Basit Yaşama Felsefesi – Jérôme Brillaud “Hayat ve basitlik arasındaki uyumsuzluk hiçbir zaman günümüzdeki kadar belirgin olmamıştır.”

“Ancak basit yaşam, uyuyan hayalgücünü uyandırabilir; alışkanlıkların gücünü zayıflatabilir. Basit yaşam, her şeyin yaydığı ve her şeyde yankılanan hayatın durgun, dingin sesini dinlemeye istekli olanlara, dünyada var olmaya ilişkin öneriler sunar.”

Basit Yaşama Felsefesi antik çağlardan günümüze basitliği bir yaşam biçimi olarak gören ve benimseyen tarihi figürlerin motivasyonlarını ve uygulamalarını anlatırken Henry David Thoreau’dan Steve Jobs’a, Diogenes’den Jean-Jacques Rousseau’ya, Kinikler ve Quakerlardan gönüllü basitlik ve küçülme gibi kavramlara dek bir dizi insanı, uygulamayı ve hareketi bir araya getiriyor.​​​​​​​

Jérôme Brillaud insanların hemen her şeye sahip olmak istediği, her türlü deneyimi satın almaya gönüllü olduğu fakat yalnız kalmamak, eksilmemek ve elindekileri kaybetmemek için bitmez tükenmez bir çaba gösterdiği eşi benzeri görülmemiş bir karmaşa ve tüketim çağında, okuruna basit yaşama dair son derece yoğun ve kapsamlı bir anlatı sunuyor.

Jérôme Brillaud eğitiminin ilk dönemlerini ülkesi Fransa’da tamamladı. Sonra Harvard Üniversitesi’nde Fransız Çalışmaları alanında doktora yapmak üzere ABD’ye gitti. Yardımcı Doçent olarak Indiana Üniversitesi’nde ve sonra Vanderbilt Üniversitesi’nde görev yaptı. 2012 yılında Manchester Üniversitesi Fransız Çalışmaları bölümüne katıldı. Burada on yedinci ve on sekizinci yüzyıl Fransız filozofları ve ahlakçıları üzerine, ayrıca Fransız edebiyatı, hayvan çalışmaları ve tiyatro üzerine dersler verdi.

KİTAPTAN ALINTI

“Basit yaşam” ifadesi yaşamak, hayat ve basitlik fikirlerini akla getiriyor. Bir arada ele alındığında ve ilk bakışta bu üç fikir kolayca iç içe geçip anlamlı bir nedensellik zinciri oluşturur gibi görünüyor: Basit yaşamak basit bir yaşama götürür. Fakat bu üç fikir, bileşik ifade içinde mükemmel bir uyumla bir araya gelmez. Hatta, hayat ve basitlik arasındaki uyumsuzluk hiçbir zaman günümüzdeki kadar belirgin olmamıştır. Üstelik biliyoruz ki “yaşamak”, sağ olmaktan ibaret değildir. “Yaşamak” ve “yaşam” arasındaki ayrımınsa uzun ve karmaşık bir tarihi vardır. Yaşamın doğasına ilişkin araştırmalarında Thales’ten Aristoteles’e Yunan filozoflar, tüm canlı varlıkları canlı yapan genel yasaları saptamaya çalışmış ve birbirinden son derece farklı sonuçlara varmışlardır. Mesela MÖ altıncı yüzyılda Thales, tüm şeylerin arché’sinin yahut tek kökeni ve değişmez ilkesinin su olduğu sonucuna vardı; Anaximenes için bu havaydı. On yedinci yüzyılda Descartes için yaşam, fiziksel mekanizmalar ve zihin arasındaki etkileşimden fışkırıyordu. Salt mekanik bir yaşam görüşüne karşı olan erken modern dirimselcilerse yaşam enerjisinin fiziksel olmayan bir ilkeye dayandığını öne sürüyordu. Günümüzde yaşam genellikle kendi kendini sürdüren, inşa eden ve çoğaltan karmaşık bir sistem olarak anlaşılmaktadır. Doğal seçilime tabi yaşam sistemleri ortaya çıktıkları karmaşık ortamlara tepki verir. Bugün moleküler biyoloji “Yaşam nedir?” şeklindeki eski felsefi soruyu her bakımdan geçersiz kılacak yanıtlar veriyor. Bilim camiasında yaşamın karmaşıklığının tek bir ilkeye indirgenemeyeceği fikri hâkim. Öte yandan bu düşünce, halktan insanların onu anlama çabasından vazgeçmesine neden oluyor gibi görünüyor: “Hayat çok karmaşık, en iyisi bu işi bilim insanlarına bırakmak.” Bilimsel mutabakat, bilginin sınıflandırılması ve temellük edilmesi, yaşama dair sorularınsa savuşturulması, basit yaşam düşüncesini, hatta belki basit yaşama olasılığını tehlikeli bir şekilde zayıflatıyor. Eğer yaşam biyolojik olarak karmaşıksa, basit yaşamak mümkün müdür? Basit yaşam geçmişin hayali kuramlarının malzemesi midir? Yaşam ve basitlik uzlaşmaz şeyler midir?

Basit Yaşama Felsefesi,
Jérôme Brillaud
Özgün adı: A Philosophy of Simple Living
Kolektif Kitap
İngilizce Aslından Çeviren: Burcu Tümkaya
Yayıma Hazırlayan: Çiğdem Şentuğ
Kapak Tasarımı: Kolektif Tasarım
Sayfa Düzeni: Semih Büyükkurt
1. Baskı, Ocak 2024, İstanbul
200 s.