Yetişkin Gibi Görünüp Çocuk Gibi İlişki Kurma Üzerine

Yetişkin Gibi Görünüp Çocuk Gibi İlişki Kurmak

1. Görünüş ve İçerik Arasındaki Çatışma

Bu kişi dışarıdan bakıldığında düzenli bir yaşam süren, entelektüel kapasitesi yüksek, konuşkan, sorumluluk sahibi bir yetişkin gibi görünür. Ancak ilişki kurma biçimlerine yakından bakıldığında, duygusal düzeyde henüz çocukluktaki bağımlı, onay arayan veya terk edilme korkusu taşıyan bir yapının aktif olduğu görülür.

Bu çelişki, Freud’un “ikincil süreç düşünce” ile “birincil süreç duygulanımı” arasındaki çatışmaya benzer:

Zihin büyümüş gibi görünür, ama duygular büyümeyi reddetmiştir.

2. İlişkisel Temasta Ne Olur?

• Sorumluluk alır gibi yapar ama aslında gizlice destek ve bakım bekler.
• Özerk görünür ama aşırı onay ihtiyacı duyar.
• Güçlü görünür ama terk edilme ya da eleştirilme durumunda dağılır.
• Konuşur ama gerçekten açılmaz.
• Kontrol eder ama bağlı kalmak ister.

Bu kişi için ilişkiler karşılıklı etkileşim alanı değil, sevgi ve ilgi alma savaş alanıdır.

Karşısındakini ebeveyn gibi konumlandırır ve onun sınırlarını test eder:

“Beni bırakacak mısın? Beni yeterince anlayacak mısın? Ben yetersiz hissettiğimde yine de burada olacak mısın?”

3.  Bu Kişilik Dinamiğinin Kökeni Nedir?

Bu tür yapı genellikle:

• Duygusal olarak erişilemeyen ebeveynlerle büyüyen
• Aşırı erken yaşta yetişkin rolü üstlenmek zorunda kalan (parentification)
• Çocukken duygusal ihtiyaçları inkar edilen

bireylerde gelişir.

Yani birey büyümek zorunda bırakılmıştır ama duygusal olarak büyümesine alan tanınmamıştır.

Sonuç? İçeride büyümemiş bir çocuk, dışarıda düzgün görünen bir yetişkin.

4.  Terapi Alanında Nasıl Ortaya Çıkar?

Bu kişiler terapiye gelir, konuşur, analiz eder… ama gerçekten açılmaz.

Terapisti “anlayan ama değiştirmeyen” biri olarak konumlandırmak isterler.

Bir nevi şunu söylerler:

“Benimle ilgilen ama fazla yaklaşma. Bana yardım et ama beni değiştirme. Yanımda ol ama bana ayna tutma.”

Bu yüzden analist, çoğu zaman sözde işbirliği tuzağına düşebilir.

Hasta, aslında çocuk yanını saklar ve analistin sadece “güçlü görünen benliğiyle” çalışmasına izin verir.

5. Bu Yapıyla Nasıl Çalışılır?

• Gerçek temas ancak sabır, sınır koyma ve şefkatli yüzleşme ile mümkündür.
• Yetişkin gibi davranan bu çocuk yapı, ancak güvenli bir ilişki içinde “çocuk olmaya cesaret edebilir.”
• Terapistin amacı, o maskenin ardındaki kırılgan öznelliği davet etmektir.
• Bu, sadece “anlamaya çalışmak” değil, görülmek istemeyen kısmı sabırla beklemek anlamına gelir.

🎯 Sonuç:

Yetişkin gibi görünüp çocuk gibi ilişki kurmak, modern bireyin temel çelişkilerinden biridir.

Bu yapı, görünüşte başarı ve işlevsellikle örtülse de, içsel olarak regresyona, bakım ihtiyacına ve onay bağımlılığına işaret eder.

Ve belki de en dokunaklı tarafı şudur:

Bu kişi, ilişki içinde kalmak için “yetişkinliğini sahnelemek zorunda kalan” bir çocuktur.