Sabahattin Ali ‘nin kurbağaya olan ilgisi

Ayşe Sıtkı’ya yazdığı 20 Mart 1934 tarihli mektubunda, “Geçen akşam tam gurup zamanı buralarda dolaşırken bütün kurbağalar ötmeye başladılar. Hemen yolun kenarına oturdum, bunları dinlemeye başladım” diyen Sabahattin Ali’den geriye kalanlara bakarak onun kurbağalara karşı özel bir ilgisi olduğunu söyleyebiliriz.
Sabahattin Alinin evrakında “Kurbağa”, “Bir Serenadın Sonu”, “Kurbağaname”, “Kurbağaya Mersiye”, “Merhuma Mersiye” başlıklı kurbağa şiirleri ve “Kurbağanın Serenadı” için çizdiği kurbağa desenleri bulunmaktadır.

Kurbağanın Serenadı
Bir paçavra yırtıldı kamışlar arasında
bak sevgilim,haddini bilmeyen bir kurbağa,
basladı yosunlarla serenatlar çalmaya

ıstırap ses haline gelmiş yaygarasında
senelerce tozlu bir rafta uyuyan keman
böyle şikayet eder reçinesiz yaydan

fakat senin karsında bu ne kadar küstahlık
bir kere kendisine bakmıyor mu bu alık
nasıl açıyor sana gönlünün yarasını?

acaba ne umuyor böyle gevezelikte?
simdi,ayaklarımla öpüşen bu eşikte
bilmiyor mu kaç asık kırdı gitarasını?

o da bilir bunların neticesizliğini
o da senin karsında duydu acizliğini
o da nadimdir gönül verdiğine sevgilim!

madem ayak ucunda bir kurbağa vaklıyor
karanlık simdi bütün cürümleri saklıyor
onu çiğne sevgilim!onu çiğne sevgilim!
30 Ağustos 1928

Kaynak: A’dan Z’ye Sabahattin Ali, Hazırlayan: Sevengül Sönmez, Yapı Kredi yayınları, 1.baskı Temmuz 2009, sayfa 320

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir