Kategori: Karşılaştırmalı Edebiyat

Roman Kahramanlarının Varoluşsal Arayışları ve Hermeneutik Daire: Eco ve Pynchon Üzerine Bir İnceleme

Anlam Arayışının Temelleri Hans-Georg Gadamer’in hermeneutik daire kavramı, anlamın birey ile metin arasındaki dinamik etkileşimde ortaya çıktığını savunur. Bu süreçte, okuyucu veya kahraman, metni kendi önyargıları ve deneyimleri üzerinden anlamaya çalışırken, metin de okuyucunun anlayışını şekillendirir. Umberto Eco’nun Gülün Adı adlı eserindeki William of Baskerville ve Thomas Pynchon’un V. adlı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bireyin Toplumla Çatışması: Kuyucaklı Yusuf ile Raskolnikov’un Karşılaştırması

Kuyucaklı Yusuf ve Raskolnikov, Sabahattin Ali ile Fyodor Dostoyevski’nin eserlerinde birey-toplum ilişkisinin karmaşık dinamiklerini yansıtan iki güçlü karakterdir. Her ikisi de, bireysel irade ile toplumsal normlar arasında sıkışmış, ahlaki ikilemlerle mücadele eden figürlerdir. Bireysel İrade ve Toplumsal Baskı Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali’nin 1937’de yayımlanan Kuyucaklı Yusuf romanında, Anadolu’nun kırsal bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yasak Aşkın Çekimi ve Etik Sorgulamalar: Mehmet Rauf’un Eylül Romanında Lacan’ın Arzu Teorisi ve Ahmet Mithat Efendi’nin Felatun Bey ile Rakım Efendi ile Karşılaştırmalı Bir İnceleme

Arzunun Eksiklik Döngüsü Mehmet Rauf’un Eylül romanı, Türk edebiyatında psikolojik derinliğiyle öne çıkan bir eserdir ve yasak aşk teması üzerinden insan ruhunun karmaşık katmanlarını inceler. Jacques Lacan’ın arzu ve eksiklik teorisi, bu eserdeki Suat ve Necip arasındaki ilişkiyi anlamak için güçlü bir çerçeve sunar. Lacan’a göre arzu, bireyin temel bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Milliyetçilik ve İroninin Çatışması: Efruz Bey ve Sessiz Ev Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme

Milliyetçiliğin Toplumsal İnşası ve Efruz Bey’in Portresi Ömer Seyfettin’in Efruz Bey hikâyesi, milliyetçilik kavramını hem bireysel hem de toplumsal düzeyde sorgulayan bir anlatı sunar. Benedict Anderson’un “hayali cemaatler” kavramı, milliyetçiliğin, ortak bir kimlik etrafında toplanan bireylerin oluşturduğu bir zihinsel inşa olduğunu öne sürer. Bu bağlamda, Efruz Bey’in karakteri, Osmanlı’nın son

OKUMAK İÇİN TIKLA

İktidar ve Özne Çatışması: Winston Smith ile Offred’in Direniş Yöntemleri Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme

İktidarın Birey Üzerindeki Denetim Mekanizmaları Michel Foucault’nun iktidar anlayışı, bireyin toplumsal normlar ve otoriteler tarafından nasıl şekillendirildiğini anlamak için güçlü bir çerçeve sunar. Foucault’ya göre, iktidar sadece baskıcı bir güç değil, aynı zamanda bireylerin düşünce ve davranışlarını düzenleyen normlara karşı bireysel direnişin biçimlerini anlamak için Foucault’nun teorisi, bireyin özneleşme süreçlerini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mecnun ve Romeo: Kültürel Bağlamda Aşk Kahramanlarının Ayrışımı

Aşkın Toplumsal Kökleri Mecnun ve Romeo, aşkın evrensel bir duygu olmasına rağmen, farklı kültürel ve tarihsel bağlamlarda ortaya çıkmış iki ikonik figürdür. Mecnun, 7. yüzyıl Arap edebiyatında, özellikle Kays ibnü’l-Mülevvah’ın Leylâ ile olan destansı aşk hikayesiyle tanınır. Bu hikaye, İslam öncesi Bedevî kültürünün çöl yaşamına ve kabile düzenine dayanır. Romeo

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hüsn-ü Aşk ile Kara Kitap: Varoluşsal Arayışların Kesişim Noktası

Orhan Pamuk’un Kara Kitap adlı romanı ile Şeyh Galip’in klasik Türk edebiyatının başyapıtlarından Hüsn-ü Aşk adlı mesnevisi arasındaki ilişki, Türk edebiyatında gelenek ile modernizm arasındaki derin bir diyalogu yansıtır. Bu iki eser, aşk, kimlik, bireysel arayış ve anlam yaratımı gibi evrensel temaları işlerken, farklı dönemlerin ve estetik anlayışların izlerini taşır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kıskançlığın İnsan Ruhu Üzerindeki Yansımaları ve Evrensel Karşılaştırmalar

İnsan Doğasının Derinliklerinde Kıskançlık Nabizade Nazım’ın Zehra romanında kıskançlık, insan ruhunun karmaşık ve yıkıcı bir yönü olarak ele alınır. Zehra, kıskançlığın pençesinde, kendi iç dünyasında bir kaosa sürüklenir. Bu duygu, onun ilişkilerini, kararlarını ve nihayetinde yaşamını şekillendirir. Carl Gustav Jung’un arketip teorisi, özellikle gölge arketipi, Zehra’nın kıskançlık yoluyla yüzleştiği içsel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kimlik Arayışının Yapısalcılık ve Postyapısalcılık Arasındaki Yansımaları

Roman kahramanlarının kimlik arayışları, edebiyatın en temel ve karmaşık temalarından biridir. James Joyce’un Ulysses adlı eserindeki Leopold Bloom ile Salman Rushdie’nin Geceyarısı Çocuklarındaki Saleem Sinai, bu arayışın modern ve postkolonyal bağlamlarda nasıl farklı biçimler aldığını gösterir. Yapısalcılık, kimliğin sabit ve yapılandırılmış bir çerçevede anlaşılabileceğini savunurken, postyapısalcılık bu sabitliği sorgulayarak kimliğin

OKUMAK İÇİN TIKLA