Pozitif Psikoloji ve Otizm

“Integrating Positive Psychology and Autism: A Roundtable” başlıklı bir makale pozitif psikoloji alanını otizm topluluğuyla (otistik bireyler, aileleri ve hizmet sağlayıcıları dahil) nasıl entegre edilebileceğini keşfetmek için düzenlenen bir yuvarlak masa tartışmasının dökümünü sunmaktadır.

Bu yazının konusu ve tartışma konuları/soruları şunlardır:

Bu yazının ana konusu, pozitif psikolojinin otizm topluluğuyla entegrasyonu ve bu entegrasyonun potansiyel faydaları, mevcut sinerjiler, karşılaşılan engeller ve gelecekteki yönleri üzerinedir. Makale, pozitif psikoloji ve otizm alanlarındaki akademisyenleri ve deneyimli kişileri bir araya getirerek bu iki alan arasındaki sinerji fırsatlarını keşfetmeyi, yararlı karşılıklı konuşmanın önündeki engelleri anlamayı ve pozitif psikolojiden edinilen bilgileri otistik bireylerin, ailelerinin ve onlarla birlikte yaşayan ve çalışanların yararı için kullanmaya yönelik gelecek yönleri değerlendirmeyi amaçlamaktadır.

Yuvarlak masa tartışmasında ele alınan ana tartışma konuları ve sorular, moderatörler tarafından yöneltilen ve katılımcılar tarafından derinlemesine incelenen aşağıdaki gibidir:

  1. Pozitif Psikolojinin Tanımı ve Açıklaması:
    • Soru: “Pozitif psikoloji alanının kısa bir tanımını ve açıklamasını yapar mısınız?”.
    • Konu: Tartışma, pozitif psikolojinin temel tanımıyla başlamıştır. Dr. Tomasulo, pozitif psikolojinin “hayatı yaşamaya en değer kılan şeyin ne olduğunu” araştıran, bireylerin acıyı dindirmenin yanı sıra pozitif duygusal deneyimleri artırmalarına, tatmin edici ilişkiler geliştirmelerine ve anlamlı bir yaşam sürmelerine yardımcı olan bir alan olduğunu belirtmiştir. Bu alan, bireysel ve toplumsal refahı vurgulamaktadır.
  2. Pozitif Psikolojinin Otizm Topluluğuna Sunduğu Faydalar:
    • Soru: “Pozitif psikoloji alanı, otistiklere ve otizm topluluğuna (yalnızca otistik bireyler değil, aynı zamanda otistik bir üyeye sahip aileler, sosyal hizmet sağlayıcıları ve genel olarak topluluk) ne gibi faydalar sunabilir?”.
    • Konu: Katılımcılar, pozitif psikolojinin “neyin yanlış olduğuna” odaklanmaktan “neye güçlü olduğuna” odaklanmaya doğru bir paradigma değişimi sunduğunu vurgulamışlardır.
      • Karakter Güçlülükleri: En önemli katkının, cesaret, dürüstlük, azim, umut, merak gibi refah ve yaşam memnuniyetiyle ilişkili 24 karakter gücünün tanıtılması olduğu belirtilmiştir. Bu, bireylerin, sağlayıcıların ve ailelerin güçlü yönlerini anlamalarına ve kullanmalarına bir çerçeve sunar.
      • Eksiklik Temelli Olmama: Pozitif psikolojinin eksiklik temelli olmaması ve uygulayıcıların merakla yargılamadan yaklaşmaya istekli olmaları önemlidir.
      • Refah Tanımı: Otistik insanlar için bir refah yapısı geliştirme ve bunun psikolojik yaklaşımları, müdahaleleri, hizmet sunumunu ve politikayı bilgilendirebileceği fikri ele alınmıştır.
      • Awe (Hayranlık) Deneyimi: Hari Srinivasan, hayranlık deneyiminin otistiklerin başa çıkma araç kutusunda güçlü bir araç olarak nasıl hizmet ettiğini, stresi azalttığını ve prososyal davranışları teşvik ettiğini kendi araştırmasıyla vurgulamıştır.
      • Güçlü Yönlerin Tanınması ve Çalışmalara Uygulanması: Sara Woods, otistik bireylerin genel karakter güçlü yönlerinin yanı sıra otistik deneyimin benzersiz güçlü yönlerinin tanınması ve incelenmesinin önemini belirtmiştir (örn., dürüstlük, öğrenme sevgisi, akış durumu). Bu durum, işyerlerinde otistik potansiyelin maksimize edilmesine ve klinik programlarda güç temelli stratejilerin geliştirilmesine yardımcı olabilir.
  3. Pozitif Psikolojinin Otizm Topluluğundan Öğrenmesi Gerekenler:
    • Soru: “Bu sinerjinin işlemesi için pozitif psikoloji alanının otizm topluluğundan ne öğrenmesi veya anlaması gerekiyor?”.
    • Konu: Pozitif psikolojinin otizmin çeşitliliğini ve karmaşıklığını anlaması gerektiği vurgulanmıştır.
      • Nüanslı Anlayış: Otistik bireylerin duyguları (örneğin hayranlık) benzersiz şekilde deneyimleme ve işleme biçimleri, tek tip yaklaşımlardan kaçınılması gerektiğini göstermektedir.
      • Duyusal Hassasiyetler ve İletişim Farklılıkları: Müdahalelerin başarılı olması için uygulayıcıların duyusal hassasiyetler ve iletişim farklılıkları konusunda dikkatli olmaları gerekmektedir.
      • Marjinalize Edilmiş Bireylerin İhtiyaçları: Yüksek destek ihtiyacı olan ve ciddi iletişim, sağlık ve davranışsal zorluklarla karşılaşan en marjinalize edilmiş otistiklerin ihtiyaçları ele alınmalıdır. Tüm grubun faydalanması için en marjinalize edilmiş üyeler için çözümler bulunması gerektiği (evrensel tasarım ilkesi) vurgulanmıştır.
      • Problemler ve Olumsuz Deneyimler İçin Yer Açma: Pozitif psikolojinin güçlü yönlere odaklanmasına rağmen, otistik bireylerin karşılaştığı otistik tükenmişlik, ayrımcılık ve non-otistik bir dünya için tasarlanmış bir dünyada yaşamanın zorlukları gibi sorunlara ve olumsuz deneyimlere odaklanılması için de yer açılmalıdır. Bu, desteklere erişim için önemlidir.
      • Sistemsel Değişim ve Kolektivizm: Pozitif psikolojinin bireysel refaha odaklanmasının ötesine geçerek, toplumsal adaleti sağlamak için karşılıklı bağımlılık ve kolektivizm kavramlarına yer açması gerekmektedir. Yoksulluk, ırkçılık, ayrımcılık, destek eksikliği gibi bağlamsal faktörler ve kesişimsellik göz önünde bulundurulmalıdır.
      • Refahın Yeniden Tanımlanması: Otistik bireylerin dünyayı farklı deneyimlemesi nedeniyle refahı da farklı deneyimleyebilecekleri ve otistik refahın duyusal, bilişsel, duygusal ve ilişkisel refahı kapsayabileceği düşünülmelidir. Uygulamaların otistik bireylerin yaşanmış deneyimlerinden beslenmesi esastır.
      • Travma Bilgili Yaklaşım: Otistik bireylerin sıklıkla travma geçmişine sahip olmaları nedeniyle, hizmet sağlayıcıların travma bilgili olması gerekmektedir.
      • Silo Çalışmasını Bırakma: Araştırmacıların, uygulayıcıların ve yaşanmış deneyime sahip kişilerin daha fazla bilgi paylaşması ve birlikte çalışması gerektiği vurgulanmıştır.
  4. Pozitif Psikoloji ve Otizm Desteğini Entegre Etmenin Sinerjileri ve Engelleri:
    • Soru: “Pozitif psikoloji ve otizm desteği alanlarını entegre etmede ne gibi sinerjiler ve engeller mevcuttur?”.
    • Konu:
      • Sinerjiler: Otistik güçlü yönlerin ve genel karakter güçlü yönlerinin belirlenmesi. Otistik kimliğin olumlu bir anlam kazanması. Otistiklerde iyilik hali ve refahın araştırılması. Güç temelli stratejilerin işyerinde uygulanması ve klinik programların geliştirilmesi. Tedavide sadece sorunları gidermek yerine refahı maksimize etme hedeflerinin belirlenmesi. Holistik benlik saygısı ve dayanıklılığın artırılması. Hayranlık gibi kavramların uygulanmasının stresi azalttığı, sosyal bağlantıları iyileştirdiği ve genel refahı artırdığı ampirik kanıtlarla gösterilmiştir.
      • Engeller: Problemlere dikkat etme ihtiyacı (pratik nedenlerle). Klinik psikolojideki geleneksel problem odaklı yaklaşım nedeniyle entegrasyon zorlukları. Pozitif psikolojinin bireyselliğe odaklanması, sosyal adalet için kolektivizm ve bağlamsal faktörlerin göz önünde bulundurulması ihtiyacı. Terapinin yüksek maliyeti ve otistik topluluğun büyük bir kısmı için erişilemezliği. Müdahalelerin otizm spektrumunda erişilebilirliğinin ve kapsayıcılığının sınırlı olması, özellikle en marjinalize edilmiş üyeler için. Yüksek destek ihtiyacı olan otistiklerin zihinsel sağlık sorunları yaşamadığı gibi yanlış anlamalar ve önyargılar. Otistiklerin kendi deneyimlerine güvenilmez tanıklar olarak görülmesi. Tek tip yaklaşımların sınırlayıcı olması.

Bu tartışma, pozitif psikolojinin otizm topluluğuna yönelik büyük bir potansiyel taşıdığını, ancak bu entegrasyonun otistik bireylerin çeşitliliğini, karşılaştıkları sistemik zorlukları ve yaşanmış deneyimlerini derinlemesine anlayarak ve bunlara saygı göstererek yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.

Kaynak : https://www.liebertpub.com/doi/10.1089/aut.2024.38246.pw