Zamanın Döngüsel Labirenti: Sinemada Arrival ve Cesur Yeni Dünya’nın Biyopolitik Diyaloğu
Sinema, zamanı bir tuval gibi işleyerek seyirciyi gerçekliğin ötesine taşır. Döngüsel zaman, anlatının başlangıç ve sonunu birleştiren bir spiral gibi, insanı determinist bir kaderin içine hapsederken aynı zamanda özgürleştirici bir farkındalık sunar. Denis Villeneuve’ün Arrival (2016) filmi, dilin ve zamanın döngüsel doğasını keşfederken, Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünya’sındaki distopik toplum
OKUMAK İÇİN TIKLA