Lev Tolstoy, Savaş ve Barış adlı eserinde Napolyon Bonapart’ı nasıl niteler?
Lev Tolstoy, Savaş ve Barış (War and Peace) adlı eserinde Napolyon Bonapart’ı oldukça eleştirel ve küçümseyici bir şekilde niteler. Tolstoy’un Napolyon’a bakışı, onun kişisel zafer hırsını, kibrini ve tarihsel determinizm karşısındaki yanılgısını vurgular.
1. Kibirli ve Kendini Beğenmiş Bir Lider
Tolstoy, Napolyon’u aşırı derecede kibirli, kendini tarihin merkezine koyan ve gerçeklikten kopuk bir figür olarak resmeder. Özellikle Savaş ve Barış‘ta, Napolyon’un savaş alanındaki davranışları, askerlerine tepeden bakan ve kendi dehasına aşırı güvenen bir portre çizer.
- Örnek: Austerlitz Muharebesi’nde Napolyon, zaferinin kesin olduğuna inanır, ancak Tolstoy, savaşın gidişatının generallerin dehasından çok, rastlantısal olaylar ve askerlerin kolektif ruhu tarafından belirlendiğini savunur.
2. Tarihin Akışını Kontrol Ettiği Yanılgısı
Tolstoy’un tarih felsefesine göre, bireyler (Napolyon gibi) tarihin akışını yönlendirdiklerini sanırlar, oysa gerçekte olaylar milyonlarca insanın küçük eylemlerinin birleşimiyle şekillenir. Napolyon, kendisini tarihin yaratıcısı olarak görürken, Tolstoy onu bir “kozalaklı ağaç kurduna” benzetir:
- Metafor: Tolstoy, Napolyon’u, bir geminin güvertesinde gezinen ve geminin hareket ettiğini sanan biriyle kıyaslar. Oysa gemi, rüzgâr ve dalgaların etkisiyle ilerlemektedir; Napolyon sadece bir yanılsamanın kurbanıdır.
3. İnsani Zaafları ve Küçük Görünüşü
Tolstoy, Napolyon’u fiziksel ve psikolojik açıdan küçük düşürür. Onu şişman, telaşlı ve hatta komik bir figür olarak betimler:
- Borodino Muharebesi Sahnesi: Napolyon, hasta olduğu için savaşı uzaktan yönetir, burnu akar ve generalleriyle iletişimi zayıftır. Tolstoy, bu sahneyle onun askeri dehasının bir efsane olduğunu ima eder.
4. Rus Halkının ve Kutuzov’un Karşısında Zayıflığı
Tolstoy, Rus komutan Kutuzov’u Napolyon’un karşıtı olarak yüceltir. Kutuzov, sabırlı, alçakgönüllü ve tarihin doğal akışına saygılıdır; Napolyon ise kendi iradesinin her şeye yeteceğini düşünür.
- 1812 Rusya Seferi: Napolyon’un Moskova’yı işgali, Tolstoy’a göre bir strateji hatasıdır. Fransız ordusu, Rus halkının direnişi ve “ulusal ruh” karşısında çöker.
5. Tolstoy’un Determinizm ve Özgür İrade Eleştirisi
Tolstoy, Napolyon’u “Büyük Adam Teorisi”ne (tarihin büyük liderler tarafından şekillendiği fikri) bir eleştiri olarak kullanır. Ona göre Napolyon, olayların pasif bir figürüdür, yalnızca koşulların izin verdiği kadar “büyük” görünür.
Sonuç:
Tolstoy’un Napolyon’u, romantik bir kahraman değil, kaderin oyuncağı olan, kendini fazla ciddiye alan ve nihayetinde trajik bir figürdür. Bu tasvir, Tolstoy’un tarih, savaş ve insan iradesine dair derin felsefi sorgulamalarını yansıtır.
Ek Okuma: Savaş ve Barış‘ın özellikle 3. Cilt‘i ve epilog bölümleri, Tolstoy’un Napolyon ve tarih anlayışını doğrudan açıklar. Ayrıca, romandaki Piyer Bezukhov karakterinin Napolyon’a olan hayranlığının zamanla kaybolması da Tolstoy’un mesajını güçlendirir.