Kategori: Kültür

İnsan ve Çevre: Sauer’in Kültürel Peyzajı ile Sürdürülebilirlik Perspektifi

İnsan-Doğa İlişkisinin Kökeni İnsanlık, varoluşundan itibaren çevreyle karmaşık bir ilişki geliştirmiştir. Carl O. Sauer’in kültürel peyzaj kavramı, bu ilişkiyi anlamak için güçlü bir çerçeve sunar. Sauer, 1925’te “The Morphology of Landscape” adlı çalışmasında, doğal çevrenin insan faaliyetleriyle şekillendiğini ve bu sürecin bir kültürel ürün olarak peyzajı ortaya çıkardığını öne sürer.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kayıp Çocukların Sömürgeci Kurbanlar Olarak Okunması

J.M. Barrie’nin Peter Pan adlı eseri, masum bir çocukluk hikâyesinden çok daha karmaşık bir anlatı sunar. Kayıp Çocuklar, Neverland’in büyülü dünyasında özgürce dolaşan, yetişkin otoritesinden bağımsız bir topluluk gibi görünse de, bu karakterler sömürgeci zihniyetin kurbanları olarak okunabilir. Bu makale, Kayıp Çocuklar’ın durumunu, sömürgecilikle olan bağlarını ve bu bağlamda ortaya

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gündelik Nesnelerin Yıkımı: Kapitalizme Karşı Sessiz Bir İsyan

Nesnelerin Anlamı ve Tüketim Toplumu Michael Haneke’nin The Seventh Continent filminde, para, yiyecek ve eşyalar gibi gündelik nesneler, kapitalist sistemin birey üzerindeki tahakkümünü temsil eder. Bu nesneler, modern toplumda bireyin kimliğini ve varoluşunu tanımlayan araçlar haline gelmiştir. Jean Baudrillard’ın tüketim toplumu kavramına göre, nesneler yalnızca işlevsel değildir; aynı zamanda statü,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dijital Büyük Öteki: Lacan’ın Kavramının Çağdaş Dönüşümleri

Lacan’ın büyük öteki kavramı, bireyin kimlik oluşumunda dışsal bir otorite ya da sembolik düzen olarak tanımlanır. Dijital çağda bu kavram, sanal ağların, algoritmaların ve veri ekosistemlerinin etkisiyle yeniden şekillenmektedir. Bu metin, büyük öteki kavramının dijital mitolojilerdeki dönüşümünü çok katmanlı bir yaklaşımla ele almaktadır. İnsan-makine etkileşiminden sanal kimliklere, dilin dönüşümünden toplumsal

OKUMAK İÇİN TIKLA

Küresel Akışlarda Kimlik Arayışı: Roman Kahramanlarının Kültürel Yolculukları

Bu metin, Arjun Appadurai’nin küreselleşme ve kültürel akış teorisi çerçevesinde, roman kahramanlarının kültürel arayışlarını ve küresel kimliklerini derinlemesine incelemektedir. Zadie Smith’in Beyaz Dişler romanındaki Samad Iqbal ve Chimamanda Ngozi Adichie’nin Amerikanah romanındaki Ifemelu’nun kimlik mücadeleleri, Appadurai’nin ethnoscapes, mediascapes, ideoscapes, financescapes ve technoscapes kavramları üzerinden analiz edilmektedir. Metin, bu karakterlerin göç,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Adrasan Seramik Batığının Keşfi ve Bilimsel Değerlendirilmesi

Keşfin Temel Unsurları Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı Adrasan açıklarında, deniz tabanında 33 ila 46 metre derinlikte yer alan bir gemi enkazı, arkeolojik araştırmalar sırasında tespit edildi. Bu enkaz, yaklaşık iki bin yıllık bir geçmişe sahip olup, taşıdığı yük nedeniyle seramik batığı olarak adlandırılmaktadır. Buluntular arasında, ham kil ile sıvanmış ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Evrensel Hikâyenin İzinde: Bilbo Baggins ile Keloğlan’ın Ortak Yolculuğu

Bilbo Baggins ve Keloğlan, farklı kültürlerden doğmuş, farklı coğrafyalarda anlatılmış iki kahraman figürüdür. J.R.R. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi serisinin mütevazı hobbit’i Bilbo ile Türk halk anlatılarında yoksul, zekâsıyla sivrilen Keloğlan, ilk bakışta zıt karakterler gibi görünebilir. Ancak, her ikisinin yolculuğu, Joseph Campbell’ın “kahramanın yolculuğu” modelinde tanımladığı evrensel arketipleri takip eder. Bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Doğa ve Yıkım: Interstellar ile Hindu Kali Tanrıçasının Karşılaştırması

Doğanın Acımasız Yüzü Interstellar filminde geçen “Doğa kötü değildir, acımasızdır” ifadesi, evrenin tarafsız gücünü vurgular. Bu söz, doğanın ne ahlaki bir iyilik ne de kötülük taşıdığını, yalnızca kendi döngüsel yasalarına bağlı olduğunu ifade eder. İnsan merkezli bir bakış açısıyla doğayı anlamaya çalışan bu anlatı, hayatta kalma mücadelesinde insanlığın kırılganlığını gözler

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mjölnir’in Gücü: Norse Toplumunda Koruma ve Otoritenin Simgesi

Thor’un Mjölnir çekici, Norse mitolojisinin en tanınmış sembollerinden biridir ve yalnızca bir silah olmanın ötesinde, derin toplumsal, kültürel ve manevi anlamlar taşır. Bu metin, Mjölnir’in Norse toplumunun güç ve koruma anlayışıyla olan bağını, çok katmanlı bir yaklaşımla ele almaktadır. Çekiç, bireysel ve kolektif kimlikten doğa ile ilişkiye, otoriteden ritüellere kadar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gordion’un Anıtsal Yakma Mezarının Çağlar Ötesi Anlamı

2025 yılında Ankara’nın Polatlı ilçesindeki Gordion Antik Kenti’nde keşfedilen anıtsal yakma mezarı, Frig uygarlığına ait eşsiz bir buluntu olarak arkeoloji dünyasında yankı uyandırmıştır. MÖ 8. yüzyıla tarihlenen bu mezar, 3,1 x 2,8 metre boyutlarındaki ahşap konstrüksiyonlu odası ve 100’ün üzerinde arkeolojik eseriyle, yalnızca bir gömü alanı olmanın ötesinde, insanlık tarihinin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pandora’nın Kutusu: Merak ve Felaketin Sembolik Dansı

Pandora’nın kutusu, Yunan mitolojisinin en güçlü sembollerinden biri olarak, insan doğasının merakla felaket arasındaki karmaşık ilişkisini derinlemesine yansıtır. Bu mit, insanlığın bilgi arayışı, sınırları zorlama dürtüsü ve bu eylemlerin öngörülemez sonuçları üzerine evrensel bir anlatı sunar. Mitolojik hikâye, Pandora’nın yasak bir kutuyu açması ve dünyaya kötülüklerin yayılmasıyla, insanlığın hem yaratıcı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Queer Teorisinin Bilimsel ve Derinlikli Analizi

Giriş Queer teorisi, 20. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan ve toplumsal cinsiyet, cinsellik, kimlik ve güç ilişkilerini sorgulayan disiplinlerarası bir teorik çerçevedir. Geleneksel normatif yapıları eleştiren bu teori, heteronormativite, ikili cinsiyet sistemi ve sabit kimlik kategorilerini sorunsallaştırarak, bireylerin öznel deneyimlerini ve toplumsal dinamikleri anlamaya yönelik yeni bir perspektif sunar. Queer teorisi,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Protest Müziğin Toplumsal Hareketlerdeki Rolü: Öncü mü, Yankı mı?

Toplumsal Hareketlerin İfade Aracı Olarak Müzik Protest müzik, toplumsal hareketlerin duygusal ve ideolojik taleplerini ifade eden güçlü bir araçtır. Şarkılar, bireylerin ve toplulukların adaletsizliklere karşı seslerini duyurmasını sağlar. Örneğin, 1960’ların sivil haklar hareketinde, Afro-Amerikan toplulukların mücadelesi, şarkılar aracılığıyla hem yerel hem de küresel düzeyde görünürlük kazanmıştır. Bu şarkılar, mevcut öfkeyi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Toplumsal Hiyerarşi ve Güç Dinamikleri

Yeraltı odalarındaki gizli ayinler, toplumsal hiyerarşinin ve güç dinamiklerinin bir göstergesidir. Bu mekanlara erişim, yalnızca belirli bir sosyal statüye sahip olanlarla sınırlıydı; bu, ritüellerin elitist bir yapıda olduğunu gösterir. Mithraizm’in askerler ve tüccarlar arasında yaygınlığı, bu grupların Roma’daki ekonomik ve askeri gücünü yansıtır. Yeraltı odaları, bu güç yapılarının gizlice pekiştirildiği

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sosyal Mesafenin Ötesinde: Yabancı ve Proksemik Teoriler Arasındaki Kavramsal Uzaklıkların Derinlemesine İncelemesi

Sosyal Mesafenin Çok Boyutlu Doğası Sosyal mesafe, bireylerin günlük etkileşimlerinde fiziksel ve duygusal sınırları belirleyen karmaşık bir olgudur. Bu sınırlar, bireyin kültürel, psikolojik ve toplumsal bağlamlarına göre şekillenir. Simmel’in “yabancı” kavramı, bireyin toplumsal yapı içindeki hem yakın hem uzak konumunu incelerken, Hall’un proksemik teorisi, fiziksel mesafenin kültürel ve bireysel normlarla

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kültürel Relativizm ve Evrensel İnsan Hakları: Uzlaşının Bilimsel Yolları

Kavramların Çerçevesi ve Çatışmanın Temelleri Kültürel relativizm, ahlaki ve etik normların evrensel olmadığını, kültürel bağlama göre şekillendiğini savunan bir yaklaşımdır. Buna karşın, evrensel insan hakları, bireylerin kültürden bağımsız olarak sahip olduğu temel hakları tanımlar. Bu iki kavram arasındaki gerilim, bir toplumun geleneksel uygulamalarının insan hakları ilkeleriyle çelişmesi durumunda ortaya çıkar.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Antik Yunan’da Hestia’nın Ev Tanrıçası Rolü ve Aile Kavramının Konumlanması

Hestia’nın Pasif Rolünün Kavramsal Çerçevesi Hestia, Antik Yunan mitolojisinde evin ve ocağın tanrıçası olarak tanımlanır, ancak diğer Olimpos tanrılarının aksine aktif bir mitolojik anlatıya sahip değildir. Bu pasif rol, Antik Yunan toplumunda aile ve ev kavramlarının sabit, değişmez ve kutsal bir temel üzerine inşa edildiğini gösterir. Hestia’nın mitlerdeki sessizliği, evin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kültürel Belleğin İzinde: Kolektif Hafıza ve Mekânsal Anıların Buluşması

Belleğin Toplumsal Dokusu Kültürel bellek, toplumların geçmişle bağ kurma biçimlerini şekillendiren bir süreçtir. Bu kavram, bireylerin ötesinde, toplulukların ortak deneyimlerini, anlatılarını ve sembollerini kapsar. Kolektif bellek teorisi, kültürel belleğin, toplumsal kimliklerin inşasında nasıl bir temel oluşturduğunu inceler. Bu teori, belleğin yalnızca bireysel bir anımsama olmadığını, aksine toplumsal pratikler, ritüeller ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hititçe ve Luvice Çift Dilliliği: Anadolu’da Kimliklerin Geçişkenliği

Çift Dilliliğin Dilbilimsel Temelleri Hititçe ve Luvice, Anadolu’nun erken dönemlerinde, MÖ 2. binyılda, Hitit İmparatorluğu’nun karmaşık toplumsal yapısında bir arada var olan iki farklı dildi. Hititçe, Hint-Avrupa dil ailesine mensupken, Luvice daha yakın bir akrabalık göstermekle birlikte özgün bir lehçesel yapı sergiler. Çift dillilik, bu iki dilin yalnızca bir arada

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hayvan İsimlerinin Küfürleşme Sürecinde Dilin Aşağılama Mekanizmaları

Hayvan isimlerinin küfürleşme sürecinde dilin aşağılama mekanizmalarını anlamak, insan iletişiminin karmaşık doğasını ve toplumsal dinamiklerini derinlemesine incelemeyi gerektirir. “Eşek”, “domuz” gibi hayvan adlarının hakaret olarak kullanımı, dilin yalnızca bir iletişim aracı olmadığını, aynı zamanda güç ilişkilerini, toplumsal hiyerarşileri ve bireylerin birbirine yönelik algılarını şekillendiren bir araç olduğunu gösterir. Bu metin,

OKUMAK İÇİN TIKLA