Zamanın Yüreğini Kanatan Sözler (1) – Mehmet Ercan

ALTIN

bir derviş, bir yoksula dedi ki;

? bir düşün mü istersin benden,

bir altın mı? ?

? altın isterim, ? dedi yoksul.

? neden bir düşün değil de,

altın istiyorsun, ? dedi ermiş.

? aç çünkü çocuklarım,

düşünün iyi olsa bile

doyurmaz ki çocuklarımı.

onun için istemiyorum, ? dedi üzülerek.

yoksula bir altın verdi derviş.

koşarak uzaklaştı sevinle.

yola düştü ermiş yeniden.

bir tenhada bir dervişe rastladı.

? selam ? dedi ermiş, dervişe.

derviş ? selam ? dedi sevinle.

oturup

koyu bir sohbete daldılar.

sözü balla tartıp,

bala bandılar.

ermiş, dervişe dedi ki:

? ey derviş;

altın mı istersin benden, ? / ?

bir düşün mü? ?

derviş: ? altın senin olsun,

bana düşün ver, ? dedi.

ermiş fısıldayarak,

kulağına söyledi düşününü.

düşünü alan derviş

koyuldu yola.

yüreği sevin içinde.

ne cebinde bir kuruş para,

aldırmadan

midesinde kıvrılan yılanlara;

gitti uzaklara.

peşinden baktı ermiş.

söyleşerek kendisiyle:

? ne mutlu bana,

hem dervişi mutlu ettim,

hem yoksulu.

birinin karnı açtı,

doyurdum;

diğerinin yüreğini.

ne güzel,

mutlu etmek insanları,? diyerek

övündü kendisiyle.

kimileri için,

görecelidir açlık.

ondandır ki;

kim ne istiyorsa

onu ver kendisine.

ki verdiğiniz

ya da

vereceğiniz şey

istemediğiniz şey olsa bile.

ne istediğiniz değil,

onları

ne istedikleridir önemli olan.