Sherlock Holmes’u yaratan Sir Arthur Conan Doyle, neden bu karakterden nefret etmeye başladı?

Sir Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes’tan Nefret Etme Nedenleri

Sherlock Holmes, dünyanın en ünlü dedektifi olmasına rağmen, onu yaratan Sir Arthur Conan Doyle zamanla bu karakterden nefret etmeye başladı.

1. Edebi Kariyerini Gölgelediği İçin

Conan Doyle, aslında tarihî romanlar ve ciddi edebi eserler yazmak istiyordu. Özellikle “The White Company” (1891) gibi Orta Çağ temalı kitaplarını daha değerli görüyordu. Ancak Holmes’un aşırı popülerliği, diğer eserlerinin önüne geçti. Yayıncılar ve okurlar sürekli daha fazla Sherlock hikâyesi talep ediyordu.

2. Holmes’un Kişiliğinden Bıkması

Conan Doyle, Holmes’un karakterini soğuk, mantıkçı ve duygusuz olarak tasarlamıştı. Zamanla bu kişiliğin tekdüze geldiğini düşündü. Günlüklerinde, “Holmes benim için sadece bir zihin egzersiziydi, gerçek edebiyat değil” gibi ifadeler kullandı.

3. Yaratıcı Özgürlüğünün Kısıtlandığını Hissetmesi

Holmes’un devamlı talep edilmesi, Conan Doyle’un bilimkurgu, tarih ve spiritüalizm gibi diğer ilgi alanlarında eserler vermesini engelliyordu. Örneğin, “The Lost World” (1912) gibi bir dinozor macerası yazdı, ancak herkes ona “Sherlock’un yazarı” olarak bakmaya devam etti.

4. Holmes’u Öldürme Kararı ve Sonrası

1893’te “The Final Problem” hikâyesinde Holmes’u Reichenbach Şelalesi’nde Moriarty ile düelloda öldürdü. Annesine yazdığı mektupta:

“Holmes’u öldürdüm. Böylece kendimi daha önemli işlere adayabilirim.”
Ancak halkın tepkisi o kadar büyük oldu ki, 10 yıl sonra “The Empty House” (1903) ile Holmes’u geri getirmek zorunda kaldı.

5. Paranormal İlgi Çatışması

Conan Doyle’un son yıllarda spiritüalizm (ruhçuluk) ile ilgilenmesi, Holmes’un rasyonel ve bilimsel karakteriyle çelişiyordu. Hatta bir keresinde, “Sherlock’un ruhuyla konuştuğunu” iddia etti, bu da hayranlarını şaşkına çevirdi.

Sonuç: Bir Edebiyat İkonuyla Yaşamak

Conan Doyle, Holmes’tan kurtulmak istese de, bu karakter onu ölümsüz bir yazar yaptı. Ölümünden sonra bile, insanlar onu “Sherlock’un yaratıcısı” olarak hatırlıyor. İronik bir şekilde, nefret ettiği karakter, onu tarihe geçiren en büyük eseri oldu.