Etiket: Heathcliff

Freud’un Bilinçdışı ve Heathcliff’in İçsel Çatışmaları, Kurtz’un Kimlik Kaybı

Bilinçdışının Gücü ve Kimlik İnşası Freud’un psikanalitik kuramı, insan bilincinin derinliklerinde yatan bilinçdışının, bireyin kimlik oluşumunda belirleyici bir rol oynadığını öne sürer. Bilinçdışı, bastırılmış arzular, korkular ve çatışmaların saklandığı bir alan olarak, bireyin davranışlarını ve kararlarını şekillendirir. Roman kahramanlarının kimlik gelişiminde bu kavram, özellikle içsel çatışmaların ve dış dünyaya yansıyan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Schopenhauer’ın “irade” kavramı bağlamında: Emily Brontë’nin “Uğultulu Tepeler” romanındaki Heathcliff karakteri, tutkularının esiri mi yoksa bilinçli bir kötülük faili mi?

Schopenhauer’ın “İrade” Kavramı Bağlamında Heathcliff: Tutkuların Esiri mi, Bilinçli Kötülük Faili mi? Arthur Schopenhauer’ın felsefesindeki “irade” (Wille) kavramı, insanın temel itkilerinin ve bilinçdışı arzularının onun eylemlerini belirlemesi üzerine kuruludur. Schopenhauer’a göre irade, akıldan bağımsız, kör ve amansız bir güçtür; insanı sürekli bir tatminsizlik ve acı döngüsüne mahkûm eder. Uğultulu Tepeler’deki Heathcliff karakteri, bu bağlamda

OKUMAK İÇİN TIKLA

In the context of Schopenhauer’s concept of “will”: Is the character Heathcliff in Emily Brontë’s novel “Wuthering Heights” a prisoner of his passions or a conscious agent of evil?

Schopenhauer’s Concept of “Will” in the Context of Heathcliff: Prisoner of Passions or Conscious Agent of Evil? The concept of “will” (Wille) in Arthur Schopenhauer’s philosophy is based on the fact that man’s basic impulses and unconscious desires determine his actions. According to Schopenhauer, will is a blind and relentless

OKUMAK İÇİN TIKLA