Anneye Sadık Kalmak, Babayı Onaylamak:
Kimliğimizin Sessiz Bedeli
“Sadakat duygusu, kim olduğumuzu değil, kim olmamıza izin verildiğini gösterir.”
Bazı hayatlar, bir seçim değil; bir yükümlülük olarak yaşanır.
Sevilmek için susmak, aidiyet için benliğinden vazgeçmek zorunda kalanlar…
İçimizde bir ses hep fısıldar:
“Anneni üzme.”
“Babanı hayal kırıklığına uğratma.”
Çocukluk bu sadakat emirleriyle örülür.
Ve yetişkinlik, kimliğimizin bu koşullu yapbozlarını bir araya getirme çabasıdır.
🧠 Sadakat: Bağ mı, Bedel mi?
| Figür | Sadakat Biçimi | Altındaki Korku |
|---|---|---|
| Anne | Duygusal sadakat: “Beni bırakma.” | Terk edilme |
| Baba | Davranışsal onay: “Beni gururlandır.” | Kontrol kaybı |
Anneye sadık kalan çocuk:
- Ayrışamaz.
- Kendilik gelişimi suçlulukla örtülür.
- Ne zaman uzaklaşmak istese içten içe “kötü evlat” hissine kapılır.
Babayı onaylamaya çalışan çocuk:
- Kendini ispatlamaya çalışır.
- Başarıyla kimlik kurar.
- Kaybetmektense sahte olmak zorunda hisseder.
🎬 Film Gibi Aileler: “Kızgın Damdaki Kedi”
- Brick, babasının onayına hasret.
- Maggie, sevilmek için rol yapıyor.
- Big Daddy ise gücüyle var olmak istiyor.
- Ortada koşulsuz hiçbir bağ yok.
Sadece roller var, sadece beklentiler ve yalnız bir kalabalık.
🌱 Jung Ne Derdi?
Carl Jung’a göre:
“İnsan, ailesinin bilinçsiz yaşamını bilince çıkararak özgürleşir.”
Yani:
- Annenin duygusal taleplerini fark etmek,
- Babanın idealize edilmiş gölgesini çözmek,
- Ve bu sadakat ağından özgürleşmek…
… bireyleşmenin ta kendisidir.
🔍 Kimliğimizin Sessiz Bedeli
- Anneye sadık kalırsan kendi arzularından vazgeçersin.
- Babayı onaylarsan kendi yolundan saparsın.
- Ama ne yaparsan yap, tam olarak ait hissedemezsin.
- Çünkü kendi kimliğini inşa edemezsin.
Ve gün gelir şu soruyu sorarsın:
“Ben gerçekten kimim?
Yoksa sadece beni sevmesini istediğim kişilerin bir yansıması mıyım?”
💬 Kapanış: Kutsal Aile mi, Kutsal Kimlik mi?
Sadakat kutsanabilir…
Ama kendilik pahasına olan sadakat, bir tür psikolojik erozyondur.
Gerçek sevgi, ayrışmaya izin verir.
Gerçek kimlik, sadakatten değil, özgürlükten doğar.


