Sosyal Medyanın Sosyalliği Kaldı Mı ?

Cevap: Evet gibi görünsede artık bu sosyallik gerçek değil; simüle edilmiş, ölçülmüş, paketlenmiş ve çoğunlukla performatif.

Kısaca açalım:

1. Gerçek İlişkilerin Yerini “Etkileşim” Aldı

Sosyal medya, insan ilişkilerini “like”, “retweet”, “yorum” gibi metriklerle ölçülebilir hale getirdi. Eskiden bir arkadaşına “iyi misin?” diye sormak samimiydi; şimdi bir story’e emoji atmak yeterli sayılıyor.

2.  Görünmek, Olmak’tan Daha Önemli

Eskiden arkadaş çevresi içinde kendini göstermek istedin; şimdi algoritmaya göstermek zorundasın. Algoritma seni “sosyalleştiriyor” ama onun istediği biçimde. Sosyalleşme değil, “markalaşma” yaşanıyor.

3.  Görünürlük Uğruna Yalnızlık

İronik ama gerçek: Sosyal medya insanları kalabalık içinde yalnızlaştırdı. Binlerce takipçiyle çevrili insanlar, duygusal yakınlık kurmakta zorlanıyor. Çünkü bağlantılar, ilişki değil gösteri temelli.

4. Sosyallik mi, Tüketim Davranışı mı?

Sosyal medyada artık insanları tanımak değil, onları tüketmek söz konusu. Fotoğraflar, paylaşımlar, fikirler bile birer içerik nesnesi haline geldi.

🧠 Zygmunt Bauman derdi ki: “Bağlar kurmuyoruz, bağlantılar kuruyoruz.”

📱 Sosyal medya da tam bunu yaptı: Bağ yerine bağlantı; derinlik yerine yüzey.

Ama…

Hâlâ bir umut var mı?

Elbette! Eğer sosyal medyayı araç olarak kullanır, insan ilişkilerini amaç olarak görürsek evet, sosyallik yeniden inşa edilebilir. Ama bu, algoritmanın değil insanın kararına bağlı.