Etiket: #OASIS

Sanal Mekânların Mitik Dokusu: Foucault’nun Heterotopyası, OASIS ve Hades’in Yeraltı Krallığı

Michel Foucault’nun heterotopya kavramı, mekânların yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda toplumsal, kültürel ve sembolik anlamlarla yüklü olduğunu öne sürer. Ernest Cline’ın Ready Player One romanındaki sanal gerçeklik evreni OASIS ile Hades’in yeraltı krallığı miti, bu bağlamda iktidar, kimlik ve gerçeklik algısının kesişim noktalarını sorgular. Heterotopyalar, sıradan mekânlardan farklı olarak, birden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dijital Benliğin Oluşumu: Wade ve Silverhand Üzerinden Bireyleşme

Sanal Gerçeklikte Kimlik Arayışı Ready Player One’da Wade Watts, gerçek dünyada yoksulluk ve umutsuzlukla çevriliyken, OASIS adlı sanal evrende Parzival kimliğiyle özgürce var olur. Bu ikilik, Carl Gustav Jung’un bireyleşme kavramını dijital çağda yeniden düşünmeye iter. Bireyleşme, kişinin bilinçli ve bilinçdışı unsurlarını bütünleştirerek otantik bir benlik oluşturmasıdır. Wade’in Parzival kimliği,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gerçekliğin Ötesindeki Yansımalar: Platon’un Mağarası ve Sanal Gerçeklik

Yeraltındaki Gerçeklik ve Dijital Cennet Platon’un mağara alegorisi, insan bilincinin gerçeklik algısını sorgulayan kadim bir düşünce deneyi olarak, zincirlenmiş mahkumların yalnızca duvardaki yansımaları gerçek sanmasıyla başlar. Bu mahkumlar, ateşin ışığında titreşen gölgeleri hakikat sanırken, dışarıdaki dünyayı hayal bile edemezler. Ready Player One’ın OASIS’i, bu yansımaların modern, hiper-gerçek bir yorumu olarak

OKUMAK İÇİN TIKLA