Kategori: Varoluşculuk

Roy Andersson’un Güvercin Üzerine Düşünceler: İnsanlığın Çelişkili Manzarası

İnsanlığın Kırılgan Portresi Roy Andersson’un A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence filmi, insan varoluşunun absürt ve kırılgan doğasını mercek altına alır. Film, sabit kamera açıları ve uzun plan sekanslarla oluşturulan minimalist bir estetikle, modern toplumun sıradan ama derin çelişkilerini yansıtır. Andersson, iki gezgin satıcı Sam ve Jonathan’ın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendini Kandırmanın Anatomisi: Sartre’ın Kötü Niyet Kavramı

Jean-Paul Sartre’ın “kötü niyet” (mauvaise foi) kavramı, varoluşçu felsefenin temel taşlarından biri olarak, insanın özgürlüğüne ve sorumluluğuna dair derin bir sorgulama sunar. Kötü niyet, bireyin özgürlüğünü ve otantik varoluşunu reddederek, kendini sosyal rollerin, dışsal beklentilerin ya da hazır kimliklerin ardına gizlemesi durumunu ifade eder. Bu kavram, bireyin özgür iradesini kullanmaktan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Doğanın Ötesinde: Apichatpong Weerasethakul’un “Uncle Boonmee” Filminde Samsara’nın Görsel Dili

Apichatpong Weerasethakul’un 2010 yapımı filmi Uncle Boonmee Who Can Recall His Past Lives, Budist samsara döngüsünü sinematik bir estetikle işleyen, doğaüstü unsurları ve derin anlam katmanlarıyla dikkat çeken bir eserdir. Film, yaşam, ölüm ve yeniden doğuş döngüsünü, Tayland’ın kırsal coğrafyasında geçen bir hikâye üzerinden görselleştirir. Bu metin, filmin samsara kavramını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kierkegaard’ın Kaygı Kavramı ve Kariyer Seçimlerindeki Kararsızlık

Søren Kierkegaard’ın kaygı (Angst) kavramı, bireyin varoluşsal durumunu anlamada temel bir çerçeve sunar ve kariyer seçimlerindeki kararsızlığı anlamak için güçlü bir lens sağlar. Kaygı, Kierkegaard’a göre, insanın özgürlüğünün ve sınırsız olasılıklarının farkına varmasıyla ortaya çıkar. Bu durum, özellikle modern bireyin kariyer kararları gibi hayati seçimlerle karşılaştığında yoğunlaşır. Bu metin, Kierkegaard’ın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tyler Durden’ın Nihilist Kaosu: Nietzsche ve Schopenhauer Felsefeleriyle Bir Karşılaştırma

Nihilizmin İzinde: Tyler Durden ve Tanrı’nın ÖlümüTyler Durden’ın Fight Club’taki nihilist tavrı, bireyin anlam arayışındaki çaresizliğini ve modern dünyanın boşluğunu yansıtır. Nietzsche’nin “Tanrı’nın ölümü” kavramı, geleneksel ahlaki ve metafizik yapıların çöküşünü ifade eder; bu, bireyi kendi anlamını yaratma yükümlülüğüyle baş başa bırakır. Durden, bu boşluğu kaotik bir özgürlükle doldurmaya çalışır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ölüme ve Aşka Dair Çatışmalar: Abdülhak Hâmid’in Makber ve Tevfik Fikret’in Sis Üzerinden Freud’un Eros ve Thanatos Kavramları

Bu metin, Abdülhak Hâmid Tarhan’ın Makber şiirinde işlenen ölüm ve aşk temalarını Freud’un Eros ve Thanatos kavramları üzerinden analiz ederken, bu temaların Tevfik Fikret’in Sis şiirindeki karamsarlıkla karşılaştırıldığında ortaya çıkan felsefi farklılıkları derinlemesine incelemektedir. Metin, her iki eserin insan varoluşuna dair sunduğu bakış açılarını, bireyin iç dünyası, toplumsal bağlam ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Krapp’ın Kayıt Cihazı: Mladen Dolar’ın Ses Felsefesiyle Beckett’in İnsanlık Deneyimine Bakışı

Samuel Beckett’in Krapp’s Last Tape adlı oyunu, yalnızlık, hafıza ve insanın kendi geçmişiyle yüzleşmesi üzerine derin bir sorgulama sunar. Mladen Dolar’ın A Voice and Nothing More adlı eseri ise sesin felsefi boyutlarını ele alarak, Beckett’in oyununda merkezi bir yer tutan kayıt cihazını, insan varoluşunun karmaşık katmanlarını anlamak için bir araç

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hegel ve Sartre’ın Perspektiflerinden Bireyin Özerklik Arayışı Nasıl Anlaşılabilir?

Özerkliğin Kökleri ve İnsan Doğası Bireyin özerklik arayışı, insan varoluşunun temel bir yönü olarak, bireyin kendi kararlarını alma, değerlerini oluşturma ve yaşamını bağımsız bir şekilde yönlendirme isteğini ifade eder. Bu arayış, bireyin yalnızca dışsal otoritelerden bağımsızlığını değil, aynı zamanda kendi içsel eğilimlerini ve toplumsal etkileri sorgulama kapasitesini de içerir. Hegel’in

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bireyin Özerklik Arayışı: Hegel ve Sartre Perspektiflerinden Bir İnceleme

Özerkliğin Kökleri ve İnsan Doğası Bireyin özerklik arayışı, insan varoluşunun temel bir yönü olarak, bireyin kendi kararlarını alma, değerlerini oluşturma ve yaşamını bağımsız bir şekilde yönlendirme isteğini ifade eder. Bu arayış, bireyin yalnızca dışsal otoritelerden bağımsızlığını değil, aynı zamanda kendi içsel eğilimlerini ve toplumsal etkileri sorgulama kapasitesini de içerir. Hegel’in

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mümtaz’ın İçsel Çatışmaları ve Heidegger’in Varlık ve Zaman Felsefesi Üzerine Bir İnceleme

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur romanındaki Mümtaz karakterinin içsel çatışmaları, Martin Heidegger’in Varlık ve Zaman (Sein und Zeit) felsefesiyle derin bir ilişki içindedir. Mümtaz’ın nostaljisi, bireysel varoluşun zamanla ilişkisi ve modernitenin getirdiği anlam arayışı, Heidegger’in Dasein (orada-olan) kavramı, otantiklik ve varlığın zamansallığı gibi temalarla kesişir. Bu inceleme, Mümtaz’ın iç dünyasını Heidegger’in

OKUMAK İÇİN TIKLA