Kara Hayatlar Önemlidir: Tarihin Çığlığı ve Suskunluğun Utancı
Britanya’nın Gölgesi: Baskı, Zamanı ve Mekânı Aşan Zehir
Yazar: Halina Bryan
Aziz Okuyucularım, Ey Vicdanın Sesine Kulak Verenler!
Bize diyorlar ki, bu acı, bu zulüm, dört bin mil ötede yaşanıyor. Sanırlar ki, okyanuslar ve sınırlar, baskının ve vahşetin sesini keser. Ne büyük gaflet! Baskı, vahşet ve travma, zamanı ve mekânı aşan zehirlerdir. Burada, Birleşik Krallık’ta bile, siyah insanların hayatlarında bu zehir, amansızca varlığını sürdürüyor.
Biz ve atalarımız, insanlığımızın toplumsal eşitlik ve değişimle tanınmasını bekleyerek nice zaman harcadık. Lakin bu bekleyiş, her seferinde yerine getirilmemiş, reddedilmiş bir vaat olarak kalıyor. Neden? Çünkü sistemsel ırkçılık, sinsice gölgelerde, bazen de utanmazca gün ışığında, tarifsiz bir acıya ve travmaya neden olarak yoluna devam ediyor.
I. Acıyı Görmezden Gelmek: Utancın Kolay Yolu
Pek çok kişi, bizim acımızı ve ızdırabımızı görmezden gelmekten, hatta “haklı çıkarmaktan” memnun. Bu, “öteki” olarak adlandırılmamızla başlayan tanıdık bir oyundur. Odağı değiştirerek, kişisel suçu bize yüklemeye çalışırlar.
- Suskunluğun Sırrı: Bu kavurucu sessizlik, aslında iktidardaki çoğunluğun kendi kırılganlıklarını ve ayrıcalıklarını koruma çabasından doğar. Onlar için tek bir dilek vardır: Her şeyin aynı kalması. Bu sessizlik, boynumuza basan o görünmez elin ta kendisidir.
- George’un Yüzü: Kaldırımda yatan George’un (George Floyd) kederli yüzü, zihnimizden silinmeyen sarsılmaz bir görüntüdür. O caniler, onun siyah yaşamında hiçbir değer görmediler; bu da onun insanlığının acımasızca terk edilmesine izin verdi.
II. Ataların Çığlığı ve Umutsuzluğun Çukuru
Acımız o kadar derin, o kadar çiğ ve içgüdüsel ki, atalarımızı kutsal dinlenme alanlarında bile uyandırıyor. Ağlıyor ve soruyoruz: “Her şey hep aynı mı olacak?”
- Tarihsel Tekerrür: Bu tarihsel örüntüleri izlerken, bütün bir kolektif insanlığımız utançla başını eğiyor. Umutsuzluk ve çaresizliğin karanlık çukuruna düşmemek, her geçen gün daha da zorlaşıyor.
Lakin, umutsuzluk bir seçenek değildir!
III. Doğuşdan Gelen Hak: Siyah Hayatlar Önemlidir!
İnancımız, halkımızın dayanışması ve müttefiklerimizin kararlılığı, yüreğimizi ve ruhumuzu güçlendiriyor.
- Bilmek ve Yapmak: Eşitlik, adalet, özgürlük ve barışın bize asla bir tepside sunulmayacağını biliyoruz. Bu haklar, mücadeleyle kazanılacaktır.
- Emir ve Çağrı: Bizim doğuştan gelen hakkımız, SİYAH HAYATLARININ ÖNEMLİ OLDUĞUNU açıkça ve yüksek sesle emrediyor! Bu, ne bir ricadır ne de bir yakarış; bu, varoluşun mutlak bir ilanıdır!



