Yazar: simurg

Žižek’in İdeolojik Özne Analizi ile Özgürlük Yanılsamasının Çözümlemesi

İdeolojik Öznelliğin Oluşumu İdeolojik öznellik, bireyin toplumsal düzen içinde kimlik ve anlam inşa etme sürecini ifade eder. Žižek, bu süreci, bireyin bilinçli tercihlerden ziyade ideolojik mekanizmalar aracılığıyla şekillendiğini savunarak analiz eder. Özgürlük, bireyin kendi eylemlerini bağımsızca belirlediği yanılsamasıdır; ancak bu, ideolojik yapıların bireyi örtük bir şekilde yönlendirmesiyle gölgelenir. Birey, ideolojik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Deleuze’ün Fark ve Tekrar Kavramlarının Metafiziğe Meydan Okuyuşu

Kimlik ve Özdeşlik Kavramlarına Karşı Çıkış Geleneksel metafizik, varlıkları sabit kimlikler ve özdeşlik ilkeleri üzerinden tanımlar. Bu anlayışta, bir şeyin ne olduğu, onun değişmez bir özüyle belirlenir ve farklılıklar bu özün türevleri olarak görülür. Deleuze’ün fark kavramı, bu statik yapıyı reddeder. Fark, bir şeyin başka bir şeyden ayrılmasını sağlayan yüzeysel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aile Dinamiklerinde Bowen ve Minuchin Yaklaşımlarının Karşılaştırmalı Analizi

Farklılaşma Kavramının Aile Sistemine KatkısıBowen’ın farklılaşma kavramı, bireyin aile içindeki duygusal bağlardan bağımsızlaşarak özerk bir kimlik geliştirmesini ifade eder. Bu süreç, bireyin duygusal tepkilerini kontrol edebilmesi ve aile sistemindeki yoğun duygusal etkileşimlerden etkilenmeden rasyonel kararlar alabilmesi anlamına gelir. Farklılaşma, aile üyelerinin birbirine bağımlı olduğu ancak bireysel sınırların korunduğu bir dengeyi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Buğdayın Evcilleştirilmesi ve Sosyal Hiyerarşilerin Yükselişi

Tarımın Kökeni ve Toplumsal Düzenin Temelleri Buğdayın evcilleştirilmesi, yaklaşık 12.000 yıl önce Bereketli Hilal bölgesinde başlamıştır. Yabani buğday türlerinin seçici ekimi, insan topluluklarının göçebe yaşamdan yerleşik düzene geçişini hızlandırmıştır. Bu geçiş, yalnızca gıda üretimini değil, aynı zamanda toplulukların organizasyon biçimlerini de değiştirmiştir. Yerleşik yaşam, artan gıda üretimi sayesinde nüfus büyümesini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Perihan Mağden, Haberci Çocuk Cinayetleri: Genetik Mühendislikte Bireysel Çöküşün Psikodinamiği

İç Monologların Travma İşleme Mekanizması Travmatik olaylar, bireysel bilişsel yapıyı bozarak dissosiyatif süreçleri tetikler; romanda, haberci çocukların laboratuvar kökenli varoluşu, Johnnie Walker’ın iç monologlarında bu bozulmayı somutlaştırır. Bu monologlar, Freud’un bastırma kavramını çağrıştıran bir yapı sergiler, zira karakterin zihinsel akışı, çocuk cinayetlerinin yarattığı suçluluk ve yalıtılmışlık duygusunu katmanlı bir şekilde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Moonlight’ta Anlatı Kimliği ve Mavi Tonların Estetik Kökenleri

Üçlü Yapının Anlatısal Çerçevesi Filmdeki üç bölüm, bireysel gelişimin zamansal katmanlarını sistematik biçimde yansıtır. Bu yapı, bireyin deneyimleri üzerinden tutarlı bir benlik inşasını modelleyerek, erken dönemden olgunluğa uzanan bir bütünlük sağlar. Her bölüm, prototipin farklı evrelerini izole ederken, aralarındaki bağlantılar, sürekli bir kimlik evrimini vurgular. Bu yaklaşım, Ricoeur’un mimesis kavramını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mobbingin Psikolojik Etkilerinin Stres ve Öğrenilmiş Çaresizlik Kuramları Üzerinden Karşılaştırılması

Stres ve Başa Çıkma Çerçevesinde Mobbingin Etkileri Mobbing, iş yerinde bireye yönelik sistematik ve sürekli psikolojik taciz olarak tanımlanabilir. Stres ve başa çıkma teorisi, bireyin stresli bir olayla karşılaştığında çevresel talepleri değerlendirme ve bu taleplerle başa çıkma süreçlerini ele alır. Mobbing, bireyde birincil değerlendirme yoluyla tehdit algısı oluşturur; bu, iş

OKUMAK İÇİN TIKLA

1980 Sonrası Türk Şiirinde Yozlaşma Unsurları

1980 sonrası Türk şiiri, askeri müdahalenin yarattığı baskı ortamında ideolojik yapıların çözülmesini yansıtan bir evre olarak tanımlanabilir. Bu dönemde şairler, toplumsal yapıların içerdiği bozulma süreçlerini, bireysel ve kolektif deneyimler üzerinden sistematik biçimde işlemeye yönelmiştir. Dönemsel Dönüşümler Askeri darbe sonrası şiirde gözlenen içe kapanma eğilimi, dışsal baskıların bireysel ifadeye dönüşümünü tetiklemiştir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Logoterapi ve Pozitif Psikoloji: Anlam Arayışını Desteklemenin Farklı Yollar

Anlam Arayışının Temelleri Logoterapi, bireyin yaşamda anlam bulmasını merkeze alarak psikolojik iyilik halini destekler. Temelinde, insanın varoluşsal bir boşlukla karşılaştığında anlam arayışı yoluyla bu boşluğu doldurabileceği fikri yatar. Bu yaklaşım, bireyin zorluklar karşısında dayanıklılığını artırmak için anlam odaklı bir çerçeve sunar. Öte yandan, pozitif psikoloji, bireyin güçlü yönlerini ve olumlu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche ve Jung’un Sanat Anlayışında Evrensel Temaların Kavramsallaştırılması

Tragedi ve Estetik Deneyim Nietzsche’nin trajedi anlayışı, insan varoluşunun temel çatışmalarını estetik bir çerçevede ele alır. Trajedi, Dionysos ve Apollon arasındaki diyalektik ilişki üzerinden açıklanır. Dionysos, kaos, tutku ve irrasyonel olanı temsil ederken; Apollon, düzen, ölçü ve rasyonelliği simgeler. Bu iki gücün birleşimi, trajediyi bir sanat formu olarak ortaya çıkarır

OKUMAK İÇİN TIKLA

Lascaux Mağarası Resimlerinin İletişim Kodları ve Toplumsal Dönüşüm Etkileri

Keşif ve Kronoloji Lascaux Mağarası, Fransa’nın Dordogne bölgesinde, 1940 yılında dört genç tarafından tesadüfen keşfedilen bir yeraltı kompleksi olarak, Üst Paleolitik dönemin en belirgin görsel kayıtlarını barındırır. Yaklaşık 17.000 ila 22.000 yıl öncesine tarihlenen bu resimler, Magdalenian kültürünün ürünlerini yansıtır ve hayvan figürleri ile soyut işaretlerin yoğunlaştığı 600’den fazla duvar

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnce Memed’de Güç Dinamikleri ve Türkiye’nin Kırsal Sınıf Mücadeleleri

Kırsal Toplumun Sosyoekonomik Yapısı Toplumsal İlişkilerde Otorite ve Direniş Roman, otorite ve direniş arasındaki gerilimi, kırsal toplumun günlük yaşam pratikleri üzerinden ele alır. Ağa figürleri, yalnızca ekonomik güçleriyle değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel normları manipüle ederek köylüler üzerinde kontrol sağlar. Bu kontrol, evlilik düzenlemelerinden köy içi cezalandırmalara kadar geniş

OKUMAK İÇİN TIKLA

Serbest Çağrışım ve Yapılandırılmış Müdahaleler: Bilinçdışına Farklı Yaklaşımlar

Bilinçdışının Keşfi ve Serbest Çağrışım Psikodinamik terapi, bilinçdışını anlamada serbest çağrışım tekniğini temel bir araç olarak kullanır. Bu yöntem, bireyin düşüncelerini sansürsüz bir şekilde ifade etmesine dayanır ve terapist, ortaya çıkan sözel içerik üzerinden bilinçdışı çatışmaları, bastırılmış duyguları ve erken çocukluk deneyimlerini anlamaya çalışır. Serbest çağrışım, bireyin zihinsel süreçlerini yönlendirmeden,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Galip’in İstanbul’u: Orhan Pamuk’un Kara Kitap’ında Toplumsal Katmanlar ve Sınıf Dönüşümleri

İstanbul’un Toplumsal Haritası ve Galip’in Yön Arayışı Galip’in İstanbul’un sokaklarında, apartmanlarında ve yeraltı dünyasında dolaşması, modern Türkiye’nin toplumsal katmanlarını bir kesit gibi ortaya koyar. Şehir, birbiriyle kesişen ancak uyumsuzluk içinde var olan farklı sınıfların, kültürlerin ve ideolojilerin buluşma noktasıdır. Galip’in karşılaştığı karakterler –esnaf, entelektüeller, gecekondu sakinleri, burjuva aileler– Türkiye’nin modernleşme

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche’nin Sanat Anlayışı: Modern Sanatın Anlamını Yeniden Şekillendirme

Sanatın Kurtarıcı İşleviNietzsche, sanatı insan varoluşunun kaotik ve anlamsız doğasına karşı bir yanıt olarak görür. Ona göre, sanat, bireyi nihilizmin boşluğundan kurtarır ve yaşamı anlamlandırma gücü sunar. Bu görüş, modern sanatın yalnızca estetik bir ifade olmaktan çıkarak, bireyin içsel çatışmalarını çözümleyen ve toplumu dönüştüren bir araç haline gelmesini sağlar. Sanat,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Simone Weil’in Dikkat Kavramı ve Levinas’ın Etik Anlayışıyla İlişkisi

Dikkatin Etik Temelleri Dikkat, insan bilincinin bir nesneye ya da ötekine yönelmiş, bilinçli ve özverili bir odaklanma hali olarak tanımlanabilir. Bu kavram, bireyin kendi öznelliğini askıya alarak dış dünyayı ya da ötekiyi algılama çabasıdır. Dikkat, bireyin egosantrik eğilimlerini aşarak, ötekinin varlığını tam anlamıyla kabul etmesini sağlar. Bu, etik bir yaşam

OKUMAK İÇİN TIKLA

Herakleitos’un Değişim ve Logos Kavramlarının Antik Yunan Toplumundaki Yansımaları

Değişim Kavramının Antik Yunan’daki Temelleri Herakleitos’un “panta rei” (her şey akar) ifadesi, evrendeki sürekli değişim ve akışın evrensel bir ilke olduğunu vurgular. Bu kavram, Antik Yunan toplumunun dinamik yapısını yansıtırken, doğanın ve insan yaşamının geçici doğasına işaret eder. Herakleitos’a göre, hiçbir şey sabit kalmaz; nehir aynı nehir değildir, çünkü sular

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yapay Zeka Terapisi ile Kişi Merkezli Terapide Empatik Bağ

İnsan Odaklı Terapi ve Empatinin Temelleri Kişi merkezli terapi, bireyin öznel deneyimlerini merkeze alarak terapötik süreci şekillendirir. Bu yaklaşım, empatik bağı, terapistin danışanın duygularını ve deneyimlerini yargılamadan anlaması ve kabul etmesi olarak tanımlar. Empati, danışanın kendini anlaşılmış hissetmesini sağlayarak özsaygıyı ve kişisel gelişimi teşvik eder. Terapist, aktif dinleme ve koşulsuz

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hattuşa Tabletinde Yeniden Keşfedilen Kalasmaic: 3000 Yıllık Kayıp Dilin Çözümlemesi

Arkeolojik Keşfin Temelleri Hattuşa kazı alanında elde edilen kil tablet, Bronz Çağı Anadolu’sunda Hitit arşivlerinin standart yapısını yansıtırken, metnin bir bölümünde beklenmedik bir dilsel varyasyon tespit edilmiştir. Bu tablet, Hititçe bir özetle başlar ve ardından Kalaşma bölgesine özgü bir metne geçiş yapar. Araştırmacılar, bu geçişi işaret eden ifadenin tabletin Hitit

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yeraltından Notlar’da Bilinçli Atalet ve Varoluşsal Kaygı İlişkisi

Bilinçli Atalet Kavramının Tanımlanması Bilinçli atalet, bireyin bilinçli bir şekilde hareketsiz kalmayı tercih etmesi ve eylemsizlik durumunu bir tür varoluşsal strateji olarak benimsemesidir. Bu kavram, bireyin iradesini kullanmayı reddetmesi, ancak bu reddedişin pasif bir teslimiyetten ziyade aktif bir seçimle şekillenmesi anlamına gelir. Anlatıcı, kendi iç dünyasında bu seçimi, toplumun dayattığı

OKUMAK İÇİN TIKLA