Robert Musil: Dürüst aptallık bir parça idrak körlüğüdür
Dürüst aptallık bir parça idrak körlüğüdür ve “kıt akıllı” dediğimiz şeye tekabül eder. Fikir ve sözcük dağarcığı yönünden fakirdir ve fikirleri uygulamada oldukça beceriksizdir.
Dürüst aptallık sıradan olanı tercih eder çünkü sıradanlık, sürekli tekrarlanarak yavaş zihnin içine kendini iyice yerleştirmeyi becerir ve bu zihin bir şeyi kavradı mı, o kavradığı şeyin ondan alınmasına, analiz edilmesine veya karşı argümanlarla çürütülmesine kolay kolay müsaade etmez.
Dürüst aptallık, hayatın güzelliklerinden nasibini fazlasıyla almıştır. Şüphesiz ki onun düşünüşü çoğunlukla muğlaktır ve yeni tecrübelerle karşılaştığında düşünce akışı kolaylıkla kesintiye uğ- rar, ancak bunu telafi etmek için de neredeyse parmakla sayılabilecek duygularla kavranabilir olana sıkıca sarılmayı tercih eder.
Bu kısacası, şu sevgili “apaçık aptallık” tır; zaman zaman insanı çaresizliğe sürükleyecek kadar saf, muğlak ve eğitilemez olmasaydı, şüphesiz bizim için baştan aşağı çekici bir fenomen olurdu.
Bu fenomeni başka yönleriyle açıklayan birkaç örnek vermekten kendimi alamıyorum, ki bu örnekleri Bleuler’in Psikiyatri Kılavuzu’ndan aldım: Bir embesil, bizim “hastanın başındaki doktor” şeklinde basitçe formüle ettiğimiz durumu şu şekilde sözcüklere döker: “Bir adam var, o adam başka bir adamın elini tutuyor, diğer adam yatakta uzanıyor, sonra orada ayakta diki- len bir hemşire var.” Bu ancak iki çizgi çizebilen ilkel birinin başvuracağı bir anlatım yoludur! Ya da mesela, zekâ yönünden kıt bir hizmetçi, biri- kimlerini faiz kazanacağı bir bankaya yatırması öğütlendiğinde, bunun kötü bir şaka olduğunu düşünür ve hiç kimsenin parasını korumak için ona bir şeyler ödeyecek kadar aptal olmadığı yanıtını verir. Bunun içinde şövalyelere has nazik bir mizaç saklıdır; ancak gençlik zamanlarımda asil yaşlılar arasında gördüğüm bir para ilişkisi. Son olarak, kılavuzda kötü bir semptom ola- rak gösterilen şöyle bir örnek de var: Bir başka embesil iki marklık bozukluğun bir mark ve iki yarım marktan daha az değerde olduğunu dü- şünür, çünkü -kendi aklınca- onu bozdurmak gerekir ve bozdurduğunda mutlaka eline eksik para geçecektir. Umuyorum ki bu salonda, para- sının üstünü alırken gerekli dikkati göstermeyen insanlar için geçerli bu değer teorisini yürekten destekleyen tek embesil ben değilim!
(s.70-71-72)
Robert Musil
Aptallık Üzerine
sel yayıncılık


