizmi Onaylamazsa Ne Olur?
Eğer terapist otizmi onaylamıyorsa, danışan yeni bir terapist arayabilir, terapistten başka birine yönlendirme isteyebilir veya iletişimi kesmeyi (“ghosting”) tercih edebilir. Geri bildirim vermek zorunlu değil, ancak faydalı olabilir. Ancak terapiye erişim bir ayrıcalık olduğu için, yeni bir terapist bulamayanlar için Bercovici, terapistin hala destek sağlayıp sağlayamayacağını, öğrenmeye açık olup olmadığını ve güven hissi verip vermediğini değerlendirmek için öz-yansıtma soruları öneriyor. Terapinin avantajları ve dezavantajları tartılarak karar verilebilir.
ÖZET
Makale, otizmi onaylayan terapinin temel ilkelerini ve pratik değerlendirme araçlarını sunarak, otistik bireylerin ruh sağlığı hizmetlerine erişiminde önemli bir rehber sunuyor. Ancak konuyu daha derinlemesine ele almak için birkaç ek perspektif ve uygulama alanı eklenebilir:
- Eğitim Sistemindeki Reform İhtiyacı: Bercovici’nin vurguladığı gibi, terapi eğitim programlarının otizm ve nöroçeşitliliği kapsamaması, sistemik bir sorundur. Genişletmek gerekirse, psikoloji ve danışmanlık müfredatlarına nöroçeşitlilik odaklı dersler zorunlu hale getirilmelidir. Örneğin, otistik bireylerin yaşadıkları deneyimleri merkeze alan vaka çalışmaları, çift empati sorunu gibi kavramlar ve otistik topluluğun savunduğu dil kullanımı (kimlik öncelikli dil gibi) öğretilmelidir. Ayrıca, otistik bireylerin eğitmen ya da danışman olarak müfredat geliştirme sürecine katılması, eğitimin daha kapsayıcı olmasını sağlayabilir.
- Kültürel ve Kesişimsel Farklılıkların Derinlemesine İncelenmesi: Bercovici, kesişimselliği (ırk, cinsiyet, sosyoekonomik durum) ele alıyor, ancak bu konuya daha fazla odaklanılabilir. Örneğin, otistik kadınlar, trans bireyler veya etnik azınlıklar, hem nörodiverjans hem de diğer kimlikleri nedeniyle çifte damgalanma yaşayabilir. Bir terapistin, örneğin, Siyah bir otistik bireyin hem ırkçılık hem de nörotipik normlara uyma baskısı nedeniyle yaşadığı travmayı anlaması gerekir. Ayrıca, farklı kültürlerde otizmin nasıl algılandığı (ör. bazı kültürlerde stimming’in “tuhaflık” olarak damgalanması) terapistlerin dikkate alması gereken bir faktördür.
- Otistik Topluluklarla İşbirliği: Makale, terapistlerin otistik topluluktan öğrenmesi gerektiğini vurguluyor, ancak bu işbirliğinin nasıl yapılandırılabileceği daha ayrıntılı ele alınabilir. Örneğin, terapistler düzenli olarak otistik savunucuların (Sonny Jane Wise gibi) eğitimlerine katılabilir, otistik bireylerin yönettiği çevrimiçi forumlarda aktif olabilir veya otistik danışanlardan geri bildirim toplayan anonim anketler düzenleyebilir. Bu, terapistlerin teorik bilgiyi pratik deneyimle harmanlamasını sağlar.
- Erişim Sorunlarına Çözümler: Terapiye erişimin bir ayrıcalık olduğu belirtiliyor, ancak bu soruna yönelik çözümler önerilmiyor. Genişletmek gerekirse, düşük maliyetli veya ücretsiz nöroçeşitlilik odaklı terapi hizmetleri sunan topluluk merkezleri kurulabilir. Çevrimiçi terapi platformları, otistik bireylerin ihtiyaçlarına uygun uyarlamalar (metin tabanlı seanslar, stimming’e izin veren ortamlar) sunarak erişimi artırabilir. Ayrıca, sigorta kapsamının nöroçeşitlilik odaklı terapileri de içerecek şekilde genişletilmesi için savunuculuk yapılabilir.
- Maskeleme ve Travma Odaklı Terapi: Bercovici, maskelemenin otistik bireylerde ruh sağlığı sorunlarını artırdığını belirtiyor. Bu, özellikle uzun süre maskeleme yapmış geç teşhisli bireylerde travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) benzeri semptomlara yol açabilir. Otizmi onaylayan terapistler, maskelemenin neden olduğu kronik stresi ve tükenmişliği ele alan özel teknikler (ör. duyusal düzenleme stratejileri, öz-şefkat egzersizleri) geliştirmelidir. Ayrıca, otistik bireylerin nörotipik normlara uyma baskısından kaynaklanan toplumsal travmalarını işlemek için travma odaklı terapiler uyarlanabilir.
Yorum
Bu makale, otizmi onaylayan terapinin ne olduğunu ve neden gerekli olduğunu açık bir şekilde ortaya koyarak, otistik bireylerin ruh sağlığı hizmetlerinde karşılaştığı engellere güçlü bir ışık tutuyor. Bercovici’nin hem akademik hem de kişisel perspektifi, makaleyi hem bilgilendirici hem de samimi kılıyor. Kırmızı ve yeşil bayraklar listesi, otistik bireylerin terapist seçerken bilinçli kararlar vermesine yardımcı olacak pratik bir araç sunuyor. Ayrıca, nöroçeşitlilik hareketinin terapi pratiğine entegrasyonunu savunması, otizmin bir “bozukluk” değil, bir kimlik olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan nöroçeşitlilik paradigmasına güçlü bir destek sağlıyor.
Makalenin en güçlü yönlerinden biri, sistemik sorunlara (eğitim eksikliği, nörotipik normların önceliği) dikkat çekmesi. Bercovici’nin CBT – Bilişsel Davranışcı Terapi deneyiminde maskelemenin artması, geleneksel terapilerin otistik bireylere nasıl zarar verebileceğini çarpıcı bir şekilde gösteriyor. Yorumlardaki Naughty Autie ve A Tree’nin katkıları, bu sorunu daha da derinleştiriyor; nörodiverjansın yanı sıra etnik azınlık kimliklerinin de benzer baskılarla karşılaştığını vurguluyorlar. Tom’un terapiden yorgun ve kazanımsız ayrılması, otistik bireylerin terapi süreçlerinde sıkça yaşadıkları hayal kırıklığını yansıtıyor.
Ancak makalenin bazı zayıf yönleri de var. Örneğin, otizmi onaylayan terapistlerin nasıl bulunacağına dair daha somut öneriler (ör. belirli platformlar, otistik toplulukların önerdiği terapist listeleri) eksik. Ayrıca, yüksek destek ihtiyaçlı otistik bireylerin terapiye erişim zorlukları yeterince ele alınmıyor; bu grup, genellikle daha fazla uyarlama ve destek gerektiriyor. Charles Pomeroy’un yorumu, geç teşhisli ve yaşlı bireylerin maskeleme korkusu gibi benzersiz zorluklarını vurguluyor, ancak makale bu demografik gruba özel stratejiler sunmuyor.
Makale, otistik bireylerin terapi sürecinde özerklik ve doğrulama arayışını güçlü bir şekilde savunuyor. Çift empati sorunu, stimming ve özel ilgi alanlarının kabulü gibi kavramların terapistlerce anlaşılması, otistik bireylerin kendilerini güvenli ve görülmüş hissetmesi için kritik. Ancak bu dönüşüm, sadece bireysel terapistlerin çabasıyla değil, sağlık sistemlerinin, eğitim kurumlarının ve toplumun nöroçeşitliliği kucaklamasıyla mümkün. Bercovici’nin önerdiği sorular ve değerlendirme kriterleri, otistik bireylerin kendi ihtiyaçlarını savunmaları için bir güçlendirme aracı sunuyor. Bu, nöroçeşitlilik hareketinin temel ilkesi olan “bizsiz bizim hakkımızda hiçbir şey” anlayışını yansıtıyor.
Sonuç olarak, makale, otizmi onaylayan terapinin sadece bir tedavi yöntemi değil, aynı zamanda otistik bireylerin kimliklerini kutlayan ve toplumsal engelleri sorgulayan bir sosyal adalet meselesi olduğunu gösteriyor. Otistik bireylerin ruh sağlığı hizmetlerinde karşılaştığı engeller, sistemik değişim gerektiriyor. Bercovici’nin çalışması, bu değişimin ilk adımı olarak hem otistik bireylere hem de terapistlere ilham verici bir rehber sunuyor.
NOT: Bir terapist seçerken, otizmi onaylayıp onaylamadıklarını değerlendirmenize yardımcı olabilecek bazı şeylere dikkat edin. Kırmızı bayraklar, nöroçeşitlilik hareketiyle uyuşmayan ve otizmi onaylamayan görüşlerin göstergeleridir. Buna karşılık, yeşil bayraklar otizmi onaylayan görüşlerin göstergeleridir.
| Kırmızı bayraklar | Yeşil bayraklar |
|---|---|
| Otizmlilerin Zihin Teorisi yeteneklerinin düşük olduğuna inanır | Çift empatiyi kabul eder |
| Nöroçeşitlilik, nöroçeşitlilik ve nörodiverjans tanımlarını anlamıyor | Bu terimleri doğru bir şekilde kullanıyor |
| Otizmi semptomlardan oluşan bir bozukluk olarak ele alır | Otizmi nöroçeşitliliğin bir örneği veya farklı özelliklerden oluşan bir kimlik olarak ele alır |
| Otizm tedavisi sunmayı amaçlıyor | Çeşitli ruh sağlığı sorunları yaşayan otistik bireylere destek sunmayı amaçlamaktadır |
| Nörotipik davranışı zihinsel sağlık örneği olarak görür | Zihinsel sağlığın farklı insanlar için farklı göründüğünü kabul eder |
| Nörodiverjansın diğer yaşanmış deneyimlerle nasıl kesiştiğini dikkate almaz | Nöroçeşitliliğin ve cinsiyet, cinsellik ve ırk gibi kültürel kimliğin diğer yönlerinin kesiştiğini kabul eder |
| Kendi kendine teşhis koymaya inanmıyor | Kendi kendine teşhis koymayı, resmi teşhis koymakla eşit derecede geçerli olarak görür |
| Oturumlar için konaklama imkânı sunulmamaktadır | Seanslar için düzenlemeler sunar (örneğin göz teması yok/az; stimülasyon; doğrudan iletişim stilleri) |
| Toplumun ve sosyal sistemlerin ruh sağlığını nasıl etkilediğini kabul etmez ve ruh sağlığının yalnızca bireyin sorumluluğu olduğuna inanır | Ruh sağlığını, destek ihtiyaçlarının karşılanmasının bir ürünü olarak görür ve toplumun bazı kimlikleri diğerlerinden daha ayrıcalıklı kıldığını kabul eder |
| Yalnızca kişiye özel dil ve işlevsel etiketler kullanılır | Bireysel tercihlere saygı gösterir, ancak büyük ölçüde topluluk tarafından tanımlanan dili kullanır (önce kimlik dili; destek ihtiyaçları) |
Bir terapistle görüştüğünüzde, onlara doğrudan görüşlerinden herhangi birini sorma hakkınız da vardır! İşte otizm ve nöroçeşitlilik konusunda nerede durduklarına dair fikir edinmenize yardımcı olabilecek örnek soruların bir listesi:
- Otizm hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
- Göz temasına dair görüşleriniz nelerdir?
- Nöroçeşitliliğin ne olduğunu biliyor musunuz?
- Çift empatinin ne olduğunu biliyor musun?
- Stimming’in ne olduğunu biliyor musun?
- Daha önce otistik yetişkinlerle çalıştınız mı?
- İşlevsel etiketler kullanıyor musunuz?
- Kendi kendine teşhis koyma konusunda görüşleriniz nelerdir?
- Müşterilerinize konaklama imkânı sunuyor musunuz?
- Maskeleme/kamuflaj konusunda görüşleriniz nelerdir?
- Otizmli ve aynı zamanda ___ [kültürel kimliğinizin başka bir yönünü ekleyin] olan müşterilerle çalıştınız mı?
Kaynak : https://embrace-autism.com/finding-an-autism-affirming-therapist/


