Kavgalarla Sözlenen Sevda – Adnan Yücel

Adnan Yücel’in 1970’li yılların sonlarında başladığı yazma serüveni, diğer dergi ve gazetelerde çıkan ürünleri dışında somut olarak ilk şiir kitabının yayınlanmasıyla başlar (1979). Yücel’in şiiri özellikle “80 öncesinde gelişen sınıf hareketinden bağımsız düşünülemez. Zaten ilk şiir kitabı bu dönemi yansıtan bir isimle yayınlanır: Kavgalara Sözlenen Sevda
‘Kavgalara Sözlenen Sevda’da şair, içinde yaşadığı toplumsal çalkantının kendinde uyandırdığı duygusal tepkileri şiirine yansıtır: “Biz renksiz baharı neyleriz/ Meyvesiz yazı/ Yeşilsiz ağacı neyleriz çocuğum/ Siz her gün binlerce/ Açlıktan girerken kireçli kuyulara/ Ay’ı Merih’i yıldızları/ neyleriz.” (Dünya Çocukları)
Adnan Yücel?in kendi çocukluğu da yokluklar içinde geçmiş, toplumsal bir yaraya parmak basmıştır;
“On aşında büyürse insan/ Alın terini yerse damla damla/ Ve on beşinde/ Çekerse elli beş yaşın çilesini/ Böyle olur işte/ İsyan bıçağı yapar/ Saplar kahpeliklere sesini.” (Kavgalara Sözlenen sevda)
Adnan Yücel’in İlk eseri, şiirin çileli seferinde geçilen yıllar ‘kavgalara’ adanmış ömürlerin
özetidir de bir bakıma. Kavga kavramını, kişiselleştirmekten öte, tutunulacak ütopya diye bellemiştir şair bilinci. Çoğul bir eylemin en küçük parçası, yani atomudur şiir. Kavga tek kişilik değildir. Tek kişilik sanılması haksızlık olacağı gibi mantıksız ve üründe iğreti duracak yanlışlıktır. Kesintisiz toplumsallığı, yaşamsal imeceyi, yani kolektivizmi öngörür çünkü ütopyası; ‘yarin yanağından gayrı her şey’ herkesindir şu yeryüzü sahnesinde. Madde/mülk, bilincin, estetiğin düşmanıdır ki, bu, insanca varolmanın da düşmanı sayılmasına denk düşer. Söz, kavganın, hayatı savunmanın aracıdır, sav söz üretme amacı değil. Şair, şiirini politik platform içinde tutarken, teröre, ölüme/öldürmeye karşı kalkan ediyor. Zira şiirin kıyıma, savaşa hizmet etmesi, şiirin evrensel doğasına aykırıdır. Umut, “gözleri şiir yazan çocuklar” için akmaktadır. Elbette yarınlara… Çünkü şöyle seslenmektedir şiir kahramanı:
Yetsin artık mezarlık kokusu havanın
Masmavi ağıtlar bıraktık geriye
Ve salkımsaçak boşluğunu alanların

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir