Yazar: simurg

Hasan Ali Toptaş, Bin Hüzünlü Haz: Zamanın Döngüsel Yapısı

Hasan Ali Toptaş’ın Bin Hüzünlü Haz romanında zaman, doğrusal bir akıştan koparak döngüsel ve kesintili bir yapı sunar. Romanın anlatısı, olayların tekrar eden motiflerle bağlanmasıyla, örneğin karakterlerin bitmeyen arayış döngüleriyle, zamanın geleneksel algısını altüst eder. Bu kaymalar, okuyucuda süreklilik yanılsamasını bozar ve belirsizlik hissi uyandırır. Bin Hüzünlü Haz’ın atmosferi, bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Quentin Tarantino, Ucuz Roman: Şiddetin Olağanlaşmasına İlişkin Sinematik Bir Çözümleme

Günlük Hayatın İçinde ŞiddetQuentin Tarantino’nun Ucuz Roman (Pulp Fiction) filmi, şiddeti günlük yaşamın sıradan bir parçası olarak sunar. Karakterler, cinayet, darp veya tehdit gibi eylemleri, kahve içmek ya da hamburger yemek kadar doğal bir şekilde gerçekleştirir. Örneğin, Vincent ve Jules’un bir cinayeti işledikten sonra sakin bir şekilde kahvaltı muhabbetine dalması,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kierkegaard’ın Aşk ve İnanç Anlayışının Bireysel Duygusal Bağlılık Üzerindeki Etkisi

Bireysel Varoluş ve Öznellik Kierkegaard’ın felsefesi, bireyin öznel deneyimini merkeze alır. Aşk ve inanç, onun düşüncesinde, bireyin kendi varoluşsal gerçekliğiyle yüzleştiği alanlar olarak öne çıkar. Aşk, bireyin bir başkasına yönelik derin bir bağlılık hissetmesini sağlarken, inanç, bireyin mutlak bir varlığa ya da ilahi bir güce yönelmesini içerir. Her iki kavram

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hermes’in Hileci Tanrı Rolü ve Antik Yunan Ticaret-İletişim Kültürü Üzerindeki Etkileri

Hileci Tanrı Kimliğinin Kökenleri ve İşlevleri Hermes, Antik Yunan mitolojisinde hileci tanrı olarak tanımlanır ve bu kimlik, onun çok yönlü doğasını yansıtır. Tanrılar arasında mesaj ileten, sınırları aşan ve değişimle ilişkilendirilen Hermes, kurnazlık ve zekâyla hareket eder. Bu özellik, onun yalnızca tanrılarla insanlar arasındaki iletişimi kolaylaştırmakla kalmayıp aynı zamanda ticari

OKUMAK İÇİN TIKLA

TikTok Çağında Postmodern Anlam Kaymasının Evrimi

Anlamın Parçalanması ve Hızlı Tüketim Kültürü Postmodern edebiyat, anlamın sabitliğini sorgulayarak metinlerin çok katmanlı ve bağlama bağımlı doğasını vurgular. TikTok gibi kısa içerik platformları, bu parçalanmayı hızlandırarak bilgiyi anlık, yüzeysel ve bağlamsız bir tüketim nesnesine dönüştürmüştür. Kullanıcılar, 15-60 saniyelik videolar aracılığıyla karmaşık fikirleri basitleştirilmiş, görsel ağırlıklı fragmanlara indirger. Bu durum,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ayasofya Kubbe Mozaikleri: Kayıp İmparatorluk Unsurlarının Çözümleme Durumu

Yapısal Konum ve Korunmuş Dekorasyon Ayasofya’nın ana kubbesinin iç yüzeyi, Bizans döneminin en geniş mimari kubbesi olarak, 6. yüzyılda Justinianus I tarafından tamamlanan inşaatın bir parçasıdır. Bu kubbe, pendentif sistemiyle desteklenen yarım küre formunda olup, çapı yaklaşık 31 metreye ulaşır. Mevcut mozaik kalıntıları, kubbenin alt pandantiflerinde sınırlı olarak korunmuştur; dört

OKUMAK İÇİN TIKLA

Spinoza’nın Rasyonel Estetiği ve Çağdaş Sanatın Duygusal Aşırılıklarına Eleştirisi

Rasyonel Estetiğin Temelleri Spinoza’nın estetik anlayışı, onun etik ve metafizik sistemine sıkı sıkıya bağlıdır. Güzellik, Spinoza için, duygusal bir hazdan ziyade aklın nesneleri kavrayışındaki uyum ve düzenle ilgilidir. Ona göre, insan zihni, evrenin rasyonel yapısını anladığında estetik bir tatmin elde eder. Bu tatmin, duygusal coşkudan değil, aklın berraklığından kaynaklanır. Çağdaş

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mutluluğun İllüzyonu mu Gerçekliği mi: Barış Bıçakçı ve Ayfer Tunç’un Eserlerinde İnsan Deneyiminin Karşıt Yüzleri

Sessizliğin Ağırlığı ve Kimliğin Peşinde Koşu Barış Bıçakçı’nın Bizim Büyük Çaresizliğimiz adlı eserinde, karakterlerin iç dünyası, sessiz bir kabulleniş ve duygusal bir tıkanıklık etrafında şekillenir. Ender ve Çetin, Nihal’e duydukları ortak sevgiyle yüzleşirken, bu duygu onları ne bir eyleme ne de bir çözüme yönlendirir. Onların çaresizliği, içsel bir duraklama ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Latmos’un Yediler Manastırı: Bizans Dönemi Hristiyan Kalıntılarının Jeomorfolojik ve Mimari Analizi

Coğrafi Konum ve Jeolojik Bağlam Beşparmak Dağları olarak bilinen Latmos Dağı’nın kuzey eteklerinde, Bafa Gölü’nün kuzeydoğusunda yer alan Yediler Manastırı kompleksi, Muğla’nın Milas ilçesi sınırları içinde konumlanır. Bu bölge, antik dönemde Latmos Körfezi’nin bir parçasıyken, MS 10. yüzyılda tektonik hareketler ve sedimentasyon süreçleri sonucu göl haline dönüşmüştür. Kompleks, Kapıkırı Köyü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Şeffaflık Toplumunun Modern Sanat Estetiğine Etkileri

Görünürlüğün Estetik Üretime Yansımaları Modern toplumda bilgiye ve görselliğe erişimdeki artış, estetik deneyimleri dönüştürmüştür. Şeffaflık, bireylerin ve kurumların sürekli görünür olma baskısı altında olduğu bir yapıyı ifade eder. Bu durum, sanat eserlerinin üretiminde ve algılanmasında yeni dinamikler yaratır. Sanatçılar, eserlerinde bireysel mahremiyetin kayboluşunu ve gözetim kültürünün yaygınlaşmasını sorgulama eğilimindedir. Bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Siloam Yazıtı: Netanyahu’nun Türkiye’den Talebi Antik İbrani Mirası Üzerine Tartışmayı Alevlendiriyor

Buluşun Bağlamı Mühendislik Kaydı Yazıt, Gihon Pınarı’ndan Siloam Havuzu’na su yönlendirmek için inşa edilen 533 metrelik bir tünelin yapımını detaylandırır; bu, kuşatma dönemlerinde su teminini güvence altına almak için tasarlanmış bir sistemdir. Altı satırlık metin, iki uçtan kazı yapan ekiplerin ortada tam olarak buluştuğu anı tarif eder; işçilerin birbirlerinin kazmalarının

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sinematik Tekniklerin Yapısal Dinamikleri

Zeki Demirkubuz’un sineması, minimalist ve disiplinli bir estetik anlayışla şekillenir. Uzun plan sekansları, sabit kamera açıları ve doğal ışık kullanımı, onun filmlerinde belirgin birer özelliktir. Kader (2006) filminde bu teknikler, hikaye anlatımını yavaşlatarak izleyiciyi karakterlerin iç dünyasına derinlemesine çeker. Örneğin, diyalog sahnelerinde uzun süreli çekimler, karakterlerin duygusal gerilimlerini açığa çıkarırken,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Jürgen Habermas’ın Kamusal Alan Kavramı: Demokratik Toplumların İdealleri

Kamusal Alanın Temel İlkeleri Kamusal alan, bireylerin eşit koşullar altında fikir alışverişinde bulunduğu bir platform olarak tasarlanmıştır. Bu alan, herkesin katılımına açık olup, statü, cinsiyet ya da ekonomik güç gibi ayrımların etkisini en aza indirgemeyi amaçlar. Eleştirel tartışma, bu idealin merkezindedir; bireyler, akılcı argümanlar sunarak toplumsal meseleleri değerlendirir ve kolektif

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ağrıdağı Efsanesi’nde Anadolu’nun Sözlü Hikaye Anlatımının Poetik Yansımaları

Sözlü Anlatının Kökleri ve Poetik Yapıya KatkısıAnadolu’nun sözlü hikaye anlatımı, nesilden nesile aktarılan bir kültürel pratik olarak, toplumsal belleğin ve kolektif kimliğin taşıyıcısıdır. Yaşar Kemal’in Ağrıdağı Efsanesi, bu geleneği yazılı edebiyata taşırken, sözlü anlatının ritmik, döngüsel ve topluluğa hitap eden yapısını korur. Hikayeler, genellikle doğaüstü unsurlar, kahramanlık motifleri ve ahlaki

OKUMAK İÇİN TIKLA

Henri Bergson’un Süre Kavramı ve Kant’ın Zaman Anlayışının Karşılaştırması

Zamanın Felsefi Temelleri Kant’ın zaman anlayışı, onun epistemolojik sisteminin temel taşlarından biridir. Zaman, Kant’a göre, insan aklının dünyayı algılama biçimi için a priori bir koşuldur. Dış dünyayı deneyimlemek için nesnel bir gerçeklikten ziyade, insan bilincinin bir biçimlendirme aracı olarak işlev görür. Zaman, Kant’ın sisteminde uzayla birlikte, duyusal verilerin organize edildiği

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsanlığın Kadim Korkuları: Mitolojilerin Kodladığı Evrensel Duygular ve Modern Yansımaları

Kadim Anlatılarda Korkunun Kökenleri Mitolojiler, insanlığın erken dönemlerinden itibaren evrensel korkuları anlamlandırma ve ifade etme aracı olarak işlev görmüştür. Ölüm, bilinmezlik, doğaüstü güçler ve toplumsal düzenin çöküşü gibi temalar, farklı kültürlerdeki mitlerde tekrar eden motiflerdir. Örneğin, Mezopotamya mitolojisindeki kaos canavarı Tiamat, doğanın kontrol edilemeyen gücüne duyulan korkuyu temsil ederken, Yunan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Varoluşsal Döngüde Terk Edilmişlik: Mine Söğüt’ün Kırmızı Zaman’ındaki Zaman Dayı ile Hakan Günday’ın Kinyas ve Kayra’sındaki Nihilist İsyanın Özgürleşme Dinamikleri

Döngüsel Sıkışmışlığın Yapısal Analizi Mine Söğüt’ün Kırmızı Zaman romanında Zaman Dayı, tekrar eden bir zaman döngüsünde sıkışmış bir figür olarak, varoluşsal kısıtlamaların birey üzerindeki etkisini temsil eder. Bu döngü, toplumsal normlar ile bireysel bilincin anımsama süreçleri arasında bir gerilim yaratır ve özerk seçimi sınırlar. Buna karşılık, Hakan Günday’ın Kinyas ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Judith Butler’ın Performatif Cinsiyet Teorisinin Etik Boyutları ve Toplumsal Sorumluluklar

Cinsiyetin İnşası ve Etik Sorumluluk Performatif cinsiyet teorisi, cinsiyetin biyolojik bir gerçeklikten çok, toplumsal normlar ve kültürel beklentilerle şekillenen bir performans olduğunu savunur. Bireyler, günlük yaşamlarında bu normları bilinçli veya bilinçsiz şekilde yeniden üretir ya da onlara karşı çıkar. Etik açıdan, bu durum bireylerin toplumsal normlara uyum sağlama veya onları

OKUMAK İÇİN TIKLA

Barton Fink: Yaratıcılığın Sınırları ve Gerçekliğin Çatırdaması

Sinematik Yapının Katmanları Barton Fink’in sinematik yapısı, geleneksel anlatı akışını bozan bir dizi teknik unsurla karakterize edilir. Roger Deakins’in görüntü yönetimi, filmin 1940’lar Hollywood’unda geçen sahnelerini, düşük kontrastlı aydınlatma ve geniş açılı lenslerle yakalayarak izleyiciyi bir tür boğucu yakın plana hapseder. Bu yaklaşım, özellikle Hotel Earle’in iç mekanlarında belirgindir; duvarların

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dijital Gözetim Çağında Deleuze’ün Kontrol Toplumu Kavramının Yeniden Değerlendirilmesi

1. Kontrol Toplumunun Temel İlkeleri Deleuze’ün kontrol toplumu, bireylerin fiziksel olarak kapatıldığı disiplin kurumlarından (hapishane, okul, fabrika) ziyade, sürekli ve yaygın bir izleme ile şekillendirildiği bir düzeni tanımlar. Bu düzen, bireylerin hareketlerini, seçimlerini ve etkileşimlerini kesintisiz bir şekilde modüle eden sistemlere dayanır. Kontrol toplumu, bireyleri sabit kategorilere hapsetmek yerine, onların

OKUMAK İÇİN TIKLA