Suçluluk ve Rahatlama Duygusu Arasında İnsan Deneyimi ve Günümüz
“Suçluluk ve rahatlama duygusu arasında insan deneyimi”, günümüz dünyasında özellikle modern bireyin içsel salınımını gösteren çok katmanlı bir mesele. Aşağıda bu konuyu hem psikodinamik, hem toplumsal, hem de güncel deneyimsel düzeyde üç boyutta ele alıyorum.
🌓 1. Psikodinamik Düzey: Superego ve Rahatlama Arzusu Arasındaki Gerilim
Freudyen bakışla başlarsak:
İnsanın içinde her zaman iki kuvvet çekişir:
- Superego (içselleştirilmiş ebeveyn, toplum, ahlak, yasak)
- İd (dürtü, haz, rahatlama, arzunun özgür ifadesi)
Suçluluk, superego’nun kişiyi kontrol altına almak için kullandığı duygulanımsal baskı aracıdır.
Rahatlama, bu baskıdan kurtulmanın hayalini kurduğumuz ama suçlulukla engellenen bir özlemdir.
Dolayısıyla modern birey çoğu zaman şunu yaşar:
“Rahatlamak istiyorum ama hakkım var mı? Dinlenmek istiyorum ama suçluluk hissediyorum.”
🛋️ 2. Modern Dünyada Suçluluk: Tembellik, Tüketim, Kaçış
Bugün özellikle kapitalist düzen içinde suçluluk şöyle işliyor:
- Verimli değilsen → suçlusun
- Tüketmiyorsan → eksiksin
- Dinleniyorsan → boşa zaman harcıyorsun
- Yardım istemek → zayıflık
- Keyif almak → bencillik gibi kodlanabiliyor
Bu sistem içinde “rahatlama” artık bir ihtiyaç değil, neredeyse bir ayrıcalık. Ve birey onu hak etmek için bile önce “yeterince çalışmış” olması gerektiğine inandırılıyor.
🧠 Sonuç: Rahatladığında bile tam gevşeyemezsin. İçten içe kendine fısıldarsın:
“Bunu gerçekten hak ettim mi?”
💭 3. Bedenin Bildiği Ama Zihnin İzin Vermediği Gerçek
Travma literatüründe (örneğin Bessel van der Kolk ve Peter Levine) bedenin güvenlik ve rahatlık arayışı çok temel bir içgüdü olarak tanımlanır.
Ancak:
- Eğer birey erken döneminde sürekli alarm hâlinde büyüdüyse
- Ya da rahatlık deneyimi cezayla, ihmalle, değersizlikle eşleştirildiyse
…rahatlama da tehdit gibi algılanabilir.
Yani:
Beden rahatlamak ister
Zihin izin vermez
Vicdan suçlar
Sinir sistemi diken üstünde kalır
🔚 SONUÇ: Suçluluk ve Rahatlama Arasında Sıkışan Modern İnsan
Modern insanın çelişkisi:
- “Mutlu ol” mesajları alırken,
- Bu mutluluğu yaşarken bile vicdani bir gölgeyle izleniyor oluşudur.
Suçluluk ve rahatlama, günümüzde iç içe geçmiş bir duygusal çift kutupluluk hâline gelmiş durumda.