Parasite Filmi: Marx’ın Materyalizmi ve Bourdieu’nün Kültürel Sermayesiyle Sınıf Çatışması

Sınıf Çatışmasının Tarihsel Materyalizm Çerçevesinde Ele Alınışı
Parasite filmi, Kim ve Park aileleri arasındaki ilişkiyi, ekonomik eşitsizlik ve sınıf farklılıklarının keskin bir yansıması olarak sunar. Marx’ın tarihsel materyalizm teorisi, toplumsal ilişkilerin maddi üretim koşullarına dayandığını ve sınıf çatışmasının bu koşullardan doğduğunu öne sürer. Filmde, Kim ailesinin yoksulluğu ve Park ailesinin zenginliği, üretim araçlarına erişimdeki farklılıklarla açıkça ortaya konur. Kim ailesi, hayatta kalmak için düşük ücretli işlere mahkûmken, Park ailesi ekonomik refahın sağladığı ayrıcalıklardan faydalanır. Marx’a göre, bu durum, kapitalist sistemin özünde bulunan sömürü mekanizmasının bir sonucudur. Kim ailesinin Park ailesinin evine sızması, alt sınıfın üst sınıfa karşı hayatta kalma stratejisi olarak görülebilir. Bu strateji, tarihsel materyalizmin vurguladığı sınıf mücadelesinin bir biçimidir; ancak bu mücadele, devrimci bir dönüşümden ziyade bireysel kurtuluş arayışına odaklanır. Film, bu bağlamda, kapitalist sistemin bireyleri nasıl kendi çıkarları doğrultusunda manipülatif eylemlere ittiğini gösterir. Kim ailesinin planları, sistemin onlara sunduğu sınırlı fırsatların bir yansımasıdır ve bu, Marx’ın üretim ilişkilerinin toplumsal yapıyı belirlediği görüşünü destekler.

Kültürel Sermayenin Sınıf Dinamiklerine Etkisi
Bourdieu’nün kültürel sermaye kavramı, sınıf farklılıklarının yalnızca ekonomik kaynaklarla değil, aynı zamanda bilgi, eğitim ve sosyal davranışlarla da şekillendiğini öne sürer. Parasite’te, Park ailesinin yüksek kültürel sermayesi, onların rafine zevkleri, eğitimli konuşmaları ve sosyal statüleriyle açıkça görülür. Kim ailesi ise bu sermayeden yoksundur ve bu eksiklik, onların toplumsal hiyerarşideki alt konumlarını pekiştirir. Ancak Kim ailesi, kültürel sermayeyi taklit ederek Park ailesinin evine sızmayı başarır. Örneğin, Kim Ki-woo’nun sahte üniversite diploması ve Ki-jung’un sanat terapisti kimliği, kültürel sermayenin manipülatif bir şekilde kullanılabileceğini gösterir. Bourdieu’nün teorisine göre, kültürel sermaye, sosyal mobilite için bir araç olabilir, ancak Kim ailesinin bu taklit çabaları, geçici bir başarı sağlasa da kalıcı bir statü değişikliği getirmez. Bu durum, kültürel sermayenin yalnızca bireysel yetkinliklerle değil, aynı zamanda sistemsel eşitsizliklerle de bağlantılı olduğunu ortaya koyar. Film, kültürel sermayenin sınıf farklarını nasıl yeniden ürettiğini ve alt sınıfların bu sermayeye erişimdeki zorluklarını çarpıcı bir şekilde tasvir eder.

Ekonomik ve Kültürel Dinamiklerin Karşılaştırmalı Analizi
Marx’ın tarihsel materyalizmi, sınıf çatışmasını maddi üretim koşullarına odaklanarak açıklar ve toplumsal değişimi ekonomik temeller üzerinden değerlendirir. Parasite’te, Kim ailesinin yoksulluğu ve Park ailesinin zenginliği, bu maddi temellerin bir yansımasıdır. Ancak Bourdieu’nün kültürel sermaye kavramı, bu çatışmayı daha karmaşık bir düzlemde ele alır. Kültürel sermaye, ekonomik sermayenin ötesinde, bireylerin sosyal statülerini belirleyen sembolik ve davranışsal unsurları içerir. Filmde, Kim ailesinin kültürel sermayeyi taklit etme çabaları, Marx’ın teorisindeki devrimci potansiyelden ziyade bireysel hayatta kalma stratejilerine işaret eder. Marx, sınıf mücadelesinin nihai olarak sistemsel bir dönüşümle sonuçlanacağını savunurken, Bourdieu, kültürel sermayenin bu dönüşümü engelleyerek mevcut hiyerarşileri koruduğunu öne sürer. Parasite, bu iki perspektifi birleştirerek, sınıf çatışmasının hem ekonomik hem de kültürel boyutlarını gözler önüne serer. Kim ailesinin başarısızlıkla sonuçlanan çabaları, kapitalist sistemin bireysel kurtuluşu ne kadar sınırladığını ve kültürel sermayenin bu sınırlamayı nasıl pekiştirdiğini gösterir.

Sınıf Çatışmasının Toplumsal Yapıya Yansımaları
Film, sınıf çatışmasının yalnızca bireyler arasında değil, aynı zamanda toplumsal yapının geneline yayıldığını gösterir. Marx’ın tarihsel materyalizmi, bu çatışmanın kapitalist sistemin temel bir özelliği olduğunu ve üretim araçlarına sahip olanlarla olmayanlar arasındaki gerilimi vurgularken, Bourdieu’nün yaklaşımı, bu gerilimin kültürel pratikler aracılığıyla nasıl gizlendiğini veya meşrulaştırıldığını inceler. Parasite’te, Park ailesinin lüks evi ve Kim ailesinin bodrum katındaki dairesi, bu yapısal eşitsizliğin somut bir göstergesidir. Park ailesinin bilinçsizce sergilediği kibir ve Kim ailesinin bu kibre karşı geliştirdiği öfke, sınıf temelli gerilimlerin duygusal boyutlarını ortaya koyar. Bourdieu’nün kültürel sermaye kavramı, bu duygusal gerilimlerin, üst sınıfların sosyal ayrıcalıklarını doğal ve hak edilmiş gibi sunma eğiliminden kaynaklandığını gösterir. Film, bu dinamiği, Park ailesinin Kim ailesine karşı sergilediği koku temelli ayrımcılık gibi ince ama etkili detaylarla vurgular. Bu ayrımcılık, sınıfsal hiyerarşilerin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda duyusal ve kültürel düzeyde de işlediğini gösterir.

Sınıf Dinamiklerinin Gelecek Perspektifleri
Parasite, sınıf çatışmasının yalnızca mevcut toplumsal düzeni değil, aynı zamanda geleceğe dair umutları ve hayal kırıklıklarını da şekillendirdiğini gösterir. Marx’ın tarihsel materyalizmi, sınıf mücadelesinin devrimci bir potansiyel taşıdığını ve toplumsal değişimin mümkün olduğunu savunur. Ancak film, Kim ailesinin çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasıyla, bu potansiyelin kapitalist sistem içinde ne kadar sınırlı olduğunu ortaya koyar. Bourdieu’nün kültürel sermaye kavramı ise bu başarısızlığın nedenlerini daha ayrıntılı bir şekilde açıklar: Alt sınıflar, kültürel sermayeye erişim eksikliği nedeniyle sistemsel engellerle karşılaşır. Filmde, Kim Ki-woo’nun babasına yazdığı mektup, bir kurtuluş umudu gibi görünse de, bu umut gerçekçi olmaktan çok hayali bir tesellidir. Bu durum, Bourdieu’nün kültürel sermayenin toplumsal eşitsizlikleri yeniden üretme işlevini vurgularken, Marx’ın devrimci iyimserliğini gölgeler. Parasite, bu iki teorinin kesişiminde, sınıf çatışmasının hem maddi hem de kültürel boyutlarının toplumsal yapıyı nasıl karmaşık bir şekilde etkilediğini gösterir.