“Jung Analisti mi Olmak İstiyorsun, Yoksa Ruhuna Bir Meslek mi Arıyorsun?”
Son zamanlarda danışanlarımdan biri, elinde Jung’un bir kitabıyla, gözleri parlayarak şöyle dedi:
“Jung analisti olmak istiyorum.”
Henüz kendi kişisel analiz sürecine adım atmamıştı, ne bir içgörü defteri vardı ne de gölgeleriyle tanışmıştı. Ama içindeki bir ses, bu yola çağırıyordu. Ve ben, o an duraksadım. Bu istek gerçekten bir meslek seçimi miydi, yoksa ruhuyla daha derin bir ilişki kurma arzusunun meslekleşmiş hâli miydi?
Ruhsal Arayışlar Kariyere mi Dönüşüyor?
Giderek daha fazla insanın terapist, şaman, koç ya da analist olmak istemesinin altında, sadece bir meslek edinme çabası yok. Çoğu zaman bu, bilinçdışından gelen bir çağrının, sistem içinde tanımlanabilir bir role dönüştürülmesiyle ilgili.
Çünkü modern dünyada “ruh” denen şey için yer kalmadı. Ve içsel çağrılar, CV’ye yazılabilir formlar arıyor.
Birisi, ruhunun susuzluğunu “Jung analisti olmalıyım” cümlesiyle ifade ettiğinde; aslında sormamız gereken soru şudur:
Sen gerçekten analist mi olmak istiyorsun, yoksa ruhuna nihayet bir isim, bir yol, bir yön mü arıyorsun?
Kendi Gölgesinden Geçmeden Kimseye Rehberlik Edilmez
Jung’un da defalarca vurguladığı gibi, bir başkasına eşlik edebilmek için önce kendi bilinçdışının labirentlerinden geçmek gerekir.
Bu yol, kitap sayfalarında değil, düşlerde, krizlerde, dirençlerde ve gözyaşlarında açılır. Kendi kırmızı kitabımızı yazmayıp başkalarının kırmızı kitaplarını nasıl anlayabiliriz ki …
Her analiz, bir tür ölüm ve yeniden doğuş sürecidir.
Yani mesele yalnızca “analist olmak” değildir.
Mesele, “ruhun kıvrımlarına cesaretle inebilecek misin?” sorusudur.
Ruhun Kendine Bir İsim Arayışı
Jungcu psikolojide meslek, çoğu zaman bireyleşme sürecinin bir durağıdır. Amaç değil, araçtır.
Kimi zaman bu araç analist, dans terapisti, hikâye anlatıcısı ya da yazar olabilir. Ama bunların her biri, yalnızca ruhun kendiyle konuşmak için seçtiği dillerden biridir.
Dolayısıyla “Jung analisti olmak istiyorum” diyen biriyle ilk çalışmamız gereken şey, neden bu çağrıyı bu biçimde duyduğudur.
Belki de aradığı sadece bir kariyer değil, içindeki yaralı çocuğa, bastırılmış potansiyele ya da unutulmuş sezgilere bir alan açmaktır.
✨ Kendine Sorman Gereken Sorular:
- Bu arzunun arkasında nasıl bir eksiklik hissi yatıyor?
- Ruhunun hangi tarafı bu kimliğe bürünmek istiyor?
- Bu yola gerçekten yürümeye hazır mısın, yoksa sadece yolun kıyısından mı sesleniyorsun?