Etiket: dilin rolü

Tabula Rasa: Boş Levhanın Çok Yönlü İncelemesi

Zihnin İlk Durumu John Locke’un tabula rasa kavramı, insan zihninin doğuştan gelen bilgi ya da içerik olmaksızın, boş bir levha gibi olduğunu öne sürer. Bu fikir, 17. yüzyılın empirist felsefesinin temel taşlarından biridir ve bilgiye dair tüm içeriğin duyular aracılığıyla deneyimlerden türediğini savunur. Locke, insan zihnini bir kâğıt parçasına benzetir;

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sosyal İnşacılığın Köprüsü: Toplumsal Gerçekliğin Ortak Yaratımı

Gerçekliğin Toplumsal Temelleri Peter L. Berger ve Thomas Luckmann’ın The Social Construction of Reality adlı eserinde ortaya koyduğu sosyal inşacılık, bireylerin ve toplumların gerçekliği nasıl oluşturduğunu anlamak için bir çerçeve sunar. Bu yaklaşım, sosyoloji ile psikoloji arasındaki bağı, bireylerin zihinsel süreçlerinin toplumsal bağlamlarla nasıl iç içe geçtiğini göstererek kurar. Gerçeklik,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Postmodern Antropolojinin Geleneksel Etnografik Yöntemlere Eleştirisi

Kuramsal Çerçevenin Sorgulanması Postmodern antropoloji, geleneksel etnografik yöntemlerin kuramsal temellerini eleştirerek, bu yöntemlerin nesnel ve evrensel bir gerçeklik sunduğu iddiasını sorgular. Geleneksel etnografi, genellikle saha araştırmaları yoluyla bir kültürün “doğru” bir temsilini oluşturmayı amaçlar. Ancak postmodern yaklaşım, bu temsillerin öznel olduğunu ve araştırmacının kültürel, tarihsel ve kişisel bağlamından bağımsız olamayacağını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Elif Şafak’ın Şemspare ve Latife Tekin’in Sevgili Arsız Ölüm Romanlarında Kadın Anlatılarının Cinsiyet Farkı Felsefesiyle Karşılaştırmalı Analizi

Bu metin, Elif Şafak’ın Şemspare adlı eserindeki kadın anlatılarını, Luce Irigaray’ın cinsiyet farkı felsefesi bağlamında inceleyerek, bu anlatıların Latife Tekin’in Sevgili Arsız Ölüm romanındaki Dirmit karakterinin feminist temsiliyle karşılaştırmasını yapar. Analiz, kadınlık deneyimlerinin çok boyutlu doğasını, toplumsal cinsiyet normlarının eleştirisini ve bireysel özerklik arayışını değerlendirir. Kadın Anlatılarının Toplumsal Cinsiyet Normlarına

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gece’nin Belirsiz Dünyasında Zaman, Mekan ve Psikolojik Gerilimin Katmanları

Bilge Karasu’nun Gece romanı, Türk edebiyatında postmodern anlatının öncü örneklerinden biri olarak, belirsiz zaman ve mekan kullanımıyla distopik bir atmosfer yaratır ve karakterlerin içsel gerilimlerini derinleştirir. Bu metin, romanın bu unsurlarını çok katmanlı bir şekilde ele alarak, zaman ve mekanın belirsizliğinin anlatıya nasıl işlediğini, distopik unsurların toplumsal ve bireysel dinamiklere

OKUMAK İÇİN TIKLA

Öğrenme ve İdeolojinin Çapraz Yollarında: Bandura ve Althusser

Bireysel Öğrenme ve Toplumsal Yapılar Albert Bandura’nın sosyal öğrenme teorisi, bireyin çevresel etkiler yoluyla davranışlarını şekillendirdiğini öne sürer. Bu teori, gözlem, taklit ve modelleme süreçlerini merkeze alır; bireyler, özellikle çocuklar, çevrelerindeki modellerin davranışlarını izleyerek öğrenirler. Bandura, bu süreçte bilişsel faktörlerin, özellikle öz-yeterlik inancının, davranışsal değişimde kritik bir rol oynadığını vurgular.

OKUMAK İÇİN TIKLA